Uzo Festivali nedeniyle Midilli’yi ziyaret ettim. Esasında festival bahane idi. Midilli Alternative Sailing Club’ın kurucusu George Malakos ile adanın etrafında yelken yapıp Midilli’nin güzelliklerini keşfettik. Setur’un Midilli’de marina alması da Türk yatçılar için büyük kolaylık sağlıyor
Harika mimarisi ile Agios Therapantos Kilisesi, Midilli Limanı’nın silüetini güzelleştiriyor. Limanın güneyindeki tavernalarda, başta ahtapot ve kalamar olmak üzere nefis yemekler yiyebilirsiniz.
Midilli’nin her tarafı görülmeye değer çok güzel korunaklı koylar bulunuyor. Zamanı olanlar için adanın her yerini dolaşmalarını hararetle öneriyorum.
George Malakos ve eşi Mirelle dümende. Biz tatlı bir meltemle yelken yapıyoruz, güneş, Midilli’nin tepeleri ardında güne veda ediyor.
amanı olanlar için bu mevsim için gezilecek en güzel bölge Kuzey Ege. Çeşme, Ayvalık, Bozcaada ve tabii doğal olarak da bu bölgedeki komşu adalarımız Sakız, Midilli gibi adalar...
Esasında Uzo Festivali bahane oldu, harika bir Midilli gezisi gerçekleştirdim. Uzo Festivali akşamları saat 21.00’den sonra başlıyordu. Sabah erken saatte Setur Marina’da denizci dostlarla buluştuk. Midilli’de Alternative Sailing Club’ın kurucusu ve yöneticisi George (Yorgo) Malakos, eşi Mirelle bizi çok güzel ağırladı. Gündüzleri Yorgo’nun 42 feet’lik yelkenlisi ile denize açıldık.
Yüzde 50 indirim
Setur’un geçtiğimiz yıl Midilli merkezinde bir marina alması, bir Türk denizcisi olarak beni gururlandırdı. Marinaya yeni yatırımlar da yapılacak. Marinanın başında Costandis (Kostas) Xydas var. Ayvalık Setur Marina’nın müdürü Umut Tepedelenlioğlu da Midilli’ye gideceklere yardımcı oluyor. Herhangi bir Setur Marinası’nda bağlama sözleşmesi olan tekneler, bu marinada yüzde 50 indirimli konaklayabiliyor. Kışlamak isteyenler için, 1 yıllık bağlama yapanlara da bir yıl da promosyon sağlanıyor. Örneğin 12 metrelik bir tekne, 4100 avroya iki yıl bağlanabiliyor. Teknesi olanların Yunanistan’da vize sorunu olmuyor ama bir yıllık vize de alınsa
90 günden fazla kalınamaz kuralı gereği sorun çıkabilir. Türkiye benzer bir sorunu geçtiğimiz yıl yaşamıştı ve yabancı tekne sahiplerine yıllık oturma izni vererek
bu sorunu çözmüştü. Umarız, Yunan makamları da benzer bir uygulama yapar.
Midilli’deki bu marina her sene İstanbul’dan Güney’e inen ve sezon sonunda İstanbul’a çıkan tekneler için de harika bir uğrak noktası oluşturdu. Büyük adalarda tekne ile gezmek istiyorsanız, teknenizi bağlayıp bir otomobil kiralamak durumundasınız. Marina sayesinde tekneyi gönül rahatlığı ile bırakıp az iki-üç gün adanın etrafını dolaşmak mümkün olacak.
Çam ve zeytinle çevrili
Midilli çok büyük ve güzel bir ada. Adanın dört bir yanında çam ve zeytin ağaçları ile çevrili harika koylar, demir yerleri bulunuyor. Eğer tekne ile gidiyorsanız, Midilli için en az dört gün, zamanınız varsa bir hafta ayırın, kendi teknenizle etrafını dolaşın. Zamanınız az ise en az iki gün kalıp tekneyi marinada bırakın otomobil kiralayıp dolaşın. Tekneniz yoksa ve Midilli’de denizin keyfini de çıkarmak isterseniz, Alternative Saling’den George Malakos ile irtibat kurun. (www.alternativesailing.gr)
George Malakos’un Türk yatçılara yönelik, Orta ve Kuzey Ege adalarını kapsayan bir ralli çalışması bulunuyor. Eylül sonunda başlaması planlanan ve her yıl gerçekleştirilmesi düşünülen rallide, Türk ve Yunan denizcilerden oluşan grup Samos, Sakız, Çeşme, Ayvalık ve Midilli limanlarını ziyaret edecek.
