Az gelişmiş ülkeler ile zengin ülkeler arasındaki fark, gelir değil bilgi farkıdır.
Gelir farkını doğuran, bilgidir.
Bu anlamda, bilgi, bir devletin, insanları dahil, doğal kaynaklarını ve dünyanın olanaklarını yaygın refaha çevirmek amacıyla en akıllıca kullanma yeteneğidir.
Türkiye bu yeteneğe sahip olmadığı için geridir ve, Enerji Bakanlığı’nın fiyaskoyla sonuçlanan nükleer santral ihalesi bir işaretse, hiç şansı yok.
Hilmi Güler ve ekibinin tuttuğu yoldan sonuca varılamayacağı nükleer enerji sektörünün temsilcileri tarafından defalarca söylendi. Yetkililer ile sektör temsilcileri defalarca toplandı. Yazıldı, çizildi ama Güler bildiğinden, daha doğrusu bilmediğinden, şaşmadı. Sonuç başarısızlık. Aynen Afşin Elbistan termik santralı işinde olduğu gibi ve aynı nedenlerle: Uluslararası standartlarda ihale şartnamesi hazırlamaktan aciz olmak.
En bilgisiz, bilgisiz olduğunun farkında olmayan bilgisizdir. Korkarım Güler bu kategoridedir.
Türkiye’nin trajedisi, Güler gibi yeteneği kısıtlı kişilerin yönetimin kilit noktalarını işgal etmiş olması değildir.
Türkiye’de, her konuda, dünya çapında iş yapma birikimine sahip kişiler var. Trajedi, bu kişilerin çok ender hallerde yönetim mekanizmasında karar verici mevkilere gelebilmeleridir.
Standartlar devamlı düşüyor
Çünkü alnı secde görmüşleri yönetime istiflemek aşkıyla Başbakan, Türkiye gemisini bilgi görmemişlere teslim etti. Onlar da her şeyi kendi düzeylerine indiriyorlar.
Türkiye bunların yüzünden bir sıradanlıklar ülkesi haline geldi. Standartlar her sahada devamlı düşüyor.
Mediyokrite tahta çıktı.
Bloomberg’in haberine göre, beğenmediğiniz Mısır’ın on nükleer santral yapma planı var. Mısır Elektrik ve Enerji Bakanlığı bu girişimde danışmanlık yapmak üzere Amerikan Bechtel Power Corp. ile anlaşma imzalamak üzere. On yıllık kontrat boyunca Bechtel ilk santral için danışmanlık hizmeti sağlayacak, kullanılacak teknoloji ve yer seçimi konusunda akıl verecek ve santralda çalışacak Mısırlı mühendisleri eğitecek.
Sektör kaynaklarından öğrendiğime göre, Birleşik Arap Emirlikleri, 12 adet, her biri 1000 MW gücünde nükleer santral yapmak için program oluşturdu. İlk yaptıkları, uluslararası danışman işini ihaleye çıkarmak oldu. İki üç ayda sonuçlandırdılar.
Bu defa biz de bu yoldan gider miyiz?
Emin olmak mümkün değil.
Aklın yolu birdir ama akılsızlığın bin bir yolu var.
