Çin ve Japonya'yı bilmiyorum, oralarda rüşvet ve yolsuzluk bizde olduğu gibi bir tür dindir. Ama Batı'da rüşvet vermek ve almak artık iş yapmakla ilgili doğal bir masraf sayılmaktan çıkıyor. Bu değişim Batı'nın, eski Türk filmlerinde merdivenlerden yuvarlanıp gözleri açılan kör kız gibi birdenbire ışığı görmesiyle ilgili değil. Rüşvet, rüşvet verip işi bağlayan lehine haksız rekabet yaratıyor. Diğer şirketler, ürün veya hizmetleri daha kaliteli veya ucuz olsa bile, devre dışı kalıyor. İstenmeyen bu. Piyasalar aksak rekabetten nefret eder. Amerika Birleşik Devletleri'nde 1977 geçen bir yasa denizaşırı ülkelerde rüşvet verilmesini yasakladı. ABD Adalet Bakanlığı halen rüşvet iddiasıyla 55 şirketi soruşturuyor. Bu bir rekordur. Avrupa'nın en büyük şirketlerinden Siemens'in rüşvet verdiği iddiaları genel müdürü istifaya zorladı. Rüşvet verdiği iddia edilen üst düzey Siemens yöneticileri yargı önünde.ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkelerde yargı bizdeki gibi çalışmıyor. Yargıçlar insaf tanımayan bir süratle kim olursa olsun paçayı ele verenleri hak ettikleri cezaya çarptırıyorlar. Türkiye'nin rüşvetçilerine kötü bir haberim var. Artık yabancı şirketlerden eskisi kadar kolay rüşvet alamayacaklar. Batı'da borsalar da acımasızdır. Rüşvete bulaşan şirketin hisseleri düşen roket gibi yere çakılıyor.Rüşvetçilerimizin gece ter içinde uykularından uyanmasına neden olacak olgu şudur. Eskiden Metin Münir gibi salaklar milyar dolarlık yolsuzlukları haber verdiklerinden cumhurbaşkanları, politikacılar, savcılar, devlet murakıpları esneyip yorganı kafalarından yukarı çeker, "Böyle gelmiş, böyle gider" deyip tatlı uykulara dalarlardı. Artık onlar uyusalar da yabancı ülke makamları yabancı şirketlerin Türklere verdiği rüşveti es geçmeyecek. Geçen sene Amerikan Adalet Bakanlığı Norveç merkezli Satoil şirketini İranlı bir bürokrata rüşvet verdiği için 21 milyon dolar cezaya çarptırdı. Satoil bu konuda Norveç hükümetine ceza ödemiş olduğunu ileri sürdüyse de kurtulamadı. Ama Norveç'te ödemiş olduğu üç milyon dolar cezasından düşürüldü.İngiliz hükümeti yirmi yıldan beri Suudi kraliyet ailesine rüşvet ödediği iddia edilen BEA Systems şirketi hakkındaki soruşturmayı durdurdu. Hangi prensin kaç milyar dolar rüşvet aldığı ortaya çıkarılırsa Suudların İngiltere'den silah almaktan vazgeçeceğinden korktu. Amerika Birleşik Devletleri İngiltere'yi OECD Rüşveti Önleme Konvansiyonu'nu çiğnemekle suçladı. ABD Adalet Bakanlığı Avrupa'nın en büyük silah şirketi olan BAE Systems hakkında soruşturma başlattı. BAE'nin Amerikan operasyonunu milyon dolarlık para cezaları, hapis cezaları bekliyor.Darısı bizim aslanların başına. Belki akıllarını başlarına toplayıp ihalesiz boru hattı, baraj, rafineri otoyol dağıtmayı bırakırlar. mmunir@milliyet.com.tr Prens rüşvet alır mı?