Zengin için tahammül edilebilmesi en kolay şey, fakirin parasızlığıdır. Buna “en kolay tahammül edebileceği ve en az anladığı veya anlamak istediği şey” de diyebiliriz.
O nedenle, Başbakan’ın kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlere ilgili küçümseyici ve azarlayıcı sözlerini gazetelerde okuyunca hiç şaşırmadım.
Sonradan zengin bazı insanlarda tahammül dışı bir azamet ve kendini başkalarından üstün görme hali var.
“Ne demek kredi kartı mağduru?” diye sordu Başbakan. “Parayı sınırsız kullanıyorsun, ondan sonra ödemiyorsun. Sonra da kredi kartı mağduru oluyorsun, bu nasıl iş?”
Bunun nasıl bir iş olduğunu veya olabileceğini, ona anlatmak isteyen biri var. Bir okuyucum. Adını açıklamak istemediği için onu adının ilk harfleriyle anacağım.
“Otuz iki yıldır profesyonel olarak çalışan bir kimya mühendisiyim” diye tanıttı kendini A. Ç.
“Türkiye’nin konusunda en önemli markalarından birini üreten bir firmada çalışıyorum. Ekim ayından bu yana ücretsiz izne çıkarılmış bulunuyorum. Fabrikada çalışanlar da ücretsiz izinde olanlar da maaş alamıyor.
Önüne gelene fırça...
“Bu dönemde, daha önce kabul edemediğim bir olgunun aslında haklı nedenlerinin olabileceğini öğrendim. Bu ülkenin Başbakan’ının da galiba bunu öğrenmesi gerekiyor. Başbakan geçenlerde ‘Kredi kartı mağduru diye bir şey kabul etmiyorum. Gücünden fazla harcıyorlar, sonra ödeyemeyince kredi kartı mağduru oluyorlar’ diyordu. Eskiden ben de aynen böyle düşünüyordum.
“Türkiye’de işsizlik oranının ekim ayında yüzde 10.9’a çıktığı açıklandı. Peki bu ülkenin Başbakan’ı, aylardır maaş alamadan çalışan insanların oranını biliyor mu? Ya da ücretsiz izin mağdurlarını?
Firmamda çalışanlar altı aydır maaş alamıyorlar. Maaşlar ödenirken bankaya yatırılıyordu. Banka da herkese kredi kartı verdi.
Şimdi, sorarım size: Maaş alamadıklar için kredi kartlarını ödeyemeyenler sizce mağdur değildir de nedir?”
Borç borçtur. Banka, borçlunun haklı nedeni olsa da olmasa da, açtığı krediyi tahsil etmek durumundadır. Ama Başbakan banka değildir. İşine son verilenler veya çalıştığı halde ödemeyenlerin keyif için kredi kartı borçlarını kapatamaz duruma düşmediklerini bilmesi lazım.
Düzenli bir biçimde kredi kartı borçlarını öderken maaşı kesildiği için zor durumda kalan insan herhalde kredi kartı müsrifi sayılamaz. Bunların bir yandan parasızlıkla boğuşurken diğer yandan Başbakan’dan azar işitmeye ihtiyaçları yoktur.
Erdoğan önüne gelene fırça atmayı bir alışkanlık haline getirdi.
Ona bu huyundan vazgeçmesini tavsiye ederim.
Ne diyorlar? Yukarı çıkarken karşılaştıklarına iyi davran çünkü inerken de onlarla karşılaşacaksın.