Bernard Madoff ticaret işlem hacmi olarak dünyanın en büyük borsası olan Nasdaq’ın başkanıydı.
Görevden ayrıldıktan sonra New York’ta bir yatırım fonu kurdu. Bankalar, zenginler, başka fonlar Bay Madoff’un fonuna milyarlarca dolar yatırdı. Bay Madoff eski bir Nasdaq başkanı olduğuna göre ahlakına ve finansal becerisine güvenilebilirdi.
Nitekim, tıkır tıkır yüzde 15’in üstünde faiz veriyordu.
Geçen hafta Bay Madoff iflas bayrağını çekti. Madoff fonuna yatırılan az 50 milyar dolar tebahhur etmişti. Paraların nerede olduğunu kimse bilmiyordu.
Herkesin sofistike finansal enstrümanlarla haşır neşir olduğunu sandığı bu tatlı adam ne yapmıştı biliyor musunuz? Rahmetli Banker Kastelli’nin 1980’lerde yaptığının aynısını. Yüksek faiz vaadiyle fon toplamış, faizleri ve anaparayı yüksek faiz vaadiyle topladığı başka fonlarla geri ödemişti.
Püf noktası
Bu mükemmel yöntemin bir zayıf noktası var: hayattaki her şey gibi geçici olması. Bir gün yatırılan yeni paralar vadesi gelen eski paraları karşılamaz olur. Bu duyulunca, herkes parasını geri ister. Veee. Saç yolma ve gözyaşı. Öfke ve kasvet. İtiraf ve ceza.
Türkiye’de 1980’lerde bankerler gariban halkın, memurun emeklinin parasını ham etmişti. Beceriki Bay Madoff’a para kaptıranlar arasında ise HSBC (1 milyar dolar). Fortis Bank (1.3 milyar dolar) Bank Santander (3 milyar dolar) gibi dünyanın en büyük bankaları var.
İnsan merak ediyor. Kılı kırk yarması gereken bu yüce ve saygın kurumlar Bay Madoff’a sormadılar mı “Kardeşim, sen yüzde 15’in üzerinde yıllık faiz veriyorsun. Biz veremiyoruz. Sen nereye yatırım yapıyorsun da bu geliri elde ediyorsun?”
Sormadılar.
Bir ekonomist yazmıştı birkaç ay önce. Biz bankaları banka sanıyorduk ama onlar sadece banka değilmiş. Hem banka, hem kumarhane imişler.
Beni de saymayın
Bu kadar da değil. Görevi mali kurumları düzenleme ve denetleme olan heybetli Securities and Exchange Comission da (SEC) Bay Madoff’un dükkânına hiç uğramamış. SEC başkanının açıklamasına göre, 1999’dan beri kuruma Madoff’un üçkâğıtçılığına dair birçok “inandırıcı, kesin ve açık” ihbarlar yapılmış ama bunların hiçbiri kaale alınmamış.
İnanabiliyor musunuz?
Para su gibidir. Bir defa tebahhur etti mi bir daha onu elinizle tutamazsınız. Madoff’a yatırılan paralar geri dönmeyecek. Ama bu krizde tebahhur eden en önemli şey para değil, itibardır. HSBC, Madoff’a kaptırdığı 1 milyar doları bir şekilde kapatır.
Ama kaybolan itibar nasıl kapatılacak?
Bu kadar ahlaksızlık, akılsızlık ve açgözlülükten sonra Amerikan finans kurumlarına kim güvenecek?
Sadece Amerika’da değil, Avrupa’da, İngiltere gibi bazı ülkelerde de, finans sektörü büyük darbe yedi. Sadece onlara değil, derecelendirme kurumlarına, muhasebe şirketlerine, SEC gibi resmi kontrol mekanizmalarına, hatta merkez bankalarına güven çok azaldı.
New York mahkemesinin Becerikli Bay Madoff’u kefaletle serbest bırakması için 7 milyon dolar ve “mali açıdan sorumlu” dört kefil bulması gerekiyor. Ama eşinden başka kefil bulunamıyor. İki oğlu “Bizi saymayın” demiş.
Bana sorarlarsa ben de “hayır” diyeceğim.