17 yaşındaki beyin felçli Cansın Yemlihaoğlu özel Azuree 40 ile 12 Mayıs’ta İstanbul’dan yelken basacak. Kefken, Ereğli, Amasra, İnebolu, Sinop limanlarına uğrayacak. Amacı, 19 Mayıs’ta Samsun’da olmak...
Bu fuarda beni heyecanlandıran ve en çok hoşuma giden işlerin başında 17 yaşındaki beyin felçli Cansın ile Azuree teknelerinin işbirliği oldu. Yandaki haberde Azuree 40 (12 metre) teknesi ile detayları bulacaksınız. Yelken camiasından tanıdığımız ve sevdiğimiz Hakan Yemlihaoğlu’nun kızı Cansın da babası gibi bir deniz ve yelken tutkunu. Beyin felçli olması, onu bu tutkusundan ve doğanın nimetlerinden faydalanmaktan alıkoymuyor.
Cansın, babası Hakan Yemlihaoğlu ile birlikte bir proje geliştirdi. Bir engellinin tek başına kullanacağı yelkenli tekne geliştirerek İstanbul’dan yelken basmak ve 19 Mayıs’ta da Samsun’a ulaşmak.
Zaten küçüklüğünden beri denize ve tekneye aşina olan Cansın son bir yıldır da tekneyle hazırlık seyirlerine çıkıyor, her gün iki saat fiziksel idman yapıyor.
Cansın’ın bu projesine ve hayaline destek, Sirena Marina’dan geldi. Cansın’ın Samsun seyri için, bir Azuree 40 teknesi tahsis etti. Tabii mesele, tekneyi tahsis etmekle kalmıyor. Tekneyi, Cansın’ın kullanabileceği şekilde de düzenliyor. Teknenin rüzgarda yan yattığı durumlarda Cansın’ın dümeni kontrol edebilmesi için özel koltuk ve güvenlik sistemleri, ön ve ana yelken sistemleri ve bu sistemleri kontrol eden elektrikli vinç sistemleri, havuzluktan kamaraya girebilmek için merdivenlere lift sistemi, özel tuvalet gibi ek donanımlar yapıldı.
Seyir planına göre, Cansın 12 Mayıs tarihinde İstanbul’dan yelken basacak. Şile, Kefken, Ereğli, Amasra, İnebolu, Sinop limanlarına uğrayacak ve 19 Mayıs’ta Samsun’da olacak.
Cansın, Azuree 40 teknesini tek başına kullanacak. Ancak hemen yanında seyreden diğer teknede babası, amcası ve doktoru da ona eşlik edecek.
Şimdiden Cansın Yemlihaoğlu’na, denizci diliyle “Selametle... Rüzgârın kolayına, denizlerin sakin, neşen daim olsun” diyorum.
Azuree 40 dünya denizlerinde
Yerli üretim Azuree 40 Voyage geçtiğimiz hafta düzenlenen TÜYAP Boat Show’da yelken meraklıları tarafından epey ilgi gördü. İnan Kıraç’ın 2006 yılında kurduğu Sirena Marin, altı yıllık süreç içinde çok hızlı bir gelişim gösterdi. İtalyan Benetti Grubu ile üretim ve distribütörlük anlaşması ile sektöre giren, Azimut motor yatları üreten firma, Azuree ile hem yarış hem de gezi sınıfında kendisine ait iddialı bir marka da oluşturdu.
Azuree 40 bu kadar kısa bir üretim geçmişine sahip olmasına rağmen 2010 yılında European Yacht of The Year’da en iyi beş tekne arasına girdi. Azuree 33 ise aynı yıl Barcelona Boat Show’da ödül kazandı.
Serinin yeni modeli Azuree 40 ise yelken performansı ile gezi konforunu harmanlıyor.
Azuree teknelerini üreten Sirena Marin’in, dünya yelkencilik çevrelerinden en çok konuşulan hamlesi ise denizlerin Rolce Royce’u diye anılan Swan teknelerinin üretimine de başlamış olması. Umarım Swan teknelerinin seri üretimi Türkiye’ye kayar.
