Meriç Köyatası

Meriç Köyatası

merickoyatasi@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Teknelerde sezon öncesi hazırlık telaşı başladı. Erkekler zehirli boya, motor bakımı gibi konularda koştururken, kadınlar da yat tekstili alışverişi yapıyor

Havalar nihayet ısınmaya başladı. Yağmurlar da bitmek üzere... Denizcilerde tekneyi sezona hazırlama telaşı başladı. Tekne sahibi erkekler, yağmur mevsimi bitip tekneleri boyama derdine düşmüş durumdalar. Boya dışında sezon öncesi yapılacak bir yığın iş var. Vanalar elden geçecek, aküler kontrol edilecek, makinenin yağına suyuna bakılacak. Yelkenli teknelerde kışın sökülmüş yelkenler yıkanacak, arma elden geçirilecek...
Tabi sezon hazırlığı için en tatlı telaş, yine hanımlarda... Yeni sezonda teknenin çarşaf, pike, nevresim ve yastık kılıflarının değişmesi de gündeme geliyor. Bu konuda, teknede eşler arasında sürekli bir tartışma yaşanır. Aslında bugünün Anneler Günü olması, bu tartışmayı şık bir hediye ile sonlandırma fırsatı da doğuruyor, hatırlatayım.
Erkekler genellikle “Nevresim takımları daha sapasağlam” der. Hanımlar da, “yaz sıcağında o terden her gün değişen çarşaflar, çok sık yıkanmaktan aşındı” tezini ileri sürer.
Çarşafların aşınıp aşınmadığını bilemem ama tekne tekstili üzerine butik çalışmalar yapan firmaların hazırladığı sezon koleksiyonları öyle çekicidir ki, eski takımlar sağlam da olsa, en az birer takım yeni sezon ürünleri alınır.

“Tercih edilen ürünler tekne sahibinin kişiliğini gösterir”

11 yıldır Zeytinburnu sahilinde otel, gemi ve yat tekstili üzerine çalışan Ship Art firmasının sahibi Mustafa Dinçel ile yat tekstili üzerine sohbet ederken ilginç bilgiler aldım. Nevresim, pike, çarşaf, yastık kılıfları, masa örtüleri, havlular ve bornozlar, daha dayanıklı olsun diye yüksek kaliteli kumaşlardan üretiliyor. Özel bir tasarım ekibi deniz motiflerini doğrudan ya da dolaylı olarak veren desenler hazırlıyor. Hazırlanan desenler ise çok sık işlemeli nakış makineleri ile kumaşa nakşediliyor. Bu geniş tasarımlar arasından bir desen ya da amblem seçebileceğiniz gibi, kendinize ya da teknenize özel bir amblem de yaptırabilir ya da varsa kendi ambleminizi tüm çarşaf, pike, havlu ve masa örtülerine nakşettirebilirsiniz...
Mustafa Dinçel “Tekne tekstili derken çarşaf, pike, battaniye, havlu, masa örtüsü, bornoz, Amerikan servis, döşemelik kumaş, perde gibi çok geniş bir ürün yelpazesinden bahsediyoruz. Tercih edilen ürün ve desenler tekne sahibinin kişiliği ve teknenin karakteri hakkında da ipucu veriyor. Yelkenli bir tekne sahibi ile motor yat sahiplerinin tarzları birbirinden farklı” diyor.
Bu kadar şık görülen ürünlerin fiyatlarına gelince... Çok geniş bir fiyat aralığı bulunuyor. Tercih edilen kumaş, baskı ve nakışa göre her bütçeye uygun yat tekstili bulunuyor. Bu ürünlerle döşenmiş teknelerin görüntüsü ve havasının birdenbire değiştiğini söylemeye gerek bile yok.
Ship Art’ın sadece hanımlar için değil, erkekler için de sürprizleri var. Harika işlemeli ve teknenize özel usturmaça kılıfları...


Sadun-Oda Boro çiftinin heykeli dikiliyor


Türk amatör denizciliğinin büyük ismi Sadun Boro ve 1965-68 yılları arasında dünya seyahatini birlikte gerçekleştirdiği eşi Oda Boro’nun heykeli bu ay sonunda Kalamış Marina önündeki alana dikilecek.
Halen dünya seyahatini sürdüren işadamı Mustafa Aksoy’un finanse ettiği, yine amatör denizci olan heykeltıraş Ersal Yavi’nin yaptığı anıtsal nitelikte heykel için Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de büyük destek verdi.
Aksoy ile heykeltıraş Ersal Yavi “Sadun Boro gibi büyük bir insanın değerini, sağlığında anlatmamız gerekirdi. O yüzden bu işe giriştik” dedi.
Heykeltıraş Ersal Yavi, anıt niteliğinde kaidesi ile birlite10 metre yükseklikteki heykelin, şeffaf olacağını, Sadun ve Oda Boro’nun yanı sıra, seyahatte birlikte oldukları kedileri Miço’nun da heykelin bir köşesinde yer alacağını söyledi. Heykelin kaidesinde, daha sonra Sadun Boro’nun izinden giderek dünya seyahati yapan Türk amatör denizcilerin antik para şeklinde rölyefleri ve denizci gazeteci Necati Zincirkıran’ın, Boro’ların dünya seyahatini anlatan bir yazıtı yer alacak.