Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

LEFKOŞA
KKTC’nin Anadolulaşması, Kıbrıslı Türklerin kendi evlerinde azınlık haline düşmeleri, yardıma dayalı çürük bir ekonomiye sahip olmaları hiç kimsenin çıkarına değildir.
Kıbrıslıların çoğu ümitsiz, çaresiz ve mutsuzdur. Küreksiz ve dümensiz bir teknede çalkalandıklarını biliyorlar.
Türkiye için ise atsan atılmaz satsan satılmaz bir baş belası haline geldiler. KKTC her yeni hükümetin gündeminde bulduğu artısı az, eksisi bol bir denklemdir.
KKTC’yi Anadolu’nun bir parçası, şehit kanıyla sulanmış kutsal bir toprak parçası olarak görebiliriz. Ama dünya böyle görmüyor. Dünyanın gözünde KKTC, Türkiye’nin değil bağımsız başka bir ülkenin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir parçasıdır.
Uluslararası toplum KKTC’yi Türkiye’nin işgali altında olan bir bölge olarak görüyor. KKTC’deki kurumları da TC kurumlarının devamı.
KKTC, bu haliyle, Türkiye için kusursuz bir çıkmazdır. KKTC ne terk edilebilir, ne ilhak edebilir, ne bir anlaşmaya bağlanabilir. Ne de tanınabilir.
Toplumlararası görüşmelerin uzlaşı ile sonuçlanma olasılığı hemen hemen yok gibidir.
Bunun sorumlusu Türk değil Rum tarafıdır. Ankara’da 1974’ten beri ilk defa çözüm arzulayan ve bunu sağlamak için devamlı yeni formüller geliştiren bir anlayış var.
Ama Rum tarafında buna cevap verebilecek bir liderlik yok. Rumlar çözüm konusunda bölünmüş vaziyette. Çözümün herkesin evine dönmesi olacağı aldatmacasıyla kandırılmış Rum halkının beklentisi yüksek. Rum Cumhurbaşkanı Hristofiyas, toplumuna herhangi bir çözümü satabilecek güçte değil.

KKTC’nin tanınması...
Muhtemelen bu yılsonunda görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanacak ve Çiçek’in geçenlerde Lefkoşa’da dediği gibi “Herkes kendi yoluna devam edecek.”
Rumlar için bu Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler üyesi bir devlet olarak yola devamdır. Türkiye ve Kıbrıslı Türkler için nedir?
Herkesin aklına ilk gelen tanınmadır, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması.
Böyle bir şey olsa iyi olurdu, ama mümkün değil.
KKTC’nin tanınması üçüncü bir ülkenin bağımsız bir devleti işgal ederek orada yaşayan bir azınlığa devlet kurması konusunda bir teamül başlatacaktır.
Türkiye dâhil hiçbir devlet böyle bir teamülün başlamasını istemez. Çünkü birçok devlette Rusya, Çin, Hindistan, örneğin yaşayan gayrimemnun azınlıklar var.
AB Kıbrıs üyesi olduğu için, ABD Birleşmiş Milletler kararlarına uyacağı için KKTC’yi tanımayacaktır.
KKTC uluslararası camianın arafında daha çok yıllar geçireceğe benziyor. Ama tanınmaması kendini düzletmesine engel değildir. KKTC kendi içine dönmeli, evini temizlemeli, Türkiye’nin yakasından düşmelidir.

Haberin Devamı

YARIN: Bu nasıl olabilir?