Lindau, Güney Almanya
Bu sorunun cevabını eminim benden değil Nobel ödüllü bilim adamı Oliver Smithies’ten duymayı tercih edersiniz.
Ve, hayır. Bilimde başarılı olmanın sırrı çok sıkı çalışmak değil. Çok sıkı oynamak.
“Şunu demek istiyorum” diyor Smithies. “Öyle bir uğraşı alanı seçeceksiniz ki, mesai olmayacak, oyun olacak. O işi yapmaktan o kadar zevk alacaksınız ki işe... Laboratuvara gitmek diyelim şuna... İşe oyuna gider gibi gideceksiniz. Böyle olduğunda başarılı olmak için gerekli zamanı harcamakta güçlük çekmezsiniz. Yani diyorum ki: Zamanınızı verin, ama oyun olsun. Sıkı çalışmayın. Sıkı oynayın.”
Hayatta çalışmadan elde edilecek tek şey başarısızlıktır, derler.
Aslında Smithies çok sıkı çalışın diyor ama buna koşul getiriyor. Tutku ve keyif.
İş seçtiğinizde (bunu ben ekledim) önce parayı düşünmeyin, demeye getiriyor. O işin size ne kadar haz vereceğini düşünün çünkü hayatınızın büyük bir bölümü işte geçecek. Herhangi bir uğraşta başarılı olmak için çok çalışmak lazım. Eğer işinizden haz alırsanız başarıya ulaşmak için gereken mesaiyi harcamak kolay olur.
Ara vermek iyi değil
Simithies haftada yedi gün çalıyor. Bunu da şöyle açıklıyor. Haftada beş gün çalışıyorsanız aslında üç gün çalışıyorsunuz demektir. Çünkü hafta sonu gevşekliğinden sonra pazartesiniz zembereğinizi kurmakla geçer. Cumayı ise zembereği boşaltmaya başlarsınız.
“O zaman sadece salı, çarşamba ve perşembe günleri çalışıyorsunuz demektir. Bu da hiç zamanı iyi kullanmak sayılmaz. Ailenizle bir şekilde uzlaşmaya varıp sürekliliği (haftada yedi gün çalışmayı) sağlamanız lazım.”
Ayrıca, diyor, bilimsel araştırmalar süreklilik gerektirir. Ara vermek iyi değil.
Peki Smithies haftada yedi gün çalışarak ne elde etti?
İşte cevabı:
“Eğer (benim gibi) 85 yaşındaysanız ve cumartesi günleri çalışıyorsanız ve bundan hâlâ zevk alıyorsanız demek ki iyi bir hayat yaşadınız.”
Smithies ayrıca biyokimya ve genetik konusunda dünyanın en ünlü kişilerinden biri oldu ve 2007’de Nobel Tıp ödülünü elinde tuttu.
Smithies “Bilim İnsanı Olmak” konulu bir panelde konuşmuştu. Aynı panelde çok çalışma konusu Françoise Barre-Sinoussi’ye de soruldu.
Barre-Sinoussi evleneceği gün son ana kadar laboratuvarda çalıştığını anlattı. Müstakbel kocası telefon edip “Gelebilecek misin?” diye sormuş.
Barre-Sinoussi’ye AİDS’e neden olan HIV virüsünü keşfetti ve 2008’de Nobel Tıp ödülü aldı.
“Ben kendimi hiç çalışıyor diye düşünmedim” dedi.