Sözleşmelerin yürürlüğe girmesine birkaç gün kala, yılın son gecesi, hükümet ani bir kararla leasing kontratlarına yüzde 18 katma değer vergisi (KDV) bindirdi."Bize bu ekonomik darbenin maliyeti beş milyon dolardır" diyor denizcilik şirketinin genel müdürü olan ve adının açıklanmasını istemeyen kaptan. "Projeyi iptal etmek durumunda kaldık.""Karşı tarafla sulh yoluyla anlaşma yaparak, belli bir miktar tazminat ödeyerek sözleşmeyi fesih yoluna gideceğiz.Kaptanın hesabına göre, değeri 28 milyon dolar olan gemi, 50 kişiye iş sahası açacak, katma değeri yılda 20 milyon dolar olacaktı. "Ama vazgeçmek durumunda kaldık" diye hayıflanıyor. Denizcilik firması, Yunanlı bir firmadan gemi almak için sözleşme yapmış, finansmanı için de Garanti Leasing'le anlaşmıştı. İşte size Ankara'da masa başında, derinlemesine düşünülmeden, ilgili tarafların görüşü dinlenmeden alınan bir kararın yarattığı sonuç.Kim bilir leasing'le alınan şeyleri neredeyse beşte bir pahalılaştıran bu karar başka küçük ve orta boy işletmeleri nasıl etkiledi?Maliye Bakanlığı'nın bir yetkilisi leasing'e vergi konmasının nedeninin vergi muafiyetinin suiistimal edilmesi olduğunu söyledi. Vergi muafiyeti yatırımı teşvik için getirilmişti. Ama stadyum koltukları, bina kaplamaları bile artık leasing'le satın alınıyordu. Maliye'nin bu tespitinde gerçeklik payı olduğuna eminim. Türkiye'de, maalesef, her şey suiistimal ve dejenere ediliyor. Ama kurunun yanında yaşı da yakmak, suçluyla beraber suçsuzu da cezalandırmak çözüm değildir. Çözüm, muafiyeti korurken, leasing'le finanse edilebilecek şeylerin tarifini daha iyi yapıp suiistimali önlemektir. Düşünmeden alınan karar Kaptanın 28 milyon dolara satın almayacağı gemiden alınmayan yüzde 18 KDV mi değerli? Yoksa bunun geminin yaşamı boyunca yaratacağı istihdam, katma değer ve ödeyeceği vergi mi?Alınmayan gemi, ödenmeyen KDV, işe alınmayan insanların katkısı kalkınmaya değil, sefaletedir. Yabancıya reklam! Vergi yürürlüğe girmeden 10 gün önce Kuveytli Global Investment House 120 milyon dolara, Ülker grubuna ait Fon Finansal Kiralama'nın yüzde 60'ını satın aldı. Ülker hükümete en yakın gruplardan biridir. Başbakan Ülker bayii idi. Bu nedenle satışla vergi arasındaki kısa zaman dilimi spekülasyon çarklarının fazla mesai yapmasına neden oldu.Bunları bir tarafa bırakarak sunu soralım: Kuveytliler bugün Fon hisselerine kaç para verirdi? Aralık 18'de alarak kaç para zarar etmiş oldular? Yatırımlarını kâr olarak geri alma süresi ne kadar uzadı?Ve en önemlisi: Bu olay yabancı sermaye için nasıl bir reklam oldu?Not: Bu konuda aldığım mail'lerden bazılarını milliyet.com.tr adresindeki yazımın altında okuyabilirsiniz. mmunir@milliyet.com.tr Bir konu daha var.