Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Yaşasın! Dünyanın golf merkezi oluyoruz!" diye dans ederek sokaklara dökülmeden önce bir dakikanızı rica edeceğim. Büyük çimenlik ve açık alanlarda oynanan golf, dünyada en fazla su gerektiren spordur. Çimenlerin hep yeşil kalması için sürekli sulanması gerekir. Bu yüzden golf, İngiltere gibi bol yağışlı ülkelerde doğdu ve ıslak koşullara sahip kuzey ülkelerine yayıldı.Doğal Hayatı Koruma Vakfı'na (WWW) göre, ortalama bir golf sahasının ihtiyacı olan su 12.000 nüfuslu bir yerleşimin ortalama yıllık su tüketimine eşittir. Demek ki planlanan 100 golf sahası açıldığında 1.300.000 kişilik bir şehir, yani Konya kadar, su kullanacak.Golf sahaları yeraltı sularının kirlenmesi konusunda da büyük tehdit oluşturmaktadır. Türkiye'de altısı Antalya Belek'te olmak üzere dokuz golf sahası var. Yatırımcılar, önümüzdeki dört yıl içinde 100 golf sahasının daha yapılmasını planlıyor. Çimenlerin yıl boyunca yeşil durumda tutulabilmesi için çok fazla miktarda kimyasal gübre ve ilaca ihtiyaç vardır. WWW'ye göre, "Bir golf sahasının yıllık kimyasal gübre ve ilaç kullanımı, tarımda kullanılan miktarın altı katı daha fazladır. Bu kimyasal maddeler, daha sonra yeraltına sızarak yeraltı su kaynaklarının ya da çevredeki yüzey su kaynaklarının kirlenmesine sebep olmaktadır. Bu durum, uzun vadede zaten çok sınırlı olan su kaynaklarımızın tükenmesine, kirlenmesine ve hatta içme suyu temini ve tarımsal sulamada ciddi sorunlar yaşamamıza neden olacaktır."Demek ki golf, Türkiye gibi su kaynakları kısıtlı olan ülkeler için iyi bir fikir değildir. Türkiye su açısından fakir, ama suyu kötü kullanma yöntemleri bulma açısından zengin bir ülkedir. Sanayi tesislerinin % 98'inde, belediyelerin % 95'inde, otellerin % 81'inde atık arıtma tesisi yoktur. Kimyasallar suyu kirletiyor Hal böyle iken Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, yüzlerce irili ufaklı nehir ve ırmak üzerinde küçük hidroelektrik santralı inşa edilmesi için düzinelerce lisans dağıtmakta.Acaba bu santrallara harcanacak parayı akarsuları temiz tutmak için harcamak daha mı akıllı? Ve bunun için yatırımcılara kâr getirecek bir yöntem bulunabilir mi?Belki. Ama kimsenin ne bu sorulara ne de suyla ilgili yüzlerce başka soruya cevap aradığını sanmıyorum.Türkiye, sorunları uzun vadeli olan ama kafaları kısa vadeli çalışan insanlar tarafından yönetilen bir ülkedir. Onun için alametin kıyamete gitmesini sabırla beklemekten başka çare yok, ara sıra yağmur duasına çıkmak dışında. mmunir@milliyet.com.tr Düzinelerce lisans dağıtılıyor