Bunlardan birincisi, Türk Telekom'un kendisidir. TT devlet tekeli idi, özel sektör tekeli oldu. İkinci tekel Türksat'tır. Rekabet Kurumu özelleştirilmeden önce kablo ve uyduların TT'nin bünyesinden çıkarılmasını istedi. Yani, daha önce başka ülkelerde örneklerini gördüğümüz gibi, rekabetin önünü açmak için, TT'yi parçaladı. Kablodan servis veren şirketler ses ve data hizmeti ağını genişleterek TT ile rekabet edecek. Hizmetin kalitesi yükselecek, fiyatlar düşecekti.Öyle olmadı.Hükümet (1) Türksat eliyle kabloyu devletleştirdi, (2) kamu kuruluşlarını uydu hizmetlerini sadece Türksat'tan almaya zorlayarak "e-devlet" diye bilinen bu devasa girişimden özel sektörü kovdu.Hızını alamadı, TT özelleştirmesinden iki ay sonra bir Bakanlar Kurulu kararıyla Türksat'a uydu fabrikası kurma yetkisi verdi. Erdoğan, Türksat'ın Ankara yakınlarındaki Gölbaşı tesislerinde NASA benzeri bir "ulusal uydu ve uzak teknolojileri merkezi" kurmasını istiyor.Saçma bir fikir ve de tutarsız.Eğer Türksat Türkiye'yi uzay çağına taşıyacaksa kabloda ve e-devlet projesinde işi ne? NASA kablo televizyon hizmetleri vermiyor. Türkiye'nin uydularını yapan Alcatel Alenia Space de, Fransa veya İtalya'nın devlet kuruluşlarının internet servis sağlayıcısı değil. Türk Telekom 2005'te özelleştirilmeden önce haberleşmede bir tekel vardı. Özelleştirildikten sonra tekeller ikileşti. Starbucks uydu yapmıyor. WalMart denizaltı işinde değil. Microsoft bilgisayar imal etmiyor. Airbus uçak şirketi çalıştırmıyor. Koç Holding mesir macunu yapmıyor. Her kurumun uzman olduğu bir iş var.Devletin televizyon işinde ne kadar uzman olduğunu TRT'den görüyoruz. Haberleşme işinde de pek iyi olmadığını kabul etmiş olmalı ki Türk Telekom'un % 55'ini satıp kontrolü özel sektöre bıraktı.O zaman kablo ve e-devlet işini yeni devlet tekeli haline getirmenin ve bu işte zerre kadar deneyimi olmayan Türksat'ın uhdesine vermenin ticari mantığı nedir? Yeni bir rant ve istihdam kapısı yaratmak dışında...Sorun sadece Türksat'ın tekel olması değildir. Türksat kötü çalışarak Türk Telekom'un ulaştırmada, Digitürk'ün de evlere televizyon hizmeti sağlamada tekel olarak kalmasını sağlıyor. Dolaylı olarak onlara rant transfer ediyor.TT'nin iki yılda bir miligram katma değer yaratmasının nedeni bu rahatlıktır. Türksat'ı rakip saymıyor. Dünyanın en sürükleyici sektörlerinden biri olan haberleşme Türkiye'de yaratıcılığa kapalıdır. Türkiye'de bir Microsoft, bir Skype, bir Google kurulamaz. Çünkü, Türk Telekom'uyla, Türksat'ıyla, Telekom Kurumu'yla bu sektör bir felaket bölgesidir. Hükümet bir tekeli ikileştirerek özel sektör ve yaratıcı gençleri bu sofradan düşen artıklara razı olmaya mahkûm etti.Yürekler acısı bir durum. mmunir@milliyet.com.tr Yeni bir rant ve istihdam kapısı
