Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İşsizlik kadar büyük yalnızlık yoktur. Başkalarıyla birlikte bin kişilik bir kuyrukta olsan bile yalnızsın.
Böyle yazıyor Penelope Fitzgerald Offshore adlı romanında.
Bu hesaba göre Türkiye bir yalnızlar ülkesidir.
Şubat ayında işsiz sayısı yüzde 16’yı aşarak 3.6 milyona ulaştı. Ama istatistikler bütün işsizleri kapsamıyor.
Ekspres Yatırım’ın tahminine göre, “gerçek işsizlik oranı” yüzde 24 civarında. Sokakta gördüğünüz her dört kişiden birinin işi yok.
İşsizlikte OECD’de birinci, dünyada ise Güney Afrika’nın ardından ikinciyiz. OECD’de, ardımızdan, neredeyse bizim kadar işsize sahip olan İspanyollar geliyor. Ama bunda teselli aramayalım. Onlar bizden daha zengin oldukları için işsizlik sigortasına sahipler. Devlet işten atılanları yeniden iş bulana kadar maaşa bağlıyor.
Hükümete haksızlık etmemek için işsizliğin en büyük nedeninin dünya ekonomisindeki yavaşlama olduğunu söylemek gerek.
Ama kabahatin büyüğünün dışarıdan kaynaklanması hükümeti töhmetten kurtaramaz. İşsiz mazeret değil çare ister. “Ben boğuluyorum, sen bana suyu tarif ediyorsun” diye bağırır işsiz, Jack Nicholson’un bir filmde bağırdığı gibi.
Ekonominin seyri seçimlerde en belirleyici unsurdur. İstatistikler ekonomik kriz yaşanan dönemlere rastlayan seçimlerde iktidar partisinin kaybettiğini gösteriyor. Ekonomi yavaşlamaya, işsizlik artmaya devam ederse AKP’nin sandıkta muazzam bir şekilde hırpalanması kaçınılmazdır.
Başbakan’ın bunu benden bin defa daha iyi bildiği kesin. Kabinedeki ekonomik kadroyu bu nedenle değiştirdi. Ama ekonomiden sorumlu bakan olarak ipleri eline alan Babacan’dan bu güne kadar bir şey duymadık. Dışişleri’nde ne kadar sessiz ise Hazine’de de öyle.
İşsizlik konusu Başbakan’ın dindarlığı ile politikacılığını karşı karşıya getiren çözümsüz bir paradokstur.

Haberin Devamı

Kriz etkisi...
Hem işsizlik yüksek hem de doğum oranı nedeniyle Türkiye’de her yıl yeni bir milyon genç iş piyasasına ayak basıyor.
Başbakan ise her Türk annesine “Üç çocuk yap” buyuruyor: Çocuk rızkıyla beraber doğar. Daha 23 Nisan’da başbakanlık koltuğuna oturan kız çocuğunun kulağına “Annene söyle, sana kardeş yapsın” diye fısıldadı.
Ama şehirlerdeki gençler arasında işsizlik oranı yüzde 30’dan fazla. Başbakan bu çocukların annelerine ne diyecek: “Çocuk işsizliğiyle beraber doğar” mı?
Global ekonomik kriz ile küresel ısınmanın aynı zamanda ortaya çıkması tesadüf değildir. Her ikisinin de ana nedeni dünya nüfusunun aşırı büyümesi, doğanın kaldıramayacağı boyuta ulaşmasıdır. Ne Türkiye’de ne de dünyada işsizliğe çare vardır.
Klasik yöntemlerin sorunları çözdüğü eşiği çoktan aştık.