Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

En aklı başında arkadaşlarımdan birinden şu mail’i alınca anladım ki İsrail konusundaki paranoya balistik bir boyut kazanmış.
Arkadaşım mail’inde şöyle diyordu: “İsrailli bir arkadaşım, Filistin sorunlarının kökenini anlatırken, ilk yerleşimcilerin toprakları satın aldığını anlatmıştı. Yani, bir anlamda işgal toprak satın alımıyla başlamış. 

Büyük Türk paranoyaları: İsrail


Bizdeki mayınlı alan konusu da benzer bir tablo çiziyor mu? Biraz önce gazetedeki yorumları okudum. Kafam karıştı. Biraz da kaygılandım. Ne diyorsunuz?”
Biz, Alanya veya Marmaris’te ev alan İngiliz emeklilerin ve tatilcilerin sayısı arttı diye İngiliz imparatorluğunun son kolonisi olmaktan korkan bir milletiz.
Bu nedenle, İsrail, Suriye ile hududumuza el koyacak diye dehşete kapılmamız anormal değil, diyorum.
Gerçekte Marslıların Kilis’i istila etme olasılığı İsrail’in oraya el koymasından fazladır.
Silah olarak ne kullanacaklar, faraza? Turfanda salatalık mı? 

Korkulacak şey hükümetin yöntemi
Esas bizi dehşete gark etmesi gereken şey, huduttaki dönümlerin mayından temizlendikten sonra İsrail firmaları tarafından tarıma açılması olasılığı değildir. İsrail su kullanımı ve entansif tarım konusunda dünyanın en becerikli ve ileri ülkelerinden biridir. Ha onlar yaptı bu işi, ha Hollandalılar, Amerikalılar veya Çinliler.
Dehşete kapılmamız gereken şey, Türkiye-Suriye sınırını mayından temizlemek için hükümetin bulduğu yöntemdir. Hükümet, işi ihale yasasının dışına çıkardı. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir takas yöntemi getirdi: Mayından temizle, para talep etme, toprağı 44 yıl kullan. Bu o kadar açıkça belli bir gövdeye kesilmiş bir kumaş idi ki birçok AKP milletvekili bile karşı çıktı.
Dost veya düşman devlet yoktur. Çıkarlarınızın uyuştuğu devletler vardır, uyuşmadığı devletler vardır.  Uluslararası ilişkileri belirleyen tek şey de budur: Çıkar. 

Çıkarların kucaklaşması
İşte size bir örnek.
Geçenlerde Türkiye Ermenistan’a sınır kapısını açacak gibi oldu. Azerbaycan’ın Ankara’ya karşı tutumu anında değişti. İki devlet bir millet tantanası sona erdi. Bakü tırnaklarını gösterdi. Size sattığımız gaz ve petrolün fiyatını yükseltiriz, ona göre, dediler.
Çünkü çıkar dengesi bozulmuştu.
İşin özeti şuydu: Benim çıkarıma zarar verirsen ben de senin çıkarına zarar veririm.
Sonunda Türkiye geri adım attı. Devlet adamları bir araya gelip kucaklaştılar.
Birbirlerini kucaklamıyorlardı, aslında, birbirlerinin çıkarlarını kucaklıyorlardı.
Bizim sorunumuz İsrail değil, korkularımızdır.
Daha çok yıllar mayınlarla yaşarız. Belki orada durmaları daha iyi. İsrail’in bizi Güneydoğu’dan işgal etmesine engel olurlar.

Haberin Devamı


Düzeltme ve özür
Metin Münir’in dünkü gazetede yer alan yazısından birinci sayfaya özet çıkartılırken, İbrahim Çeçen’in, “Kuveyt-İran sınırındaki mayın temizliğinde İsrailli TAHAL firmasıyla birlikte çalıştığı” yönünde bir ifade kullanılmıştır. Bu bilgi doğru değildir. Düzeltir, özür dileriz.