CHP, Genel Başkanı’nı değiştirdi. Şimdi soru şu: Genel Başkan CHP’yi, CHP Türkiye’yi değiştirebilecek mi?
1970’lerde Ecevit de Kılıçdaroğlu gibi bir önceki genel başkanı devirmişti. Rüzgârı arkasına alarak seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştı. Ve başbakan olarak olağanüstü hayal kırıcı olmuş, ilk sandıkta devrilmişti.
Ecevit’in başarısız olmasının birçok nedeni var. Bunların en önemlisi iktidara geldikten sonra ne yapacağını bilmiyor olmasıydı. Ecevit’in ve yakın çalışma arkadaşlarının sloganlar ve romantik formüller dışında Türkiye için bir projeleri yoktu.
Arabayı satın aldıktan sonra ehliyet almaya uğraşan acemiler gibi duvara çarptılar.
Aynı tehlike Kılıçdaroğlu için de geçerlidir. Bir süre önce gazetelerde CHP merkez yönetim kuruluna seçilen kişiler ve görev dağılımları açıklandı. Bu görevlerin tamamı idaridir. TBMM ile ilişkilerden, örgüt ile ilişkilerden, meslek kuruluşlarıyla ilişkilerden, sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerden, yurtdışı ilişkilerinden sorumlu kişiler var.
Peki, reform ve atılım kimin sorumluluğunda? Türkiye’nin sorunlarını bilen, bunlara çözüm üretecek uzmanlar nerede? Memleketini paradan çok seven, dünyanın herhangi bir şirketinde çalışacak kalitede binlerce uzman insan var bu ülkede, iş yapmak için can atan.
Bunları kim bulup işe koşturacak?
Parti İçi Eğitim ve Bağlı Kuruluş’lardan sorumlu üyenin ne yaptığı (eğer herhangi bir şey yapacaksa) muhtemelen kendi dahil kimsenin umurunda değil.
Eğitimde OECD sonuncusu
Şunları öğrenelim: CHP iktidara geldiğinde enerji politikasının ne olacağından sorumlu olan kim? İşsizlik nasıl azaltılacak? Yolsuzluğun önüne nasıl geçilecek? CHP nasıl daha kadınlı, gençli demokratik bir parti olacak? Dış politikada ne biçim yol izlenecek?
Alevilerin ve Kürtlerin talepleri nasıl karşılanacak?
Tohumda ihanete varan aptallıkların yerine hangi politika geçecek?
AKP’nin yıkıcı hidroelektrik politikasını dengeye getirecek formülü kim düşünecek?
Eğitimde OECD ülkeleri arasında Türkiye, Meksika ile birlikte listenin sonundadır. İşsizlik dahil birçok sorunun kaynağı bu gerçekte yatmakta. Eğitim reformu yapacak mı CHP, yoksa bu gibi dev proje için çok mu ufak kalacak?
MKYK bu şekliyle bir politbüro, bir bürokrasidir. Bir reform ve atılım merkezi değildir. Laf, kâğıt ve ego besleme dışında bir şey üretemez. Bunlar ise bütün partilerde var. Ümit fakirin ekmeği olmaktan çıkacak, o da pasta yiyecek mi? Ve nasıl? Kılıçdaroğlu’ndan öğrenmek istediğimiz budur.