LEFKOŞA
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) koloni midir, bağımsız bir devlet midir? Ne biridir, ne diğeri.
KKTC bir miktar otonomiye sahip bir kolonidir.
KKTC bağımsız devletlerin ve demokrasilerin sahip olduğu bütün organlara sahiptir. Ama bu organlar Meclis, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlar uzaktan veya yakından Türkiye’nin kumandasındadır.
Kıbrıslılar KKTC’yi idare eder gibi görünür. KKTC’yi esas idare edenler Ankara veya Ankara’dan gelen, çoğu yüzü ve isimleri bilinmeyen Türkiye vatandaşlarıdır.
KKTC’nin ilk döneminde, kabine toplantılarına TC büyük elçiliğinin ve askerin temsilcileri de katılırdı ve onaylamadıkları hiçbir şey yapılamazdı. Artık bu kuruluşların temsilcileri katılmıyor kabine toplantılarına, ama gene Türkiye’nin istemediği hiçbir şey yapılmıyor.
Türkiye etkisi...
KKTC ordusunu Kıbrıslı değil, Türk generaller yönetiyor.
Polis, İçişleri Bakanının değil, bir generalin emrindedir.
Maliye Bakanı vardır, ama esas Maliye Bakanı Büyük Elçilikte oturan ve elçiliğin en büyük bölümünü teşkil eden Türkiye Yardım Heyeti’nin başkanıdır. Bu centilmenin onaylamadığı hiçbir ödeme yapılamaz.
Kıbrıs Merkez Bankası’nı TC Merkez Bankası tarafından görevlendirilen bir memur yönetir.
Toplumlararası görüşmeleri tamamı Kıbrıslı bir heyet yürütür, ama inisiyatif Ankara’daki Dışişleri Bakanlığı’ndadır ve askerler de her aşamadan haberdar edilir.
KKTC’deki bütün büyük yatırımlar ki bunların hemen hemen hepsi turizm sektöründedir TC’li yatırımcılar tarafından, TC devlet bankaları tarafından sağlanan kredilerle yapılır.
Hatırlatmak isterim...
Bütün bunların üzerinde bir başka büyük olgu sallanmaktadır. Ankara Kıbrıslı Türkleri kendi vatanlarında azınlık haline getirdi. KKTC’nin nüfusu bir sırdır. Sırdır çünkü herkesin bildiği bir sayının resmen bilinmesi istenmiyor. Bu da Kıbrıslı Türklerin nüfusun üçte birinden biraz fazlasını teşkil ettiği, oransal olarak sürekli azaldığıdır.
Eğer bütün bunlar KKTC için olumlu olsaydı, belki söylenecek pek fazla şey olmazdı. Ama, ne yazık ki, Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki ağır eli ekonomik ve yönetsel kaosu derinleştirmekten başka bir işe yaramıyor.
Son zamanlarda İstanbul basınında bazı yazarlar Kıbrıslı Türkleri aşağılıyor Erdoğan’ın bir süre önce TC’ye ilk ziyaretini yapan yeni KKTC Başbakanı İrsen Küçük’ü kalabalıkların ve televizyon kameralarının önünde aşağıladığı stilde.
Bu gazetecilerin bazılarının Kıbrıs’a hiç gelmemiş olduğunu bir tarafa bırakarak onlara hatırlatmak istedim: KKTC’yi siz yönetiyorsunuz. Kıbrıslılar değil. Eleştirdiğiniz bizzat yarattığınızdır.
Bize bakınca aslında bize bakmıyorsunuz, arkadaşlar. Aynaya bakıyorsunuz.
KKTC bir ayıpsa, ortak bir ayıptır.
YARIN: KKTC nasıl böyle oldu?