Yetmiş Birinci Yıl
Bugün yeni bir yaşa daha giriyoruz. Milliyet gazetesi ilk günden bugüne kadar geçen zaman içinde günü, günceli yakalamaya çalışarak, birçok ilke imza atarak ama en çok da kendisine özgü bir çizgi tutturarak yolculuğuna devam etti. Kuşkusuz başta Abdi Bey olmak üzere adı silinemez biçimde bu gazetenin ve Türk basınının tarihine kazınmış isimlerin fikirleri, çabaları ve katkıları unutulamaz. Ancak bu çizgiyi tutturmakta da en çok gazetenin içinden yetişen muhabirinden grafikerine, yazarından foto muhabirine, reklamcısından dağıtımcısına, arşivcisinden editörüne çalışanların emeklerinin, ısrarlarının, sahiplenme duygularının rol oynadığının altını çizmeliyiz. Çizmeliyiz çünkü pırıltılı isimlerin çokça anıldığı, ünlüler üzerinden hayatın yahut bir kurumun anlamlandırılmaya çalışıldığı bir dünyada ve dönemde bir hakkı sahibine teslim etmek bir borçtur aynı zamanda. Çizmeliyiz çünkü onlar eğrisiyle doğrusuyla, günahıyla sevabıyla bütün süreçlerin belirlenmesinde ve yürütülmesinde gerçek söz sahipleridir. Bunun en yakın örneği pandemi süreci boyunca Milliyet’in yer verdiği haberler, diziler, ekler, dergiler ve projelerde yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor.
Bu çerçevede peş peşe yayın hayatına başlayan Mimarlık, Arkeoloji ve Enerji dergilerini yeni dergiler izleyecek. Milliyet Sanat Dergisi’nin yarım yüzyıla yaklaşan yolculuğu yeni dergiler için yol gösterici bir rehber olarak önümüzde duruyor. Bu arada Milliyet Sanat Dergisi’nin 50. Yaş günü için geri sayıma başladığımız bu süreçte sizlere yeni sürprizleri olacak. Yeri gelmişken aramıza iki arkadaşımız daha katıldı, Efnan Atmaca Kültür Sanat bölümü müdürü olarak aramıza katıldı. Seray Şahinler de artık Milliyet Sanat Dergisi edebiyat editörü olarak katkı sunacak. Her iki arkadaşımıza da başarılar diliyoruz.
Milliyet Kitapları
Bir başka yenilik, aslında yenilik demeyelim de yeniden hayata geçireceğimiz projemiz Milliyet Yayınları olacak. O çok bilinen Milliyet Kitapları yakında birer birer yeniden kitaplığınızdaki raflarda yerini almaya başlayacak. Filiz Aygündüz yönetiminde denemeden araştırmaya, romandan öyküye birbirinden değerli çalışmalar sizlerle buluşacak. Tam da burada anonslarını son birkaç gündür yaptığımız “tefrika”dan bahsedelim. Yıllarını Milliyet için ter dökerek geçirmiş bir isim olan Önay Yılmaz’ın yeni romanı “Bodrum’da Mandalina Cinayetleri” önce bugünden itibaren her gün bölüm bölüm Milliyet okuyucularına ulaşacak ardından da Milliyet Yayınları’nda basılarak raflardaki yerini alacak.
Milliyet’in gerek günlük ekleri, gerekse hafta sonu ekleri için de yakında bir dizi yenilikle karşınızda olacağız. Hem yeni ekler sırada hem de mevcutların yeni versiyonları hazırlanıyor. Yine Milliyet ailesi içindeki arkadaşlarımızın önerileri, çabaları ve inisiyatifleri ile farklı farklı haberdar olma, yenilenme, nefes alma alternatifleri sizlerin beğenisine sunulacak.
