Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mükemmel olmaktan uzak olduğu için mi ordu müdahale ediyor?Askerlerin son muhtırası birçok meslektaşıma ne kadar ateşli bir demokrasi dostu olduğunu kayda geçirme fırsatı verdi. Yazılarında evlilik dışı aşk yaşamış bir erkeğin karısına yakalandıktan sonra içine girdiği, göz yaşlı, nedamete benzer bir hava olduğunu bir tek ben mi hissettim?Bu meslektaşlarım gençliklerinin bir bölümünü, sağ ve sol faşizmle yasa dışı aşk yaşayarak geçirmişlerdi. Demokrasiyi boynuzlayarak. Muhtıradan sonra demokrasiye yapıştılar. Bu onları ne kadar demokrat yaptı? Türkiye'de demokrasi ordu müdahale ettiği için mi mükemmel olmaktan uzaktır? Bana göre, bu arkadaşların 1970'lerde destekçisi oldukları uç ideolojiler ne kadar romantik ve memleketin gerçeklerinden kopuk idiyse bugün muhtıraya karşı çıkmaları da eşit derecede romantik ve realitelerden uzaktır. Türk demokrasisinin sorunu askerlerin zırt pırt siyasete karışmaları değildir. Sivillerin akıl almaz hamlıklarla askerleri zırt pırt siyasete karışmaya davet etmeleridir. Olgun olmamaları, nerede duracaklarını bilmemeleri, demokrasiyi özümsememiş olmalarıdır.Askerlerin AKP'ye muhtıra vermesi, tabii ki demokratik değildir. Ama AKP liderliğinin bir sofuyu cumhurbaşkanı seçtirme ısrarı da eşit derede demokratik değildir.Uzlaşma kültürüne sahip olması gereken sivillerdir, askerler değil. Meclis'te çoğunluğa sahip olmak alınan her kararı otomatik olarak demokratik yapmaz.Hâkimiyet kayıtsız şartız milletindir, dendi. Hâkimiyet kayıtsız şartız iktidardaki partinindir denmedi. 'Otomatik demokratik' yok Demokrasi kuvvetler ayrılığına dayanır. Yargı, yasama ve yürütme birbirinden ayrı ve özerk olmalıdır. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı görüntüde vardır. Pratikte diğer erkler aşağı yukarı tamamen yürütmenin kumandasındadır. AKP'nin cumhurbaşkanlığını eline geçirmesi yasama, yürütme ve yargının tamamını kontrol altına alması demektir.Bir partinin devletin bütün organlarına hâkim olması, demokrasinin ne teori ne de pratiğinde vardır. Bunun ne anlama geldiğini merak edenler Celal Bayar-Adnan Menderes örneğini, bir partinin aynı anda cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığa sahip olmasının ve bütün erklere kumanda etmesinin demokrasinin altını nasıl oyduğunu inceleyebilirler.Demokrasiye sahip çıkmayana sahip çıkmak demokrasiye sahip çıkmak değildir. Sadece öyle görünür. 1970'lerde Maoculuğun ve asker yoluyla iktidarı kapmanın cennete giden yol görünmesi gibi. mmunir@milliyet.com.tr Cennete giden yollar