Görebildiğim kadarıyla para yapmanın bir sorunu var. Para yapanlar, yani kendi emeğiyle servet kazananlar, dükkânı kapatıp hayatlarını aylak bir keyif içinde geçirmeye adayacakken, daha çok para kazanmaya adıyorlar.
Bunlardan bazıları son günlerde moda haline gelen yenilenebilir enerji işine yatırım yapıyorlar. Rüzgâr türbini çiftlikleri kuruyorlar, akarsuların üzerine baraj yapıyorlar.
Enerji konusunu bilmeyenler ve danışmanlık almayanlar sahtekârların eline düşüyor ve para kaybediyor.
“Aldatılan birçok insan var” dedi sektörde deneyimli bir yatırımcı. “Aman biz de girelim diyen bazı insanlar paldır küldür dalıp yarı yolda aldatıldıklarını anlıyorlar.”
Baraj işinde ilk iş nehir yatağından akan suyun doğru hesaplanmasıdır. (Rüzgârı bir başka yazımda anlatacağım.)
Devletin bu işi yapan iki kurumu var. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ile Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ).
Bunlar yaklaşık 50 yıldır kurdukları akım gözlem istasyonlarında nehirlerden ne kadar su aktığını hesaplıyorlar.
Veriler doğru tutuluyor ama bunları alanlar hesaplarını her zaman doğru yapmıyorlar. Örneğin bir nehirde son elli yıldır akan suyun ortalamasını almak yeterli olmayabilir.
‘Çantacı’ denilen tipler var
Dikkate alınması gereken başka hususlar da var. Nehir üzerinde baraj var mı ve varsa suyun ne kadarını kullanıyor? Sulama veya içme suyu için çekilen su varsa miktarı nedir? İklim değişikliği su miktarını etkiliyor mu?
Sektörde “çantacılar” diye bilinen bazı tipler var. Bunların aralarında DSİ’den veya EİEİ’den ayrılmış ya da ayrılmadan gizli gizli iş yapan mühendisler de var. Lisans alarak enerji sektörüne girmek isteyenlere satıyorlar.
Kötü niyetli olanlar projelerini çekici göstermek için de akarsudan geçen su miktarını yüksek gösteriyorlar.
“Bu sektöre yeni giren yatırımcılar su biliminden anlamadığı, baraj mühendisi olmadığı için çantacılar bunları aldatıyor” dedi Ankaralı bir kaynak.
“Allayıp pullayıp, fizibilitesi olmayan lisansları satıyorlar. Hesaplar bazen yüzde 50-60 şaşıyor.”
Devredilirken megavat başına 300.000 euro talep edildiği konuşuluyor.
“Bu kazığı lisansı devralırken yiyorlar” dedi kaynağım. “Kimisi yolun başında uyanıyor. Yarı yolda anlayanlar da var.”
Sonra ne oluyor?
Kaynağım güldü: “İki üç silahlı muhafızla dolaşan eski mühendisler var, topuğundan vurulanlar da.”
Kaynağım, para kaybetmek istemeyenlere iki öneride bulunuyor:
Lisans satın almadan önce sektörde deneyimli, bilinmiş proje firmalarından hizmet alın. Daha aceleci iseniz deneyimli ve dürüst bir mühendis istihdam edin.
DÜZELTME: Dünkü yazımda “terawat” yerine “teravolt” yazdım. Düzeltir, beni uyaran okuyucularıma teşekkür ederim.