Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eğer bir tahmin yapmak zorundaysam, diyebilirim ki küresel finans krizi hükümetlerin zapturapt alma yeteneğini aştı.
İster teker teker devletler tarafından alınsın, ister toplu halde, hiçbir önlem bu krizin yaşam sürecinin tamamlanmasını önleyemez.
Bir tayfun gibi, gücü tükeninceye kadar, yıkabildiğini yıkarak kadar devam edecek.
Türkiye’de 2001 krizinde olduğu gibi, ABD ve Avrupa’da bazı bankalar batacak veya başka bankalar tarafından satın alınacak.
Banka krizi üretim yapan sektörlere bulaşacak, ekonomik büyüme yavaşlayacak veya eksi yönde olacak, işsizlik ve fakirleşme olacak.
Çünkü dünya üretiminin yarıdan fazlası banka krizi yaşayan ülkelerde yapılıyor. Bu ülkelerde meydana gelen talep düşüşü Türkiye’den Çin’e kalkınmakta olan ülkeleri olumsuz etkileyecek.

Paket sınırlayamıyor
Yatırımcıların gurusu Warren Buffet’in tespit ettiği gibi, kriz “Kısa ve sığ değil, derin ve uzun olacak.”
Amerikan Kongresi’nin 700 milyar dolarlık destek paketini geçirmesinin ardından borsaların büyük düşüşler yaşamasının nedeni piyasaların bunu anlamaya başlamasıdır. Gelişmeleri yakından izleyenler, bu veya başka bir paketin krizi sınırlamaya yetmeyeceğini biliyorlar.
Dünyanın her yerinde bankacılar, yatırımcılar, tasarruf sahipleri aşırı korku, endişe ve kötümserlik içinde.
Bankalar bankalara güvenmiyor. Bankalar kredi müşterilerine güvenmiyor.
Batı’da tasarruf sahipleri kimileri devletlerden daha büyük olan dev bankaların emin ellerde olduğuna inanmaktan vazgeçti. Tasarruflarını güvende görmüyor. Çünkü krizden önce değeri 110 milyar doların üzerinde olan Lehman Brothers’ın batışından sonra herkes şu gerçeği öğrendi: Batmayacak kadar büyük addedilen bankalar kurtarılamayacak kadar da büyük olabilirler. Amerikan bankacıların en büyük özelliği akıl değil, açgözlülüktür.

İhtiras hükümran oldu
Krize zemin olan, Çin ve petrol zengini Körfez ülkelerinin elinde biriken muazzam rezervlerin yarattığı finans bolluğu ve ucuzluğudur. Bu rezervlerin büyük bir bölümü Amerikan bankalarına yöneldi.
Dünya tarihinde görülmemiş bir borçlanma ve satın alma furyası başladı. Emtia ve varlık fiyatları rekor düzeylere ulaştı. Temkin elden bırakıldı. Açgözlülük ve ihtiras hükümran oldu.
Normal zamanlarda bankanın kapısından içeri alınmayan az gelirli Amerikalılara konut almaları için yüz milyarlarca dolarlık kredi açıldı.
Bunlar değişik şekillerde allanıp pullanarak paketlendi ve tahvil olarak dünyanın her yerinde bankalara, kurumlara, tasarruf sahiplerine satıldı.
Geçtiğimiz yılın ağustos ayından itibaren bu şekilde konut alan birçok insanın borçlarını geri ödeyemeyeceği ortaya çıkınca, bu tahvillerin değeri pratikte sıfıra indi. Amerikan bankaları devasa zararlar yazmaya başladı.
Amerikan bankalarının sermayeleri azaldı veya Lehman olayında görüldüğü gibi, eksi oldu. Para ne kadar bol ve ucuz idiyse, o kadar kıt ve pahalı oldu.