Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu yılın üçüncü çeyreğinde gayri safi milli hasıla yüzde 2 oranında büyüdü. Bu, 2002'nin üçüncü çeyreğinden bu yana kaydedilen en küçük büyüme hızıdır. Oysa analistlerin ortak tahmini, büyümenin yüzde 4.4 oranında olacağıydı. Hemen hemen bütün göstergelerde bozulma var. Yatırımlar azaldı, kötü hava koşullarının etkisiyle zirai sektör geriledi, sınai büyüme yavaşladı, ihracat hız kesti. Enflasyon ve ithalat ise arttı. Üçüncü çeyrekte ihracat artışı yaklaşık yüzde 18 oldu. Sattığımız ile satın aldıklarımız arasındaki farkın büyüklüğü (cari açık denilen şey) ekonominin en kırılgan yeri olduğu için bu iyi haber değil. Hızla yavaşlamaya başladık. Özet? Dört yıldır yaşadığımız yüksek büyüme hızına yavaş yavaş elveda diyoruz. 2002-2005'te yıllık ortalama yüzde 7 olan kalkınma hızı bu yıl muhtemelen yüzde 5 civarına düşecek. Gelecek yılki büyüme hızı bundan farklı olmayacak.Ama bu kaçınılmaz bir kader değil. Ekonomideki yavaşlamanın en büyük nedeni, hükümetin vurdumduymaz bir kendi kendinden memnun olma hali içinde her şeyi oluruna bırakmasıdır. Her şeyi oluruna bırakmak en iyi halde ekonominin durgunluğa girmesidir. En kötü halde ise felakete davetiye çıkarmaktır.Art arda batıp çıkmalar yaşayan, yüksek enflasyon bağımlısı bir ırkın ahvadı olduğumuz için ekonominin mevcut performansı bize etkileyici görünüyor. Felakete davetiye çıkarmak Ama, hoş, istatistiklerimiz aynı sınıfta bulunduğumuz diğer kalkınmakta olan ekonomilerinkiyle karşılaştırıldığında pırıltısını kaybetmekte, sıradanlaşmaktadır. Kalkınmakta olan ülkeler bundan dört beş yıl önce olduğu gibi laçka standartlara göre ölçülmemektedir.Bir ekonomist dostumun dediği gibi, "Referans noktaları ve beklentilerin çıtası eskiye göre çok daha yükseltildi. Kalkınmakta olan ülke standardına göre bile yüzde 10 enflasyon artık çok yüksek telakki edilmektedir."Türkiye ise yüzde 8 enflasyona takılmış vaziyettedir. Enflasyonun yüzde seksenlisiyle yıllarca yaşadığımız için bu bize "Allah'a şükür" geliyor. Ama fiyat istikrarı denen yerdeki yıllık enflasyon yüzde 1-2 civarındadır. Buraya nasıl varılacağına dair hükümette hiç kimsenin en ufak bir fikri yok.Ekonominin verdiği yavaşlama sinyalleri normalleşmenin tamamlanmadığının habercileridir. Sakin denizlere süzülmek için reform sürecine aralıksız devam etmeye ihtiyaç var. Bunun için vergi, ücretler, ulaştırma, enerji ve telekom gibi mikro alanlarda köklü değişikliklere gitmek gerekir. Ama kriz zamanında reform yapmak normal zamanda yapmaktan daha kolaydır. Aradaki fark şudur: 2001'de hasta olduğumuzu biliyorduk. Şimdi, eskisi kadar olmasa bile, gene hastayız ama kendimizi iyi sanıyoruz. mmunir@milliyet.com.tr Normalleşme tamamlanmadı