Bu servet Türkiye'nin en büyük bankalarından biri olan Türkiye İş Bankası sermayesinin %30'unu oluşturuyor. Bu hisseleri Atatürk'ün kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi idare edecek, nemaları dil ve tarih kurumlarına tahsis edilecekti.Atatürk hisselerinin nasıl idare edildiği, bankanın sermaye artışına nasıl katıldığı, kârdan ne kadar hisse aldığı, bu hisselerin nasıl kullanıldığı Türkiye'nin şeffaflıktan en uzak konularından biridir.Türk Dil Kurumu (TDK) 1932'de Atatürk tarafından kuruldu. Cemiyetin kurucuları arasında Sâmih Rif'at, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri gibi dönemin tanınmış edebiyatçıları vardı. Kurumun amacı, "Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek" olarak tespit edildi. Atatürk, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile servetini Türk Dil Kurumu'na ve Türk Tarih Kurumu'na bıraktı. Atatürk döneminde başlayan ve 1950'lere kadar süren Türkçenin arılaştırılmasında TDK önemli bir rol oynadı.TDK'nın 1951'de devletle ilgisi kesildi, özel bir bilim kurumu haline getirildi. 1980 ihtilalinden sonra, yeniden, bütün üyeleri devlet kurumları tarafından devlet kurumlarında çalışanlar arasından seçilen bir daire haline getirildi. Bütün KİT'ler gibi kıvraklığını, yaratıcılığını ve hatta bilimsel olma özelliğini kaybetti. Günümüzün ünlü Türk yazarları, bırakın kurumun üyesi olmayı, TDK'nın yanından geçemez.CHP, 1980'de yapılan devletleştirmeyle Atatürk'ün istediğinin dışına çıkıldığı için her iki kurumun nemalarını da dondurdu.Kurumlar CHP'yi dava etti ve kazandı. Paralar bir süre önce yerlerine ödendi. TDK'nın payına 104 milyon lira (69 milyon dolar) düştü.Bu meblağ nereye harcanacak?Hürriyet gazetesinde Sefa Kaplan'ın haberinden öğreniyoruz ki, paranın yeri hazır. Ankara'da bir Türk Dili Müzesi kurulacakmış. Türkçenin arılaştırılması Türk Dili Müzesi ne olabilir? Böyle bir müzeye ne konur? İngiliz veya Japon dili müzesi var mı? İşte Kansas Üniversitesi Türkçe bölümünde öğretim görevlisi olan arkadaşım Mübeccel Taneri'nin cevabı: "Ben hayatımda dil müzesi diye bir şey duymadım. Herhangi bir ülkede olduğunu da sanmıyorum. Dil insandan soyutlanıp da bir müzeye yerleştirilecek bir madde değil. Onun laboratuvarı insandır."Ankara, devlete ve partilere ait dev binaların doldurduğu bir şehir haline geldi. Sayıştay'ınki dünyanın en geniş binasıymış. Yakında birileri muhakkak Davul Tozu Müzesi projesiyle ortaya çıkacaktır.Ama, peşinde olduğunuz dev düşünceler ve uzun ufuklar ise, Atatürk'ün başkentine uğramayın. mmunir@milliyet.com.tr Dil müzesine ne konur?