Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Askeri harcamalarında dünya rekorunu elinde tutan Amerika Birleşik Devletleri, savunma bütçesini elden geçiriyor.
Bunda bizim için de çıkarılacak dersler var.
Savunma Bakanı Robert Gates’in Kongre’ye yaptığı açıklamadan öğreniyoruz ki savunmaya ayırılan 534 milyar dolarlık harcamada bir azaltma öngörülmüyor. Ancak, satın alma programında köklü değişiklikler olacak.
Mantık şu: Global ekonomik krizi iliklerine kadar hisseden ABD’nin her türlü savaş için teçhizatlanacak mali güç kalmadı. Satın alma programındaki bazı silahlara ihtiyaç yoktur. Bu nedenle Pentagon gerçekten ihtiyaç duyulan silahları satın alacak, muhtemelen hiçbir zaman çıkmayacak savaşlar için silahlanmayı bırakacaktır. Örneğin, ABD, Çin ve Rusya’ya karşı da silahlanıyor. Ama bu iki ülkeyle savaş çıkma olasılığı yok denecek kadar azdır. Onun için ödenekler bunlara karşı silahlanmak yerine ABD’nin Irak ve Afganistan’da yürüttüğü savaşta gücünü artırmak için harcanmalıdır. 

Bizde değişmeden geçer
Bizde normal uygulama Meclis’e sunulan bütçelerin kayda değer bir değişikliğe uğramadan onaylanmasıdır. Bu, bütçelerin mükemmel hazırlanmasından değil, milletvekillerinin bilgi ve inisiyatif eksikliğindendir. Bütçede değişiklik önermek hükümete kafa tutmak olarak algılandığı için herhangi bir iktidar milletvekili veya milletvekili grubunun değişiklik önermesi veya bunda başarılı olması sık rastlanan şeylerden değildir.
ABD Kongresi ise bütçeyi kuşa çevirebilir. Amerikan bütçesine şekil veren en önemli faktörlerden biri, bütçeden pay koparmak için çıkar grupları adına çalışan lobilerdir. Silah endüstrisi bunların en güçlülerindendir. Harcama kalıbındaki değişiklik birçok güçlü silah şirketini etkileyeceği için yeni savunma bütçesinin olduğu gibi geçeceği olasılığı çok güçlü değildir.
Muhtemelen hiçbir zaman çıkmayacak savaşlar için silahlanmak Türkiye’nin de iyi yaptığı bir şeylerden biridir. 

Savunma bütçesi gözden geçirilmeli
Çok para yatırdığımız AWACS erken uyarı uçakları, denizaltı ve yerli tank üretme projeleri, dev uçak filoları karşı karşıya bulunduğumuz gerçek tehlikelerle ilgili değildir. Türkiye’nin, önce, PKK’ya karşı en etkin olacak şekilde donanması lazım. İki, Irak’la olan 300 küsur kilometrelik hududunu kevgir gibi olmaktan çıkarması, üç, Afganistan gibi uluslararası barış girişimlerine asker yollamak için hazırlıklı olması lazım.
Çok komşumuz var ama bunlardan herhangi biriyle savaş olasılığı yok denecek kadar azdır.
Ekonomik güç, toprak ve nüfus birlikte ele alındığında Türkiye açık ara bölgenin en büyük devletidir. Toprakları, en sıkı düşmanı sayılabilecek Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nden 130, Yunanistan’dan altı misli büyüktür.
Türkiye de savunma bütçesini gözden geçirmelidir. Ama bunun olasılığı yok denecek kadar azdır.
Çünkü: Ordu, Türkiye’nin en tutucu kurumlardan biridir. Hükümet konudan uzaktır. Silahlanma lobisi güçlüdür. Meclis umursamaz, kamu uykudadır.
Aynen devam etmek için ideal bir reçete.