Lefkoşa
Derviş Eroğlu seçimleri kazandıktan sonra günlerce Başbakan Tayyip Erdoğan’dan tebrik telefonu bekledi.
O günlerde Eroğlu ile konuşanlar bu yüzden tedirgin ve keyifsiz olduğunu söylüyorlar.
Hiçbir şeyin gizli olmadığı Kıbrıs’ta herkes durumu biliyordu. Eroğlu’nun seçilmesinden rahatsız olan Rumlar da.
Diplomatik teamülde yeni seçilen bir cumhurbaşkanı veya başbakanın kutlanması rutin bir nezaket kuralıdır. Nasıl ve ne kadar erken yapıldığını ilişkilerin yakınlığı belirler. Ermenistan’ın yeni başbakanına bir gün sonra tebrik telgrafı yollarsınız da Azerbaycan’ın yeni cumhurbaşkanını hemen, telefonla ararsınız, mesela.
Dışişleri Bakanlığı KKTC’de seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz Erdoğan’ın önüne tebrik telgrafını koymuştur. Hatta “Telefon etseniz iyi olur” da denilmiştir. KKTC bağlamında teamül bu olduğu için.
Ama Gül, Demirel ve Baykal seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz Eroğlu’nu aradıkları halde Erdoğan aramadı.
Çünkü AKP ile uyum halinde olan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin devrilip yerine Denktaş’ın kurucusu olduğu Ulusal Birlik Partisi’nin geçmesinden memnun olmadı.
Eroğlu inancını kaybetti
Eroğlu, Denktaş okulundan, muhafazakâr ve milliyetçi bir politikacıdır. Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki düşünceleri Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Talat’tan çok Denktaş’a yakındır.
Eroğlu, Annan Planı konusundaki Rum vetosu tokadını yiyen birçok Türk gibi, çözüme olan inancını kaybetti. Talat’a da güvenmiyor. Erdoğan ile Talat ise bir şekilde çözüm bulup işi bitirmek istiyorlar.
Eroğlu, Ankara ile iyi ilişkiler içinde olmadan Lefkoşa’da hüküm sürmenin zor olduğunu biliyor. Seçimleri kazanınca retoriğini değiştirdi, AKP ile uyum içinde olacağını açıkladı.
Ama, anlaşılan, bu, Erdoğan’a yetmedi. Sessiz kalarak Eroğlu’nun seçilmesinden duyduğu memnuniyetsizliği ifade etmek ve onu terslemek ihtiyacını duydu.
“Patron benim ve bana kafa tutulmasından hoşlanmam” demek istedi Eroğlu’na. “Bunu anla ve hizaya gel.”
Bu sessizlikte Rumlara da bir mesaj vardı: “Eroğlu’nun seçilmesinden tedirgin olduğunuzu biliyorum. Rahat olun. Onun değil benim dediğim olur. Görüşmeler aynen devam edecek.”
Erdoğan belki de sadece Eroğlu’nu hizaya getirmek istiyordu ama aynı zamanda KKTC’yi de küçük düşürdü.
Eroğlu güvenoyu aldı ve Erdoğan tarafından Ankara’ya davet edilmeyi bekliyor. Ben olsam hemen azar geçirmeyen yelek ısmarlardım.