Midilli, doğal yapı olarak gerçekten çok güzel bir ada. Lezzet merkezi olarak da Yunan adaları arasında haklı bir üne sahip.
Midilli’de Uzo Festivali
Üç hafta önce, Midilli’de Uzo Festivali düzenlendiğini yazmıştım. Çeşme IC Marina Müdürü Kemal Saatçioğlu ile Setur Ayvalık Marina Müdürü Umut Tepedelenlioğlu “Abi mutlaka katılmalısın” dediler, dostların hatırını kırmadık, Midilli’ye geçtik.
Tüm Yunanistan’da tüketilen ve dünyanın çeşitli yerlerine ihraç edilen uzoların yüzde 60’ı Midilli Adası’nın güneyinde üretiliyor. Adada 16 tane uzo fabrikası var. Kiminin geçmişi 150 yıla kadar gidiyor. Bizim rakıya çok benzeyen uzonun yapımında, rakıdan farklı olarak, yıldız anason, rezene, kakule, mısır, melekotu, kişniş gibi tohumlarla farklı bir aroma elde ediliyor.
Uzo Festivali, adanın üç ayrı bölgesinde yapıldı. Festivalin üçüncü ayağı Midilli merkezde, Setur’un geçtiğimiz yıl satın aldığı marinadaydı. Çeşitli markaların kurduğu stantlarda, saat 21.00’den sonra, lakerda, zeytin, zeytin ezmesi, peynir ve turşu gibi mezeler eşliğinde uzo tadımları yapıldı. Marina içindeki anfi tiyatroda önce caz, sonra da geleneksel Yunan müzik konserleri düzenlendi. Bizim rakı içerken dinlediğimiz müzik bellidir. Geleneksel Yunan müziği ile de rakı ve uzo güzel gider ama uzo festivalinde caz konseri, bana biraz absürt geldi.
Bizim denizciler arasında en bilinen uzolar Barbayani ve Polomari’dir. Ben bu tadım günlerinde Dimino Uzo’yu keşfettim ve çok beğendim. Bir de ağır yağlı anason ve diğer bitki tohumlu tatlar seviyorsanız, kadehte anason yağı kalsın istiyorsanız, Kulüp Rakısı’nı andıran tadıyla Kefi uzosunu bir kenara not edin.
Türk kahvesi-Greek coffee...
Midilli’ye tekneyle değil Ayvalık’tan 1.5 saat süren feribot yolculuğu ile geçtim. Midilli Merkez’e altı kilometre uzaklıkta Gera Körfezi’nde, deniz kenarında, zeytin, çam ve meyve ağaçları arasında kurulmuş Mytilana Village Oteli’nde kaldım. Açık büfe kahvaltıda çok enteresan bir şeyle karşılaştım. Biz Türk kahvesi deriz, onlar Greek coffee der.
İki kahvenin de hazırlanışı aynıdır.
Ama Yunanistan Brezilya’dan, biz Yemen’den ithal ediyoruz. Söylendiğine göre kavurmasında da fark varmış.
Bizde artık restoranlarda Türk kahvesi bulmak zor. Pişirmeye üşeniyorlar. Makineyi dayıyorlar, espresso veriyorlar. Benim kaldığım otelde, açık büfenin bir kenarında mangal külünü toplayıp altını da tüple ısıtan bir köşe kurmuşlar, bol miktarda da bakır cezve, kahve, şeker ve fincan koymuşlar. Gerçek kahve tiryakisi gidip kendi kahvesini mangal külünde ağır ateşte pişiriyor.
Türk kahvesi mi, Greek coffee mi polemiğine giriyoruz... Ben kararımı verdim. Kahveye hakkıyla kim sahip çıkıyorsa, onundur.
KAPTANIN MUTFAĞINDAN
Deniz kestanesi
Demir attığımız koyda George daldı ve deniz kestanesi topladı. Topladığı deniz kestanelerini özel bıçakla kesip içlerini çıkardı. Üzerine biraz zeytinyağı, limon ve karabiber. İşlem tamam.