BBC’de neredeyse altmış yıldır aralıksız, günlük olarak yayımlanan The Archers adlı bir dizi var.
The Archers, çiftçileri eğlendirirken tarımsal üretimi artıracak tüyolar vermek üzere kurgulanmıştı. Yazarlar ve aktörler öldükçe yerlerini yeni senaristler ve karakterler aldı.
Dizinin 15.674’üncü bölümü 1 0cak 2009’da yayımlandı. Tiryakileri hiç azalmayan dizi sonsuza kadar süreceğe benziyor.
Türkiye’nin IMF ilişkisi bana The Archers’ı hatırlatıyor. Başbakanlar doğup ölüyor, nesiller gelip geçiyor ama Türkiye’nin IMF desteğine ve gözetimine olan ihtiyacı değişmiyor.
AKP hükümeti de IMF bağımlısıdır. Biraz mırın kırın ettikten sonra iktidara geldiğinde yürürlükte bulduğu stand-by anlaşmalarını sadakatle uyguladı. Bir yıla yakın bir süredir yeni bir aranjman için Fon’la görüşüyor.
Anlaşma yakın olabilir!
İkide birde anlaşmanın yakın olduğuna dair açıklamalar yapılıyor. Bunlardan sonuncusunu birkaç gün önce Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek yaptı.
Bu defa gerçekten anlaşma yakın olabilir çünkü hem IMF hem de Türkiye’deki siyasi koşullar değişti.
Fon’a yeni bir hayat nefesi üflendi. Dünya ekonomisinin süratle büyüdüğü yıllarda ona muhtaç olan ülkelerin sayısı azalmış, varlık nedeni tartışılır hale gelmişti. Adam çıkarılıyor, masraflarını kısmak için çare aranıyordu.
Küresel finans krizi kuruluşu yeniden ön plana çıkardı. Egzozundan kıvılcımlar çıkararak büyüyen birçok ekonomi IMF’nin kapısını kuyruk oluşturmaya başladı.
750 milyar dolarlık enjeksiyon
Zengin devletlerin ve kalkınmakta olan ülkelerin meydana getirdiği G20 son toplantısında Fon’a 750 milyar dolar yeni rezerv enjekte etmeye karar verdi. Fon da yeni durumla başa çıkmak için yeni kredi türleri geliştiriyor.
Bunlardan biri flexible credit line olarak isimlendirilen Esnek Kredi Kolaylığı’dır. Bu kolaylıktan “güçlü performans gösteren fakat global krizden etkilenme olasılığı olan” ekonomiler yararlanabilecek.
İlk müşteri Meksika oldu. Meksika Cumhurbaşkanı Felipe Calderon 40 milyar dolara kadar Esnek Kredi kullanmak üzere IMF ile anlaştığını açıkladı.
Esnek kredi kolaylığı
IMF ile anlaşma içinde olmanın bir stigması, yani, kötü namı var. Bu stigmayla yaşamak istemeyen hükümetler, başları dertte olsa bile Fon’dan uzak durmaya çalışır.
Esnek Kredi Kolaylığı’nın bir avantajı bir ölçüde bu stigmayı taşımamasıdır. Çünkü ondan sadece kamu maliyesi ve ödemeler dengesi iyi durumda olan ülkeler yararlanacak.
İflasın eşiğinde olan veya ciddi açıklara sahip ekonomiler değil.
Türkiye bu krediyi almaya ehil görülecek mi? IMF, bütçe disiplinindeki büyük bozulmayı göz ardı edip koşul ileri sürmeden Türkiye’yi Esnek Kredi Kolaylığı’ndan yaralandırır mı?
Bu konuda şüphelerim var. Ama IMF eski, IMF olmadığı için emin olmak mümkün değil.