Bir tür Özal-öncesi karma ekonomi modelinin hüküm sürdüğü elektrik belki de bunun iyi bir örneğidir.Elektrikte kamu ile özel şirketler yan yana faaliyet gösteriyorlar. Ama sektör tamamen kamunun hâkimiyeti altındadır. Oyunun kurallarını belirleyen, fiyatı tespit eden, yatırım teşviklerini saptayan, yatırımları yönlendiren hükümettir. Özel sektör hareket tarzını neredeyse tamamen bunlara göre belirliyor. Türkiye 1980 Özal reformlarından sonra merkezden yönetilen bir ekonomiden serbest piyasa ekonomisine geçmeye başladı ama bu geçiş tamamlanamadı. Tamamlanmadığı her sektörde işler iyi gitmiyor. AKP döneminde enerji politikaları hep köstekleyici, akıl karıştırıcı ve piyasanın ve dünyanın gerçeklerine ters oldu.Kısa bir süre önce yasalaşan ve imzalanmak üzere Cumhurbaşkanı'na gönderilen Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Yasa bu alaturkalıkların en güzel örneklerinden biridir. Ayrıntıya girmeden şu değerlendirmeyi yapmak yeter: Hiçbir ciddi şirket bu kifayetsiz yasa çerçevesinde Türkiye'de nükleer santral kurmaz.Enerji sektörüne girmek veya buradaki yatırımlarını artırmak isteyen sayısız yeterli yabancı şirket olmasına rağmen AKP'nin iktidara gelmesinden bu yana kayda değer yatırım yapılmadı. Altüst dengeler Hükümet elektrik yatırım, üretimi ve dağıtımından çekileceğini açıkladı ama buna rağmen çekilmiyor ve galiba çekilmek de istemiyor. Devlet büyük ağırlığıyla sektörde dengeleri altüst etmeye devam ediyor.Merkezden yönetilen ekonominin başarılı olması imkânsızdır. Çünkü kararlar salt ekonomik mülahazalarla alınmaz. Siyasi saikler, bürokrasi ve politikacıların nemalanma alışkanlıkları, akraba ve ahbap kayırma yanlış yatırım kararları alınmasına neden olur. Kararlar doğru olsa bile kamu ilişkili yatırımları istisnasız pahalıya çıkar ve geç biter. Kardan yararlanmayan, zarardan acı duymayan kişilerin rasyonel karar almaları beklenemez.Bunların yanında merkez isabetli karar almak için gerekli bilgi birikimi ve uzmanlıktan yoksundur. Elektrik darlığı yaşanmaya başlandı bile. Darlık klimaların çalışmaya başladığı yaz aylarında doruk noktasına çıkacak. Ama bu, merkezin umurunda bile değil.Merkezden yönetilen ekonomilerin başarısız olmasının bir nedeni de kötü karar alanların veya hiçbir karar alamayanların cezasız kalmasıdır.* * *DÜZELTME: Dünkü yazımda "İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na kayıtlı şirketlerden hiçbirinin merkezi Ankara'da değil" yazmıştım. Okuyucularımdan Orhan Varizli'den düzeltme geldi: İMKB'de işlem gören Türk Traktör ve Ziraat Makineleri A.Ş. ile Aselsan A.Ş. Ankara'da faaliyet göstermektedirler. mmunir@milliyet.com.tr Nemalanma alışkanlığı