Aklımı kurcalamaya başladı. Acaba bu defa yaşayacağımız kriz enerji sektöründen mi çıkacak? Boru Hatları ile Petrol Taşımacılığı Anonim Şirketi (BOTAŞ) kısa vadeli borçlarını uzun vadeli hale getirmek ve Türk lirasından dövize çevirerek bankalardan 1.4 milyar dolar borç almak için piyasaya çıktı.Borç üç yıl ödemesiz sekiz yıl vadeli olacak. Bankacılık çevrelerinde kredi sağlayıcısı olarak bu tür işlerde Türkiye'de en büyük piyasa payına sahip Ak, Citibank, Garanti, İş gibi bankaların adı geçiyor.BOTAŞ bu iktidardan önce kârlı bir kuruluştu. AKP iktidarında, büyük oranda devletin elinde olan enerji sektörü gittikçe artan bir oranda keşmekeşe düştü. Kamunun elektrik kuruluşları zarar etmeye başladı. Düşünecek olursanız, BOTAŞ'ın zarar etmesi Merkez Bankası banknot matbaasının zarar etmesi gibi akıl almayacak bir iştir. BOTAŞ sahip olduğu boru hatlarıyla dışarıdan petrol ve gaz alır, içerideki müşterilerine satar. Petrol ve gaz, ekmek ve su gibi "Hayır, teşekkür ederim, kalsın" denemeyecek mallardır. O zaman petrol ve gaz taşıyan bir şirket neden zarar eder? Türk ekonomisi düş kalk bir ekonomidir. Belirli aralıklarla krize duçar olur. Her krizin de bir ana tetikleyicisi vardır. İçi oyulan bankacılık sektörünün çökmesi 2001'de yaşanan krizi patlatan olguydu. Müşterisi olan devlet kuruluşları ondan satın aldıkları petrol ve gazın bedelini ödemediği için. BOTAŞ'tan gaz alıp elektrik üreten şirket sattığı elektriğin parasını alamayınca BOTAŞ'a ödeme yapamıyor. Çünkü elektriği dağıtan şirket de ona ödemiyor veya yeteri kadar ödeme yapamıyor.İşte enerji konusunda Türkiye'nin önde gelen isimlerinden Prof. Osman Sevaioğlu'nun dün bana söyledikleri: "Akış zincirindeki halka koparsa son halkadaki BOTAŞ zarar görür. Herkes elektrik parasını ödememeye başlarsa BOTAŞ müdürü ne yapsın. Karşısında acımasız bir Gazprom var. Parasını almazsa kapatır." AKP petrol ve gaz fiyatlarında meydana gelen muazzam fiyat artışlarına rağmen elektrik fiyatlarını sabit tuttu. Buğdayın kilosu 2 TL'ye çıktığında fırın ekmeğin kilosunu 1TL'den satmaya devam ederse ne olur? Unda 1 TL zarar eder.Elektrik konusunda olan aşağı yukarı budur. Sevaioğlu'na göre kamu elektrik şirketlerinin biriken borçları 9 milyar dolara yaklaştı. Gayri safi milli hasılanın % 2'den biraz fazlasına tekabül eden bu rakam bu aşamada kritik değil. Ama yıl sonuna kadar elektriğe zam yapılma olasılığının yüksek olduğu hesaplanırsa yaranın kangren olmaya doğru gittiği kolaylıkla anlaşılır. mmunir@milliyet.com.tr Elektrik fiyatları sabit tutuldu