Birkaç gün önce Başbakan, ayaküstü, devlet eliyle elektrik dağıtımı yapılan 20 bölgeden ilk üçünün özel sektöre satılması için bu ay yapılacak ihalenin iptal edileceğini açıklamıştı. Konu geçen pazartesi günkü Bakanlar Kurulu'nun gündemindeydi. Toplantının, Başbakan'ın ani ve beklenmedik kararına bir açıklık getirmesi bekleniyordu. İhale iptal mi ediliyordu? Erteleniyor muydu? Ne zamana kadar? Hangi amaçla? Bundan sonraki adım ne olacaktı?Toplantı bitti. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek açıklamasını yaptı. Telefonum çaldı."Ne anladın diye sordu?"sektörden bir arkadaşım. "Ben bir şey anlamadım.""Ben de bir şey anlamadım" dedim. "Ama bu konuyu çok iyi bilen bir işadamını tanıyorum sektörde. Onu arayıp soracağım." Enerjiyle ilgilenen herkes sabırsızlıkla Bakanlar Kurulu toplantısının bitmesini bekliyordu. Konuyu çok iyi bilen işadamını aradım. "Ben de pek bir şey anlayamadım" dedi. Biraz bilgi alırım diye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda bir genel müdürü aradım. "Sen ne biliyorsan, ben de o kadar biliyorum" dedi.Ne cici değil mi?Ama daha bitmedi. Dağıtım ihalelerinin iptal edileceğinden özelleştirmeden sorumlu Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da haberi yoktu. Çok iyi bir kaynaktan öğrendiğime göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in de. Erdoğan açıklamayı yapacağı uçağa binmeden önce Güler'i aramıştı. "Elektriğe zam yapmazsak ne olur?" diye sormuştu. Ama ihaleyi iptal edeceğini söylememişti.Kısacası, Başbakan açıklamasını yapmadan kabine arkadaşlarına ne danışmış ne de haber vermişti. Ardından her bakan iptali haklı göstermek için kendine göre birtakım açıklamalarda bulundu ama... Çocuklar... Kimi kandırıyorsunuz? Kimsenin haberi yok! Başbakanın kararı şu nedene dayanıyordu: Dağıtım şirketlerini ihale ederim, özel sektör elektriğe zam yapar, halk benden bilir, seçimlerde zarar görürüm.Ama öyle değil. Özelleştirme olsaydı şirketler Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (EPDK) izin almadan elektriğe zam yapamayacaklardı. Hükümetin emrindeki EPDK izin vermezdi, bir. Fiyat tespiti ilk beş yıl zaten serbest olmayacaktı, iki. O zaman? Gerçekleşme şansı sıfır bir olasılığa dayanarak alınan bu kararın mantığı nedir?Ne mantığı ya? Seçim arifesinde bir politikacının yaptığı işte ne zamandan beri mantık aranıyor?Ben yaptım oldu. Ya da Fransız Kralı XIV. Louis'in (1715-1643) ünlü sözleriyle: L'etat cest moi. Devlet benim.Bu arada şirketlerin ihaleye hazırlanmak için harcadığı, havaya uçan milyonlarca dolar? Türkiye'nin yerin dibine batan inanırlığı?Eh! Sevgili dostum Güngör Uras'ın size sık sık hatırlattığı gibi, burası Türkiye abiciim. Ne zaman, ne olacağı belli olmaz. Kâr yüksektir ama risk de büyüktür. Better luck next time! Gelecek defa için, daha bol şans! Smile and wave boys, smile and wave! Gülümseyin ve el sallayın çocuklar, gülümseyin ve el sallayın!DÜZELTME: Dünkü Akbank yazımda birkaç yerde Citigroup yerine Citicorp kelimesini kullandım. Bu yanlışı düzeltir, özür dilerim. mmunir@milliyet.com.tr EPDK zamma izin vermezdi