Yanlış şeylere şaşıyoruz. PKK’lılar silahlarını bırakıp dağdan inmeye başladıklarında batıda sokaklar dans eden insanlarla dolmadığına şaşırmalıydık.
Yirmi beş yıldır devam eden bir savaş sona erimiyor muydu?
Bana öyle geldi.
Artık askere giden gençler şehit olmayacak, sokaklardan cenazeler geçmeyecek, her yıl yüzlerce ailenin ışığı sönmeyecekti.
Her yıl milyarlarca lira, kazanılması mümkün olmayan bir savaş için heba edilmeyecekti.
Demokratikleşmenin, ekonomik büyümenin önü açılacaktı.
Kuzey Irak’la savaş olasılığı ortadan kalkacaktı.
Türkiye dünyada saygınlık kazanacaktı. Belki de Nobel Barış Ödülü ülkemize gelecekti.
Sayısız olumlu şey olacaktı.
Onlar sokaklarda dans etti, biz çileden çıktık.
“Çingene çalar, Kürt oynar” diye dalga geçti bir okurum, bu cümlede gizli hakaretin ve ırkçılığın farkına bile varmadan. Batıda matem havası, felaket beklentisi ve yenilmişlik duygusu vardı.
Matem mevsiminin sonuna geldiğimizi, artık felaket beklemeye gerek kalmayacağını çok insan anlamadı.
Çok insan farkına varmadı: Silah bırakan onlardı. Biz değil. Onlar bizim merhametimize ve insafımıza kendilerini teslim ediyorlardı. Biz onların değil.
Kazanmıştık, aslında, ama farkına göremedik.
Şimdi ne olacak sanıyorsunuz?
Yani barış süreci sekteye uğrarsa, PKK bir terör örgütü olarak varlığını sürdürmeye devam ederse, Güneydoğu’da yaşayan Kürtler barıştan umutlarını keserlerse ne olacak sanıyorsunuz?
Cevap basit. Savaş devam edecek ve muhtemelen tırmanacak. Daha çok insan ölecek. Kin ve nefret derinleşecek. Türkiye’nin bölünme riski azalmayacak, çoğalacak.
Bu iş silah gücüyle hallolur mu sanıyorsunuz?
Bu süreci siyasi çıkar için sabote edenlerin başında gelen Baykal ve Bahçeli’nin sizi veya onları kurtaracak bir formülü mü var sanıyorsunuz?
Onlar yüzlerden tebessümü, kalplerden ümit ve sevgiyi çalmakta uzmandırlar.
Melodramatik milliyetçi köşe yazarlarından da hayır beklemeyin. Suyu kurumuş denizlerin yüzme şampiyonudur bu kof vatanseverler ve onlarda da çözüm yoktur.
Bu resmi çok yanlış okudunuz. Seçenek yenme veya yenilme arasında değildir, çünkü bu işten ya her iki taraf galip çıkacak ya da her iki taraf mağlup.
Seçenek savaşmak ile barışmak arasındadır. Dağdan inme yoksa çıkma var. Silahlara veda olmayacaksa şehitlere sala olacak.
İleri gidemezsek gerileyeceğiz.
İkisinin arası yok.
Ama kandınız. Anlamadınız. Duygusal davrandınız. Önünüze gelen fırsatı teptiniz.
Kötü haber taşıyıcısı olmak istemem ama üzgünüm. Eğer bu girişim planlandığı gibi sonuçlandırılamazsa sizi kötü günler bekliyor.