Okuyucular bu tür yorumları, haklı olarak, şüpheyle karşılar. Bunun için, Financial Times gibi dünya çapında medya kuruluşları ait oldukları grubun şirketleriyle ilgili yorum yapmazlar. Haber yazarlar ve yorumu okuyucuya bırakırlar.Bugün bu altın kuralı çiğneyerek Enerji Piyasası Denetleme Kurumu EPDK'nın 28 akaryakıt dağıtım şirketine kestiği astronomik para cezasını eleştireceğim. Bu şirketlerden biri ve en büyük para cezasına çarptırılan Petrol Ofisi POAŞ'tır. Halka açık bir şirket olan POAŞ'ın % 54'ü, Milliyet'in de sahibi olan Doğan grubunundur.EPDK'nın kararı kamuoyunun iyi anlaması gereken bir skandaldır. Bir defa bu karar yanlıştır. Nitekim Danıştay bu değerlendirmeyi teyit etti ve perşembe günü kararı iptal etti. Kararı yanlış kılan, akaryakıt şirketlerine işlememiş oldukları bir suçtan dolayı ceza kesilmiş olmasıdır. Danıştay iptal kararında bunun da altını çizdi. Bunlar kadar yanlış olan bir şey, verilen cezanın büyüklüğüdür. Bir köşe yazarının ait olduğu grubun şirketleriyle ilgili yorum yazması hassas ve tartışmalı bir konudur. EPDK'nın 28 akaryakıt şirketine kestiği ceza 1.667 milyon liradır (1.2 milyar dolar). Bu rakam sektörün bu yıl yapmayı umduğu toplam kârdan büyüktür. Liberal ekonomilerde ceza olur ama bu kadar büyük ceza olmaz. Sektörü terbiye etmek ayrı şeydir, beline kazmayı vurmak ayrı şeydir.Geçen çarşamba Avrupa Komisyonu gizli bir kartel oluşturdukları için aralarında Siemens, Toshiba, Hitachi, Alsom gibi dünya devlerinin bulunduğu 11 gruba 751 milyon euro (1 milyar 381 milyon lira) ceza kesti. Dikkatinizi çekerim. Şirketler de suç da daha büyük olmasına rağmen Avrupa Komisyonu'nun Siemens ve diğer kuruluşlara kestiği ceza, EPDK'nın işlemedikleri bir suçtan dolayı Türk şirketlerine kestiği cezadan ufaktır. Ama mutlak rakamları karşılaştırmak yanıltıcıdır. Cezayı Siemens ve diğer 10 şirketin bu seneki tahmini kârlarıyla karşılaştırmak lazım. Bunu yaptığımızda, görüyoruz ki aldıkları ceza bu 11 şirket için devede kulaktır.EPDK'nın Türk şirketlerine reva gördüğü ceza büyüklük olarak daha çok Rus hükümetinin Yukos petrol şirketini batırarak el koymak amacıyla uyguladığı cezaları andırıryor. Bu da bizi şuraya götürüyor. EPDK, yanlış ve astronomik olduğunu bile bile bu cezayı neden kesti? Dedikodusu yapıldığı gibi, bazı şirketleri ezerek siyasi patronlarına şirin gözükmek için mi?Ama EPDK ve diğer "bağımsız" kurumlar siyasilerin enerji, telekom, bankacılık gibi önemli sektörleri manipüle etmelerini önlemek üzere kurulmamışlar mıydı? Neden bu ülkede bütün kurumlar dejenere oluyor? Şahsiyetli kişiler nerede? mmunir@milliyet.com.tr Liberal ekonomilerde ceza olur