Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin Ilısu barajını finanse etme işinden çekildikleri haberleri doğru değil.
Devlet Su İşleri genel Müdürlüğü’nden (DSİ) üst düzey bir kaynak böyle diyor.
Çekilme haberinin kaynağı Alman Frankfurter Rundschau gazetesidir. Gazete: Kredi geri çekildi çünkü AKP hükümeti inşaat başlamadan önce Ilısu havzasında çevre, kültürel miras ve yöre halkının refahı için yürütme sözü verdiği programı tamlamadı, diye yazdı.
DSİ kaynağım ise “Şartların yüzde 95’i karşılandı. Geriye cüzi konular kaldı. Onların da nasıl yapılacağının yol haritasını verdik. Açıkçası, ümitliyiz” dedi.
Ancak Alman kaynaklarından aldığım haberler bu aşamada kredinin açılmasının kesin olmaktan uzak olduğudur.
Biraz geri gidip hatırlatma yapacak olursam: Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu baraj inşaatının birinci aşamasının önemli bir bölümü Almanya, Avusturya ve İsviçre hükümetlerinin kredi garanti kuruluşları tarafından finanse edilecek. Üçlü, hükümetin, inşaat başlamadan önce baraj sularından etkilenecek bölgede kültür varlıkları, çevre, ve yeniden yerleşim konusunda önlemler almasını talep etti.
Önlemler zamanında alınmadı
Özenli baraj yapımında fazla deneyimi olmayan bürokrasi bu önlemleri zamanında alamadı. Avrupa’da, özellikle Almanya’da çevreci kuruluşlar krediden vazgeçilmesi için hükümetler üzerinde büyük baskı oluşturması da havayı bozdu.
Kredi askıya alındı. Hükümete, durumu düzeltmesi için altı ay verildi. Bu süre 6 Temmuz’da sona erecek.
Geçtiğimiz aylarda kreditör ülkelerin heyetleri sular altında kalacak Hasankeyf dahil, Ilısu havzasında incelemelerde bulundular. Raporlarını ay sonundan önce ilgililere dağıtmaları bekleniyor.
“Çok şey yapıldı. Ciddi anlamda ilerlemeler oldu. Uzmanlar memnun ayrıldı. Kredinin askıdan kaldırılmasını bekliyoruz” dedi, DSİ’deki kaynağım.
Ilısu konusunda zafer ilan eden Alman çevre kuruluşları ise Rundschau’nun haberinin doğru olduğunda ısrarlı. Onlara göre Alman hükümeti kararını verdi. İsviçre ve Avusturya üzerinde baskı oluşturmak amacıyla haberi gazeteye sızdırdı.
Doğruluk payı olabilir
Bunda doğruluk payı olabilir. Hükümet gerekli bütün veya bütüne yakın önlemleri almış olabilir. Ama olay etrafında kopartılan uluslararası gürültüden sonra Alman hükümetinin Hasankeyf’in sular altında kalmasının günahını paylaşması siyaseten kolay değil.
Fakat Alman hükümeti bu kriz döneminde ballı bir kontratı şirketlerinin elinden almaya da can atmıyor. Onun için, bazı kaynaklara göre, Türkiye’yi Ilısu’da dev bir baraj yapmak yerine daha küçük birkaç baraj yapmanın daha makul olacağına ikna etmeye çalışıyor.
DSİ’nin arşivlerinde Ilısu’da beş barajlı bir proje var.