Dünya finans krizi demir çelik sektörünü altüst etti.
Cevher fiyatlarında, üretimde, mamul fiyatlarında ve navlunda baş döndürücü düşüşler yaşanıyor.
Dün konuştuğum bir demir-çelikçi “navlun fiyatları o kadar düştü ki malı gemide tutmak ambarda muhafaza etmekten daha ucuz” dedi.
Geçen mayısta 120 milyon ton olan dünya çelik üretimi eylülde 108, ekimde 100 milyon tona düştü. Uzmanlardan aldığım bilgiye göre, denge, muhtemelen yılda 80-85 milyon ton düzeyinde kurulacak.
“Bu, cevher talebi aylık 30 milyon ton düşüyor demektir” diye konuştu bir uzman. “Cevherde arz ile talep arasında yıllık 20 milyon tonluk fark varken, dünya çelik fiyatları astronomik bir şekilde yukarı fırlamıştı. Yıllık 20 milyon ton nerede, aylık 30 milyon ton nerede, diye düşünürseniz kargaşanın büyüklüğünü anlarsınız.”
Gizli pazarlıklar
Talepteki bu hızlı ve büyük düşüş daha beş altı ay önce görülmemiş bir kâr cennetinde yaşayan hammadde üreticilerinin üzerinde büyük baskı yarattı.
Dünya demir cevheri fiyatları 2003 ile 2008 arasına yaklaşık yüzde 350 artmıştı.
Sektörde fiyatlar üç dev cevher firması ile birkaç büyük çelik üreticisi arasında yapılan gizli pazarlıkla tayin ediliyor. Cevher firmaları Brezilyalı Vale ile İngiliz-Avustralya şirketleri Rio Tinto ile BHP Billiton’dur. Büyük tüketicilerin bu şirketlerle yaptıkları pazarlık sonucunda tespit edilen fiyatlar bir yıl boyunca geçerli oluyor.
Oluyordu, demek belki daha doğru olacak.
Krizin etkisi
Geçen yaz, fiyatlardaki artış eğilimi son hızıyla devam ederken, Avustralya 47 dolarlık çeliğine yüzde 85, Brezilya yüzde 70 zamlı fiyat almıştı. Kontratlar bu fiyatlardan yapıldı. Ancak ekonomik yavaşlamanın getirdiği talep çökmesi sonucunda spot piyasada çelik 40 dolara düşünce ortalık toz duman oldu.
Herkes çamura yatıyor, yatmaya hazırlanıyor veya yatacak dersem sizi pek yanıltmış olmam sanıyorum.
“Bütün alcılar ‘kontrat kontrattır’ diyorlar ama krizi bahane ederek cevher alımlarını geciktiriyorlar” diye anlattı bir uzman.
Dünyanın en büyük çelik üreticisi olan Arcelor Mittal’in, “Önce can, sonra canan” havasında, satın alma, nakliye, navlun, scrap kontratlarına uymadığına dair söylentiler var.
“27 yıldır çelik sektöründeyim, böyle bir çılgın, kaotik durum yaşamadım” diye konuştu Türk demir-çelik sektörünün önde gelen simalarından biri.