Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dürüstlük en önemli ahlak kuralıdır.    Kâinatın kendisi de dürüstlük kuralına uygun kuruldu. Eğer yaratan “malzemeden” en küçük bir “parça” çalmış olsaydı, kâinat kısa zamanda içine çöküp başladığı yere geri dönecekti. Ne kâinat olacaktı, ne hayat, ne de o hayatın içinde bu satırları yazan ve okuyan kişiler.
Her insanın içinde ona neyin doğru, neyin yanlış olduğunu gösteren bir pusula var. Dürüstlük bu pusulanın doğruyu işaret ettiği yerdedir.
İnsan, böyle bir pusulaya sahip olma açısından, bütün canlılar içinde tektir. Bu nedenledir ki, onda başka hiçbir yaratıkta bulunmayan bir özellik daha var: Ayrım yapabilme yeteneği.
Amerika Birleşik Devletleri’nden kaynaklanan global krizden sonra birçok Batı ülkesinde yetkililer bu tür krizlerin tekrarlanmaması için çare arıyorlar. Değişik yayınlardan öğrendiğime göre, bu arayış sadece ekonomi veya finansa münhasır değil. Doğal sistemlere de bakıyorlar. Mesela, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King ve diğer banka yetkilileri ünlü hayvanbilimci ve İngiliz hükümetinin eski baş bilim danışmanı Lord Robert May ile görüşüyorlar.*
Bankacılıkta olduğu gibi arı kovanında da bir sistem var. Ama bankacılıkta krizler meydana gelirken, kovan her zaman, her yerde saat gibi çalışıyor. Kovanın saat gibi çalışmasının nedeni optimum bir biçimde kurgulanmasından ve arıların bu kurgudan hiç sapmamasındandır.

Haberin Devamı

Arı malzemeden çalmaz...
Arı, peteği altıgen şeklinde yapar. Altıgen, balı kovanın içinde depolamak için en ideal yoldur. Arıda her altıgeni bilgisayarla çizilmiş gibi doğru yapma özelliği var ve bu mucizevi bir beceridir. Arı bu modelden hiçbir zaman sapmaz. “Yoruldum, neme lazım, bu da beşgen oluverse ne çıkar, bunun duvarı biraz daha ince oluversin” demez. Kuraldan, yani dürüstlükten hiçbir zaman sapmaz. Her kovanda her altıgen tam ve mükemmeldir.
Finans, veya genellikle ekonomi için böyle altın formüller bulunsa bile uygulanamaz. Çünkü insan kendi çıkarı söz konusu olduğunda ahlaksızlığa eğilimlidir. İşine geldiğinde onu bozacaktır.
Finans krizinin temel nedeni, doğrudan sapma, ahlaksızlıktır. Ödeme gücü olmayanlara konut kredisi açanlar, neredeyse hiç kimsenin anlamadığı kadar karmaşık enstrümanlar uydurup astronomik hacimlerde piyasaya sürenler bunların dandik olduğunu pekâlâ biliyorlardı. Patronları da biliyordu.
Ama, ceplerini Karun’un hazineleriyle doldurmakta oldukları için, sistem çökünceye kadar ağızlarını açmadılar.
Dürüstlük sıcaklık gibi ölçülebilseydi en müreffeh ve en mutlu ülkelerin en dürüst insanlar tarafından yönetilen ülkeler olduğu ortaya çıkardı.
Bir başka şey daha ortaya çıkardı: Bizimki gibi ülkelerin mutlu ve müreffeh olmasının olanaksızlığı.
Çözüm arayanlara bol şans diliyorum. Ama şuna inanıyorum ki, finans krizi dürüst olmamanın bir ürünü olduğu için hiçbir zaman önlenemeyecek.
* Gillian Tett http://www.ft.com/cms/s/2/51f425ac-351e-11de-940a-00144feabdc0.html