Sirena Marine Satış ve Pazarlama Müdürü Deniz Özçakır, ileri teknoloji ile üretim yaptıklarını, gerçekleştirdikleri üretimin yarısını Türkiye’de, diğer yarısını da İspanya, İtalya, Avustralya, Hong Kong gibi dünyanın çeşitli yerlerinde sattıklarını söylüyor.
Azuree yelkenlerinin rüzgardaki yelken performansını daha önce bir arkadaşımdan duymuştum. Deniz Özçakır 35 knot esen havada 21 kont sürati yakaladıklarını söyleyince önümüzdeki günlerde bir test seyri için sözleştik. Seyirden sonra izlenimlerimi tekrar yazacağım.
KAPTAN ÇARŞIDA
Rahat koltuk
Denizci olmayanlar için rahat koltuk, şöyle içine gömülerek oturulan koltuklar olabilir. Denizci için ise koltuk tekneyi karaya bağlayan halattır. Karanın 50-60 metre kadar açığına demirleyip de tekneyi uzun bir halatla karaya bağlamak, sonra da o halatı to
plamak zahmetli bir iştir. Boyut Marine’nin makaralı yassı halatları
bu işi oldukça rahatlatıyor. Fiyatları ebadına göre 230 avro ile 385 avro arasında. www.boyutmarine.com
Uzaktan kumandalı ırgat
Bizim ırgat dediğimiz, köle gibi çalışan bir insan değil. Ama teknedeki en ağır işi yapan cihaz. Çıpayı ve bağlı zinciri bir ırgatla denize atar ve toplarız. Teknenin başına gitmeden, uzaktan kumanda ile hem ırgatı hem de baş manevra pervanesini kullanabiliyorsunuz. Cihaz, Şentürk Denizcilik mağazaları ile internet adresinde 80 dolar... www.senturkdenizcilik.com
KAPTANIN MUTFAĞINDAN
Beyaz soslu midye yahni
Bundan bir ay kadar önce Çeşme’den feribotla Sakız Adası’na geçmiştim. Hemen rıhtımda çamfıstığı anlamına gelen Çikuda diye bir restoran var. Sahibi Marinos Chaciaros, aynı zamanda mutfakta çalışıyor. Servisi de güler yüzlü kızı Popi Chaviraoy yapıyor. Fiyatlar bizim Çeşme’nin üçte biri... Harika bir beyaz soslu midye yahni yedim, tarifini de aldım.
İç midyeyi hazır alınız. Eğer toplayıp kendiniz ayıklayacaksanız önce midyelerin ağzının kapalı olduğuna dikkat edin. Ağzı açık midyeleri çöpe atın. Sert bir fırça ile kabuklarını temizleyin. Yarım saat kadar bol suda kaynatın. Kaynadıktan sonra ağızları açıp midyeleri çıkarın. Bazı sosyetik yerlerde kabukları ile servis ediyorlar. Aman bu tür servise itibar etmeyin. Sosu daha lezzetli olur bahanesini öne sürüyorlar. Tembelliği sosyetik sunum olarak adlandırıyorlar. Kabukları iyice temizlerseniz, haşlamış olduğunuz suyu midye pişirme esnasında kullanır ve kabuğun lezzetini hazırladığınız sosa yansıtırsınız. Neyse biz tarifimize gelelim.
Tavada zeytinyağını iyice kızdırın. İnce kıyılmış taze sarımsak, yoksa altı-sekiz diş kadar sarmısak, biraz ince kıyılmış kereviz yaprağı atın. Midyeleri ekleyin. Rafine edilmemiş, iri deniz tuzu, karabiber ve yarım limon suyu koyun. Bir bardak beyaz şarap ekleyin. Yüksek ateşte beyaz şarabın suyunu uçurun. Eğer midyeleri kabuklu olarak siz haşladıysanız ve kabukları iyice temizlediyseniz yarım bardak kadar da haşladığınız sudan koyun. Bir kaşık kadar dijon hardalı ekleyin. Pişmeye çok az kala biraz tereyağı koyarak hem sosu koyulaştırın hem de lezzeti artırın. İnce kıyılmış dereotu ile servis edin.