Hükümet halkın bu eğilimini bildiği için hipermarketlerin çoğalmasını önlemek amacıyla yasa çıkarmaya hazırlanıyor. Mantık şu: Hipermarketler küçük mahalle bakkalları için bir tehdittir. Hipermarketler artarsa bakkallar kapanacak, işsizlik artacak. Bu, kamu yararına aykırıdır. Özel yasalarla çıkar gruplarını korumak -burada bakkalları-, aşağı yukarı her zaman kötü bir fikirdir. Koruma, piyasanın normal işleyişini bozar. Bir tarafın rekabet gücünü yapay olarak sağlamlaştırırken, diğer tarafınkini zayıflatır. Her korumanın bir bedeli vardır ve her zaman birileri bu bedeli öder. Genellikle de bedeli ödenen, korunduğu iddia edilenlerdir. Yani halk. Sen ve ben. Sokağa çıkıp önüme gelene "Bakkallardan mı, hipermarketlerden mi yanasınız?" diye sorsam, Türkiye'nin her yanında, çoğunluktan alacağım cevabın ne olduğunu biliyorum: Bakkallardan yanayım. Bakkallardan alışveriş edenlerin sayısı bakkalların sayısından çok fazladır. Eğer yasa yaparken rehberimiz kamu yararı ise, bakkalları hipermarketlerin rekabetine karşı korumak için ellerimizi kaldırmadan önce cevaplandırmamız gereken bir soru var. Bakkalları korumak halkın çıkarına mı? Eğer bakkallardan alışveriş yapmak, hipermarketlerden alışveriş yapmaktan hesaplı olsaydı bakkalları korumanın bir mantığı olabilir. Hem bakkalları koruyorsunuz hem de halkın en ucuza alışveriş yapmasını. Ama durum böyle değil. Bakkal, hemen hemen her zaman, hipermarketten daha pahalıdır. Çünkü, sermayesi ve cirosu küçük olduğu için toptancı ve üretici karşısında pazarlık gücü yoktur. Hipermarketin ise belki de en önemli özelliği, pazarlık gücü ve bu gücü kullanarak müşterilerine en ucuz fiyata mal sunma olasılığıdır. Hipermarketler arttıkça aralarındaki rekabet çoğalacağı için fiyatlar daha da aşağıya inecektir. Ucuz mu iyi, pahalı mı? Kamu maliyesi açısından vergisini ödeyen hipermarket çoğu kayıt dışı ekonomide faaliyet gösteren bakkallardan avantajlıdır. Hipermarketler ayrıca hijyen kurallarına bakkallardan daha çok uyar. Amerika'nın gıda ve giyecekte diğer zengin ülkelerden çok daha ucuz olmasının nedeni, perakendecilik sektöründe serbest piyasa ekonomisinin olabildiğince özgür olmasıdır. Amerika'nın dünyanın en zengin ülkesi olmasının nedeni, serbest piyasa ekonomisinin bütün sektörlerde olabildiğince özgür olmasıdır. Amerika'nın Avrupa'dan çok daha fazla zengin olmasının altındaki neden budur. Serbest rekabet, ekonomik büyüme ve refahın en önemli koşullarından biridir. Hükümet genel ekonomide istikrarı sağlayarak büyük bir başarı sağladı. Bunu, özele inerek alacağı önlemlerle pekiştirmelidir. Perakendecilik bu alanların en önemlilerinden biridir. Türkiye'nin kendi kendini ayağından vurmakta usta olduğunu biliyoruz. Hipermarketlere engel getirerek kendi kendimizi vurmadan önce biraz düşünmeye değer. mmunir@milliyet.com.tr Amerika neden ucuz?