"Sen bekle" demiş. "Ben şartnameyi okuyacağım."İki saat sonra ihale şartnamesinin ilgili firmalara okutulduğu odadan çıkmış. "Biz bu ihaleye katılamayız" demiş."Neden?" diye sormuş temsilci."Bu şartnameyi .... şirketi hazırladı. Londra şubeleri. İhaleyi onlar kazanacak. Ama önemli değil. İhaleyi kazandıktan sonra gelip malı bizden alırlar, size beş misli fiyata satarlar."Aynen yaşlı Amerikalının dediği gibi olmuş."Bizim yedi milyon dolara sattığımız ürünü 38 milyon dolara ...'dan sattılar" dedi temsilci.***Ilısu Barajı'na ihracat kredisi verecek olan Alman, Avusturya ve İsviçre hükümetlerinin temsilcileri toplanmış kredi açılmadan önce Türkiye'nin taahhüt etmesi gereken koşulları görüşüyorlardı. Gündemde su altında kalacak alanda yaşayanların nasıl tazmin edilip nereye yerleştirilecekleri, çevrenin nasıl korunacağı, arkeolojik eserlerin nakli gibi konular vardı. Bunları Türk hükümetinin ısrarıyla tartışmıyorlardı. Böyle şeyler Türk hükümetlerinin ve bürokratlarının hiçbir zaman umurlarında olmamıştır. Ama Avrupa'daki çevreci kuruluşların hükümetler, bankalar ve şirketler üzerinde muazzam baskısı vardı. Ortalığı kaldırıp oturtuyorlardı. Berlin'de bir nümayişte çevreciler Brandenburg Kapısı'na tırmanmışlardı. Bu, Türkiye'de haber bile olmamıştı.Cumhuriyetten önce Avrupa devletleri Osmanlı'daki azınlıkları korumak için İstanbul'a baskı yapıyorlardı. Cumhuriyetin 84. yılında Avrupa devletleri Türkleri korumak için Ankara'ya baskı yapıyor. Toplantı uzayıp giderken bir Alman bürokrat patlamış: "Türkler kendilerini (...) istiyorsa, onlara yardım edelim. Ne uğraşıp duruyoruz!"***Bilgisayar devlerinden birinde çalışan bir arkadaşım gülerek, "Bir sorum var" dedi. "Bill Gates Türkiye'ye neden geldi?""Neden?""Milli Eğitim Bakanlığı'nın TÜBİTAK'ın geliştirdiği bedava Pardus işletim sistemini kullanmak yerine neden Microsoft'a milyarlar ödemeyi kabul ettiğini bulursan öğrenirsin."Ve devam etti: "Bir sorum daha var. Türk Hava Kuvvetleri'nin elindeki F16 uçakları içlerinde Amerika'dan yazılım sistemleriyle birlikte alınıyor. Bu, Amerikalıların bu uçakların her an nerede olduğunu ve ne yaptığını biliyor olduğu anlamına gelebilir.""Neden askerler kendi yazılım sistemlerini geliştirmiyorlar?""Neden?""Gazeteci sensin. Ben değilim."***İşte böyle. Hükümetler gelir gider, cumhurbaşkanları Çankaya'ya çıkar iner ama yolsuzluk ve akılsızlığın saltanatı baki kalır.Konfüçyüs 2.500 sene önce buyurdu:"Çelebi erdem peşinde koşar, küçük adam mal mülk. Çelebi adalet arar, küçük adam himmet." mmunir@milliyet.com.tr Yaşlı Amerikalı fabrikatör Ankara'ya uçup Türkiye temsilcisiyle beraber ihaleyi yapan kuruma gitmiş.