Dünyanın en büyük mühendislik firmalarından biri olan Siemens'in başına gelenlerden haberiniz var mı?Efendim, trenden ampule sayısız ürün imal eden bu dev şirket azgelişmiş ülkelerde iş almak için 500 milyon dolar civarında rüşvet ödemiş. Hakkında Münih'te soruşturma yürütülüyor. Şüpheliler arasında şirketin eski mali işler direktörü Heinz-Joachim Neubuerger var. Halen Mali İşler Direktörü olan Joe Kaeser de yıllardan beri rüşvet verildiğini bilenlerden biriymiş. Siemens bu iddiayı kesinlikle yalanlıyor. Bazı hissedarlar Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Heinrich von Pierer'in istifa etmesini talep etti. Rüşvet iddiası (muhtemelen) kuyruk acısı olan bir Siemens çalışanının gammazlamasıyla ortaya çıkmış.Komik değil mi?Olayı araştıran savcılar ve genel müdürün kellesini isteyen hissedarlar acaba Siemens'in veya diğer Batılı firmalarının azgelişmiş ülkelerde nasıl ihale kazandıklarını sanıyorlar?İri mavi gözlerini kırpıştırarak mı? Siemens Türkiye dahil 190 ülkede 470.000 çalışanı olan bir azman. Faaliyet gösterdiği ülkelerin büyük bir bölümü azgelişmiş kategorisindedir. Bu tip ülkelerde rüşvet bir hayat tarzıdır. Bu Avrupalılar bazen çok komik oluyor. Bunu Almanlara kimse söylemedi mi? Hangi dünyada yaşıyor bu arkadaşlar?Siemens geçen haftaki genel kurulunda kârını artırdığını açıkladı. Buna rağmen hissedarlar rüşvet dolayısıyla büyük tantana çıkardılar. İnsanın gözleri yaşarıyor, vallahi."Uğratıldığımız hayal kırıklığının açıklaması yok" diye konuşmuş DWS yatırım şirketi yöneticilerinden Henning Gebhardt. "Tepedeki yöneticilerin bilgisi olmadan bu skandalın nasıl meydana gelmiş olduğunu bilmek istiyorum."Ben istemiyorum, sevgili Henning. Çünkü biliyorum. Haberleri vardı. Neden? Çünkü olmaması mümkün değil. Neden mümkün değil? Çünkü bizimki gibi ülkelerde rüşvet vermeden ihale alamazsın, mal satamazsın. Siemens rüşvet vermezse ihaleyi Miemens alır. Bu kadar basit. Rüşvet leşe, ihale başa.Almanya hakkında en az bilinen gerçeklerden biri dünyanın en büyük ihracatçısı olmasıdır. Çin'in de, Japonya'nın da, Amerika'nın da önünde. Böyle bir rekor ay ışığında denizaşırı devlet dairelerinin pencerelerinin altında serenat yaparak kırılmaz.İyi olurdu, tabii, "en iyi olan kazansın" dünyasında yaşıyor olmak. Ama böyle bir dünya yok.Rüşvet veren de alan da aynıdır, derler ama doğru değil. Rüşveti veren ihaleyi alır. Bu istihdam, gelir, vergi, katma değer olarak ülkesinin ekonomisine eklenir. Rüşveti alan kendini zengin eder, ülkesini fakirleştirir. Rahmetli babamın deyimiyle, "Hem köpeği tok hem de ekmeği bütün isteyemezsin."Bir de Almanlar komik değil diyorlar. mmunir@milliyet.com.tr İnsanın gözleri yaşarıyor