Meriç Köyatası

Meriç Köyatası

merickoyatasi@hotmail.com

Tüm Yazıları

Bodrum yat turizminin ve denizciliğin önemli merkezlerinden biri… Belediye Başkanı Mehmet Kocadon: “Üç büyük marina daha yapsak yetmez. İçmeler’e 1200 yat kapasiteli marina için çalışıyoruz”

Bodrum’a üç marina daha yapsak az gelir

SON HALİKARNAS BALIKÇISI
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, aynı zamanda iyi bir denizci... Fotoğrafta teknenin durumuna, dümen suyuna ve gaz koluna dikkat ederseniz, Başkan’ın makine gücü olmadan sağlam bir yelken seyri yaptığını anlarsınız. Bu fotoğrafı gören Bodrumlular hemen başlık attılar: “Son Halikarnas Balıkçısı…”

Haberin Devamı

Bodrum’un kış aylarında da farklı bir güzelliği vardır. Denizci bir yerleşim bölgesidir. İnsanları denizle iç içe ve barışık yaşar. Marinaları, tekne bağlama yerleri tamamen doludur. Kış aylarında da canlı bir hayat vardır.
Mevsimi geldi, dil balığının hatırına soluğu Bodrum’da aldım.
Milta Marina Yat Club’da arkadaşlarla oturup sohbet ederken, yan masaya hiç patırtı gürültü koparmadan sessiz sedasız Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, eşi ve
bir-iki arkadaşı ile geldi. Belediye Başkanları ve üst düzey kamu yöneticilerinin, kalabalık bir grupla, ortalığı telaşa vererek kasıntı bir şekilde dolaşmalarına, hatta evden işe giderken, sirenlerle gürültü kopartmalarına öylesine alıştık ki, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un mütevazı tavrı beni etkiledi. Tanışmıyordum, yanına gidip tanıştım ve ertesi sabah da kahve içmek üzere makamında ziyaret ettim. Başkanın denizcilik ve yat turizmi adına güzel projeleri ve mesajları var. Bu mesajları özetle şöyle:

Esnaf imitasyon değil marka satacak
“Bodrum’daki tüm marinalar ve bağlama yerleri ağzına kadar dolu. Bodrum’a üç tane daha büyük marina yapsanız, onlar da hemen dolacak durumda. İçmeler bölgesinde imar planına işlediğimiz 1200 yat kapasiteli bir marina projesi var. Burada sorun şu: Marinanın yapılacağı kara alanı arsası çok sayıda şahsa ait. O nedenle ortak hareket etmek gerekiyor. Oradaki arsa sahipleri ile bir araya geldim, bir konsorsiyum oluşturma çalışmalarına başladık. Sonra başıma herkesin bildiği talihsiz bir olay geldi, çalışmalara ara vermek zorunda kaldık. Yakında tekrar İçmeler’deki marina için o bölgedeki arsa sahipleri ile buluşacağız.
Marinalar, bulunduğu bölgeye büyük katkı sağlıyor, kalitesini artırıyor. İçmeler’de marinayı yaptığımız zaman, ana limandaki guletleri ve diğer tekneleri oraya taşıyacağız, ana limanı da mega yatlar için ayıracağız. Böylelikle, daha üst gelir gurubunu ağırlamak mümkün olacak, kalite yükselecek ve benim çarşıdaki esnafım da imitasyon mallar yerine gerçek marka satacak, daha fazla kazanacak.”
Başkanın bu açıklamalarını duyunca seviniyorum. Ankara’nın marina yapımı için çıkardığı bürokratik engeller yetmezmiş gibi, bundan bir süre öncesine kadar, bölgesinde yapılacak marinaları engellemeye ya da geciktirmeye çalışan birçok yerel yönetici görmüştük.
Yazlık yerlerde bir de şöyle bir sorun yaşanır. Yazlık evi olan çoğu kişinin, otomobilin arkasından bir römork aracılığı ile çektiği, boyu 5 ile 8 metre arasında olan bir tekne ile günübirlik denize açılma isteği vardır. Ancak bu teknelerin denize indirilip tekrar karaya çekileceği rampalar yoktur. Bu nedenle de çoğu kişi küçük bir tekne satın almaktan vazgeçer. Bu konuyu hatırlattığımda Başkan Mehmet Kocadon, ilk olarak İçmeler’de küçük teknelerin denize indirilip karaya alınacağı rampa yapılacağını, daha sonra bu rampaların talebe göre çoğaltılacağını da söyledi. Bu durumda çok sayıda insan bağlama ve marina sorunu yaşamadan küçük tekneleri ile denize açılabilecek. Küçük tekne imalatı bakımından da ekonomik bir canlılık sağlanacak.

