Tıp hataları istisnasız bütün ülkelerin sorunu. ABD’de tıp hataları nedeniyle ölümler kalp hastalıkları, kanser, serebrovasküler hastalıklar (yani felç gibi beyin damar hastalıkları) ve akciğer hastalıklarından sonra beşinci sırada. Bundan dolayıdır ki hasta güvenliği iyi hastanelerin öncelikleri arasına girdi...
ağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Sabahattin Aydın hem Türkiye hem Avrupa için tıp hatalarına dair kesin rakam olmadığını söylüyor. “Cömertçe araştırma yapıp kendi sistemini eleştiren tek ülke ABD” diyor.
ABD’de tespit edilen hata oranları Türkiye için de geçerli olabilir mi?
“Eğer Amerika’daki özel hastanelerle karşılaştıracak olursak bizdeki oranların daha yüksek olmasını bekleriz” diyor Prof. Aydın. “Amerika’daki devlet hastanelerinden ise biz Türkiye olarak çok daha iyiyiz diyebiliriz. Ama bunlar birer tahminden ibaret.”
Amerika’daki köşe taşı tıp hataları araştırmasının sonuçlarına en çok şaşıranlar arasında doktorlar da vardı. Oysa tıp olduğundan beri hata yapılıyor ve insanlar bunlardan zarar görüyor. Ancak bu konunun açıkça konuşulmaya başlanmasından bu yana on sene bile geçmedi.
“Neden sorun bu kadar geç fark edildi?” diye sordum Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Kalite Koordinatörü Prof. Koray Boduroğlu’na... Yanıtı şu oldu:
“Araştırmalardan önce tıp camiasında da bunun boyutunun bu kadar büyük olduğu bilinmiyordu. Herkes kendi yaptığı hatayı biliyordu. Ancak saymaya başlandığında önemli bir orana ulaştığı görüldü. Hepsi toplanınca hastalar açısından büyük bir oran oluyor. Olayın ciddiyetini ancak boyutunu ölçmeye başladıktan sonra anlıyorsunuz.”
Tüm ülkelerin sorunu olduTıp hataları istisnasız bütün ülkelerin sorunudur.
İngiltere’de hastanelere başvuranların yüzde 11’inin başına “ters bir olay” geliyor. Bunların üçte biri sakatlanıyor veya hayatını kaybediyor. Danimarka, Yeni Zelanda ve diğer ülkelerden gelen bilgiler bu oranın aşağı yukarı norm olduğuna işaret ediyor.
Tıp âleminde hemen herkes bunu biliyor: Sağlık kurumlarına başvuran her on kişiden biri zarar verici bir olayla karşılaşacak.
Bundan dolayıdır ki hasta güvenliği iyi hastanelerin öncelikleri arasında girdi. Hasta güvenliği hastanın hata sonucu zarara uğramaya karşı güvenceye sahip olmasıdır.
Hata nedir? Hata, amaçlanan bir işin niyet edilen biçimde nihayetlendirilememesi veya amaca ulaşmak için yapılan planın yanlış olmasıdır. Teşhisten tedaviye her aşamada hata yapmak veya hataya maruz kalmak mümkündür.
Tıbbi hataların büyük bir kısmı hastaya yansıyan bir etkiye neden olmadan atlatılır. Ama birçoğunun başına da baktırmaya gittiği hastalıktan büyük bir dert açılır. Kimi ise hayatını kaybeder.
Doktorlar da kabul ediyorABD’de hekimlerin yüzde 35’i kendilerine veya yakınlarına uygulanan tedavide tıbbi hata yapıldığını belirtiyor. Toplumun yüzde 42’sinin tecrübesi ise kendilerine veya yakınlarına uygulanan tedavide tıbbi hata yapıldığı yönünde...
Tıbbi hata yapıldığına inananların yüzdesi Kanada’da yüzde 30, Avustralya’da yüzde 27, Yeni Zelanda’da yüzde 25, Almanya’da yüzde 23, İngiltere’de yüzde 22’dir.
Bizde kaç acaba? Araştırma olmadığı için bilmiyoruz.
Tıp hataları dünyadaki en önemli ölüm nedenleri arasındadır.
İstatistiklere göre en tehlikeli sporlardan biri olan dağcılıkta her 300 tırmanışta bir ölüm olasılığı vardır. Sağlık hizmetlerinde bu olasılık her 500 hastaneye yatışta birdir.
Araba kazasında ölme olasılığı ile önlenebilir bir tıp hatası sonucunda ölme olasılığı neredeyse eşittir.
Hastaneler sihirli yerler değilABD’de de tıp hataları nedeniyle ölümler kalp hastalıkları, kanser, serebrovasküler hastalıklar (yani felç gibi beyin damar hastalıkları) ve akciğer hastalıklarından sonra beşinci sıradadır. Kazalar ve şeker hastalığına bağlı ölümler tıbbi hataların ardından geliyor.
İnsanların çoğu ilaçlarda, doktorlarda, hastanelerde sihirli formüller olduğuna inanır. Ama her kuruluş gibi hastaneler de kalite sorunuyla karşı karşıyadır. İlaç yanlış uygulandığında iyileştireceğine öldürebilir. Doktor ve hemşire de her insan gibi hata yapabilir. “İstemesek de hata oluyor işte” diyor bir doktor.
Neden? Neden sağlık kurumlarında hata oranı yüksek? Hatalar nereden kaynaklanıyor? Ve neden bu hatalar ortadan kaldırılamıyor?
Bir araştırmaya göre tıbbi hataların yüzde 80’i sistemden kaynaklanıyor. Bu iddiayı destekleyen bir araştırmaya göre, “Çağdaş tıbbi sistemler o kadar akıl almaz derecede karmaşıktır ki hata yapmamak ve hastalara zarar vermemek için yalnızca ‘daha dikkatli’ çalışmak sorunun üstesinden gelmeye yeterli değildir.”
Bu argümana göre doktor ve hastane personelinin kifayetsiz olması, sorunun çok küçük bir parçasıdır.
‘Yüzde 80’i sistem kaynaklı’
Harvard Kamu Sağlığı Fakültesi profesörlerinden Lucian Leape “Sorunun en çok yüzde birinin nedeni kişilerin yetersiz veya ehliyetsiz olmasıdır” diyor. “Geriye kalan yüzde doksan dokuzu doğru iş yapmaya çalışan iyi insanlardır. Bunların yaptıkları hatalar da çok basittir ve bu hataları yapmalarına neden olan süreçlerdir.”
Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Kalite Koordinatörü Prof. Koray?Boduroğlu’na göre kişilerin yetersiz veya ehliyetsizliğinin neden olduğu hatalar Leape’nin tahmin ettiğinden çok daha fazla. Ona göre bu oran yüzde bir değil yüzde 20’dir. “Hataların yüzde 99’unun sistem kaynaklı olacağını düşünmem” diyor. “Yüzde 80’i sistemden kaynaklanır.”
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Sabahattin Aydın’a göre en büyük sorun tıbbi hatanın nerede başlayıp nerede bittiğinin belli olmamasıdır. “Bir standart yok” diyor Prof. Aydın ve ekliyor: “Belli bir oranın üzerindeki kanamalar hata sayılır. Hangi oran? Apandisit ameliyatı sonrası bağırsak düğümlenmesi hata mı, değil mi? Beceriksizlikten mi, dikkatsizlikten mi, ihmalden mi meydana geliyor, yoksa ameliyat sonrası olası olaylardan biri mi?”
YARIN: Gereksiz ameliyat, hastanede kapılan mikroplar, ilaç hataları binlerce insanı öldürüyor.