Bu eklerin ve çalışmaların bir de dijital platformlarımızdaki yansımaları var. Milliyet Dijital teknolojinin gelişmesiyle birlikte web, mobil, iOS, Android vb. tüm dijital platformlarda yayın hayatına devam ediyor. Milliyet Dijital’de her ay 200 milyondan fazla ziyaret alıyoruz ve her gün en az 5 milyon kişi Milliyet’i dijitalden okuyor. Türkiye’de internet kullanıcısı olan hemen hemen herkes her ay Milliyet Dijital’e en az 1 kere temas ediyor ve bizi okuyanların platformlarımızda geçirdiği süre aylık 1 milyar dakikadan fazla. Okuyucularına daha iyi kullanıcı deneyimi yaratmak hedefiyle yeni “Keşfet” özelliği sayesinde son dakika trend olan haberleri “hashtag”ler ile takip edebilme, seçili içerik kategorileri ile okuyucunun sadece tercih ettiği başlıklardaki haber içeriklerinin uygulama ekranında okunabilmesi imkânını yaratma özellikleri artık Milliyet Dijital uygulamada sunuluyor. Yakında dijital platformlarımızda yepyeni deneyimleri de sizlere sunmuş olacağız.
Yine bu pandemi döneminde en önemli işlerden biri önce Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (Un Women) ile oluşturulan iş birliği oldu. Şimdi bu iş birliği Birleşmiş Milletler’in farklı organizasyonları ile devam edecek. Sizlere önümüzdeki günlerde hem Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan çalışmaları hem bu çalışmalara katkı sağlayan arkadaşlarımızı hem de projelerin geldiği son noktayı aktaracağım. Zaten meraklısı bilgi sahibi olmuştur ama kadın merkezli çalışmalar Milliyet’in bundan sonraki yolculuğunda çok önemli bir yeri kapsayacak.
Böylelikle bir gazeteden bir markaya evrilme yolculuğunun -ki ilk adımları yıllar yıllar önce atılmıştı- önemli kilometre taşlarını da döşemiş olacağız. Milliyet markası hem var olan hem yeniden canlandırılan hem de yeni oluşturulan/oluşturulacak olan kanallarla tüm dünya için zor bir dönemde sizin nefeslenmenizi sağlamak için çaba harcıyor olacak. Biz görmeyiz ama eminim yüzüncü yılda da Milliyet bu görevini aynen sürdürecek. Sağlıcakla kalın...
Mecburi İki Küçük Not
71.yıl için kaleme alınmış bir yazıda yer vermek istemezdim ama gelişmeler biraz zorunlu kılıyor bu satırları...
Önce; kendine bir sıfat yakıştırarak bu sıfatı hak etmek için kalem oynatan bir eski arkadaş için birkaç cümle. Daha önce yerel yönetimlerle ilgili yazmış ve yazıya devam edeceğimi belirtmiştim ama güncel gelişmeler izin vermemişti. Meraklısına yine de birkaç kelam edeyim. Bazı reklam ekleri bahane edilerek kaleme alınan ahlaki açıdan tartışılması gereken yazılar söz konusu. Bu yazıların da medya etiğiyle alakası yok. Son derece çirkin ifadelerle bir tür “niyet” okuyan, olayları bilinçli olarak mecrasından koparan, kasıtlı olarak gerçeği çarpıtan, ön yargılarla beslenmiş yazılar. Tam da bu nedenle hata üstüne hata yapılmış. Keşke arayıp, bize sorsaydı bu arkadaşımız, hiç olmazsa hak etmeye çalıştığı sıfata uygun bir davranış olurdu.
Sonra; bir spor kulübü spor müdürümüzü ve editörümüzü mahkemeye vereceğini beyan etmiş. Hem de yazdığımız haberlerin doğru olduğunu kabul edip habere konu olan başkanlarını kapalı kapılar arkasında kıyasıya eleştirmişken ve doğru haberleri niye yalanladıklarını sorgularken... Kamuoyuna açıklama yaparken hamasi cümleler kurmak kolay ama önemli olan aynı ölçüleri açıklama yapanın kendisi için de kullanabilmesi. Yargı mı dediniz? Haydi buyurun, biz hazırız!..