Haberin Devamı

Bodrum Okul Gemisi tüm üniversitelere açık

Haberin Devamı

Türkiye’de çeşitli üniversitelere bağlı denizcilik fakültelerimiz bulunuyor. Ancak bunların ya eğitim gemisi yok ya da olan gemilerin hali içler acısı… Yelkenli eğitim gemisi ise hiçbir okulda yok. Oysa yabancı ülkelere bakıyoruz, Tall Ship denilen üç-dört direkli klasik yelkenli okul gemileri ile hem öğrencilere eğitim veriyorlar hem de çeşitli ülke limanlarını ziyaret edip bayrak gösteriyorlar.
Türkiye’de ilk yelkenli okul gemisi, Bodrum ve Karya Kültür Sanat ve Tanıtma Vakfı tarafından çeşitli kurumların finansal katkıları ile 2001 yılında inşa ettirildi. 33 metre boyundaki eğitim gemisi, 2010 yılından itibaren de Bodrum Belediyesi’nin iştiraki olan bir şirket tarafından alınmış. Başkan Kocadon, eğitim gemisi ile ilgili olarak da tüm denizcilik fakültelerine ve meslek yüksek okullarına çağırıda bulunuyor.
“Bugün okuldan mezun olan birçok kaptan, yelkeni tanımadan mezun oluyor. Bizim bölgemizde yat turizmi her geçen gün daha da önem kazanıyor. Ancak nitelikli eleman yetiştirmekte sıkıntı yaşanıyor. Bodrum’da lise seviyesinde Turizm Okulu’nda Yat Kaptanlığı bölümü bulunuyor. Önümüzdeki yıl da Muğla Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde Yat Kaptanlığı Yüksek Okulu açılacak. Bu okullar için eğitim gemisi olarak kullanılacak. Ayrıca, Türkiye’nin her tarafındaki Denizcilik Fakülteleri de okul gemimizi eğitim gemisi olarak kullanabilir.”
Ben de buradan, tüm denizcilik fakültelerimizin değerli öğretim üyelerine duyuruyorum. Başta Deniz Ticaret Odası ve şubeleri olmak üzere çeşitli yerlerle irtibata geçin, geminin mazot masrafı ile öğrencilerin yol ve kumanya masraflarını temin edin, öğrencilerinizi alıp yelkenli okul gemisi ile denize açılın… Bundan güzel fırsat olmaz.

KAPTANIN MUTFAĞINDAN

Bir eleştiri ve Bodrum’un dili

Bu mevsimde Bodrum’da dil balığının lezzeti tavan yapar. Yine bu mevsimde yağmurlarla birlikte yabani otlar coşar. Deniz ürünleri ve yabani otlardan harika mezeler yapılma şansı vardır. Hem dil balığı yemek, hem de Marina’nın hemen karşısında bulunan ve adı çok sayıda kişi tarafından üst düzey restoran olarak ön plana çıkartılan Kocadon Lokantası’nda (Başkan Mehmet Kocadon’un amca oğlu) yerel yabani otlara modern dokunuşların tadına bakayım dedim. Çünkü bir iki yerden işittiğim ve okuduğum kadarıyla Türkiye’de eğer Michelin Yıldızı dağıtılacaksa, ilk sıradaki adaylar arasında bu restoranın adı sayılıyordu. Meğer kış aylarında çalışmazmış. Bir taraftan amca oğlu olan Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, “Bodrum’daki tüm işletmelere sadece yazın değil 12 ay açık kalın, Bodrum 12 ay turizm merkezi olmalı” diye çağırıda bulunuyor, diğer taraftan Türkiye’nin en iyi restoranları arasında sayılan bir lokanta hem de yabani otların ve deniz ürünlerinin bol olduğu, en fazla coşacağı bir dönemde kepenk indiriyor. Anlam veremedim. Gündüz saatleri yoğun olduğum için yabani otlar için Kısmet Lokantası’na gitme fırsatım olmadı. En şahane dil balığını nerede bulurum diye düşünürken, Sadun Boro’nun caretta caretta grubu (değerli dostlar Erhan Kavlakoğlu, Behzat Aksaray ve Murat Dedeman) beni Yalıkavak çıkışında Çimentepe Restoran’a götürdüler. Bodrum’un iri ve olgunlaşmış dil balıkları tavada sarmısaklı tereyağında kızartıldı ve masamıza geldi. Afiyetle yedik.