BBC dünyanın en kaliteli yayın radyo-televizyon kurumlarından biridir. Kurumun uluslararası haber sevisi BBC World Service ise herhalde dünyanın en kaliteli radyosu.
Bunun birçok nedeninden biri dinleyicilerine tepeden bakmaması, onları cahil addetmemesi, her şeye ilgi duyan, meraklı insanlar saymasıdır. (Bana, Açık Radyo dışında, Türkiye’de bu varsayıma sahip bir tek yayın kuruluşu gösterin şapkamı yiyeceğim.)
BBC’nin bu varsayımla teçhiz edilmiş editörleri sürekli dinleyicilerin ilgisini çekecek yeni konu arayışı içindedirler. (Bana Türkiye’de böyle bir arayış içinde olan bir editör gösterin ikinci şapkamı da yiyeceğim.)
Radyoyu açıp da ilginizi çekecek bir şeye rastlamamanız imkânsız gibidir.
“Altmış Saniyede Dünyayı Daha İyi Bir Yer Yapacak Bir Düşünce” bunlardan biri. Geçen gün, alışverişe giderken, tesadüfen ilk defa dinledim. İyi bir fikri olan birisine bir dakika konuşma, üç dakika da sorulara cevap verme zamanı tanıyorlar.
İtalya’da 40 bin yasa var
Ben dinlediğimde, Oxford Üniversitesi Kriminoloji profesörlerinden Federico Varese konuşuyordu. “Bir ülkede ne kadar çok yasa ve yönetmelik varsa o kadar çok yolsuzluk var” diyordu Varese. “(Yolsuzluğun yaygın olduğu) İtalya’da 40 bin yasa var, Hindistan’da da buna yakın. Bunları yasa sayısının altı veya yedi bin olduğu Fransa ve Almanya ile karşılaştırın.”
Varese’nin düşüncesi yasa sayısına bir sınır getirmek. Toplam yasa sayısı on bini aşmayacak, yılda yüzden fazla yeni yasa yapılmayacak.
Bu neden iyi bir fikirdi?
“Çünkü ne kadar çok yasa ve yönetmelik varsa o kadar çok bunları çiğneme ve rüşvet şansı yaratma olasılığı var” dedi Varese. “Kendileri yasaları çiğneyenler başkalarında aynı şeyi mahzur görme eğilimindedirler ki bu da iyi değil. Bazen yasaları çiğneyenler politikacılar ve gerçek suçlulardır. Bu şartlarda, yasalara uyan bir vatandaş olmak imkânsızlaşır.”
Eve dönünce rüşvetle yasa çokluğu arasındaki bağlantıyı test etmeye karar verdim. Meclis’i aradım ve Türkiye’de 1920’den bu yana 14,091 yasa çıkartılmış olduğunu öğrendim. Bu profesörün 10,000 rakamına çok yakın. Ama Türkiye rüşvet konusunda Almanya ve Fransa’dan çok Hindistan ve İtalya’ya yakındır. Demek ki yasa sayısı ile rüşvet arasındaki bağ biraz entipüften. Bazı ülkelerde rüşveti ortadan kaldırmanın nükleer silah kullanmaktan başka bir çaresi var mı, emin değilim.
Radyoyu kapattıktan sonra düşündüm: Acaba bizde buna benzer bir program yapılsa, Türkiye’yi Değiştirecek Yüz Düşünce, örneğin, neler duyardık?
Belki bir gün bizde de halka tepeden bakmayan, onları cahil değil her şeye ilgi duyan, meraklı insanlar addeden editörler çıkar da öğreniriz.