Menderes Özel

Menderes Özel

menderes.ozel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Antalya’da ören yerlerinin yakınlarındaki ilkokullarda okuyan çocuklar birer birer kültürel miras koruyucusuna dönüşüyor.

Troya Müzesi uzmanları arşiv çalışmasında, Türkiye’nin bilinen en küçük “kültürel miras koruyucusu”nun, bulduğu Roma Dönemi’ne ait bir steli 1934’te Çanakkale Müzesi’ne teslim eden 1923 doğumlu Necdet olduğu ortaya çıkarmıştı. Keşfin ardından konuşan Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, “Necdet’in harika hikayesi çok çarpıcı. Çünkü o eserin, o kültür varlığının, milletin bir parçası olduğuna bilincine 11 yaşında erişmiş” demişti.

Haberin Devamı

Şimdi Antalyalı çocuklar da Necdet’in izinden gidiyor.

Bir ülkenin en değerli hazinesi kültürel mirasıdır. Birbirinden olabildiğince farklı birçok medeniyet ve kültürün harmanlandığı Türkiye de bu konuda dünyanın en özel ülkelerinden biri. Kültürel mirasın korunması, her metrekaresinden ayrı değerler ve güzelliklerin çıktığı Türkiye’de üzerinde en hassas olunması gereken konuların başında geliyor.

Sinemada Indiana Jones benim de dahil olduğum kuşak ve kuşaklara arkeolojiyi sevdirdi. Ancak aslında bir akademisyen olsa da kutsal hazineleri avlamak üzere kurgulanmış” bu karakter arkeoloji bilimi için uygun bir figür değil. Zaten Türkiye’nin kutsal hazinelerinin de avlanmaktan ziyade korunmaya ihtiyacı var.

Kültürel miras konusunda Türkiye’nin en bereketli kentlerinden Antalya’nın Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu da kendisini “kutsal hazinelerin” korunmasına adayan isimlerden biri. Şimdi ören yerleri, antik kentlerin yakınlarındaki ilkokullardaki çocukları birer kültürel miras koruyucusuna dönüştüren Zoroğlu’yla detayları konuştuk.

‘Kutsal hazine’ koruyucuları

Kültürel Miras Koruyucusu olan Ormana Köyü’nden bu çocukların sorumluluk alanında Erymna Antik Kenti ve Düğmeli Evler var.

‘Kutsal hazine’ koruyucuları

Eğitimi tamamlayan çocuklara Kültürel Miras Koruyucusu kimlik kartı veriliyor.

Antalya’nın Kültürel Miras Koruyucuları projesi nasıl ortaya çıktı?

Emekli olduğumda ya da emekliliğe yakın bir dönemde gerçekleştirmeyi planladığım bir konseptti. Konuyu açtığım Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege’yle projenin Antalya’da olması gerektiği konusunda anlaşıp planı öne aldık. İyi ki de öyle yapmışız.

Haberin Devamı

Projenin tam olarak amacı kapsamı nedir?

Birçok müzemizde uzun yıllardır müze eğitimi ve kültürel miras farkındalık çalışmaları çok gayretli ve başarılı biçimde yürütülüyor. Hazırlık aşamamızda bunların çoğundan faydalandık. Antalya’nın Kültürel Miras Koruyucuları Projesi’nin farklı tarafı değil belki ama dikkat çekici olmasındaki en önemli etken, projenin bütününü markalaştırmış olmamız. İlk aşamada, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan “Biri Arkeolog mu dedi?” kitabının karakterleri Defne ve Çınar’ı marka yüzü olarak kullanan bir kurumsal kimlik oluşturduk.

Tüm eğitim faaliyetlerimizi de bu kurumsal kimlik çerçevesinde organize edip çocuklar tarafından sahiplenilmesini amaçladık. Amacımız çocuklarımızın çizgi film karakterlerini benimsediği gibi Kültürel Miras Koruyucusu kimliğini de benimsemesiydi. Zaten bu yüzden eğitimlerde çocuklarımızın her birine kişiselleştirilmiş Kültürel Miras Koruyucusu kimlik kartı veriyoruz.

Haberin Devamı

Çocuklarımız için, müze uzmanlarımızla birlikte, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’müzün pedagojik süzgecinden geçmiş ve optimize edilmiş keyifli bir sunum hazırladık. Sunumların etkili olmasını adına Antalya Devlet Tiyatrosu’ndan drama eğitimi aldık. Eğiticilerimize özel kostümler dizayn ettik. Defne ve Çınar’ın animasyonlarıyla kültür varlıklarımızı korumanın önemini çocuklara keyifli bir biçimde aşılamaya çalışıyoruz. Aktivitelerin yanı sıra onlara ödevler de vererek aldıkları eğitimin kalıcı olmasını sağlamaya gayret ediyoruz.

‘Kutsal hazine’ koruyucuları

Candemir Zoroğlu

Proje kapsamında hangi bölgelerde hangi yaş grubuna eğitimler veriliyor? Eğitimleri nerede gerçekleştiriyorsunuz?

Öncelikli hedefimiz antik kentlerimizin ve ören yerlerimizin yakınlarındaki okullar. Çünkü bu kültürel miras alanlarını onların koruması gerektiğine inanıyoruz ve bu nedenle proje kapsamında çocuklarımızın ayağına gitmemiz gerektiğini düşündük. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’yle yaptığımız protokol kapsamında İlköğretim 4. sınıf öğrencilerini, aldıkları 40 dakikalık eğitim sonrasında Kültürel Miras Koruyucuları Takımı’mıza alıyoruz. Gençleri de projeye dahil etmeyi düşünüyoruz.

Eğitim faaliyetlerimiz Antalya Arkeoloji Müzesi, Alanya Müzesi, Side Müzesi, Elmalı Müzesi ve Demre Likya Uygarlıkları Müzesi uzmanlarınca, özveriyle yürütülüyor. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’yle Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonu sağlıyor. 

‘Kutsal hazine’ koruyucuları

Çocuklara envanter tutma öğretiliyor.

Eğitimin içeriği nedir?

Konseptimizin en önemli ayağı sunum. Çocuklarımıza sorup cevabını almak istediğimiz ya da cevabını öğretmek istediğimiz üç önemli soru var.

1- Kültürel Miras nedir?

2- Neden korumalıyız?

3- Nasıl koruruz?

Bu soruları Defne ve Çınar vasıtasıyla sorup çocukların kendi cevaplarını bulmalarını sağlıyoruz. Çocuklarımız da bizi hiç yanıltmadan Kültürel Miras Koruyucusu oluveriyorlar. Biz güçlü bir takımız!

Kaç öğrenciye ulaştınız? Hedef nedir? Projenin hayata geçirilmesi nasıl bir etki yarattı?

Geçen yıl yaklaşık 2 bin öğrencimizi Kültürel Miras Koruyucusu yaptık. Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy bu yıl hedefimizi 10 bin olarak belirledi. Ve hatta iki ay önce katıldığı eğitimde de çocuklarımıza her ay bir müzeye gitme ödevi verdi. Hedefi tutturacağımıza garanti verebilirim. Öğrenci ve öğretmenlerden çok olumlu geri dönüşler aldık. Verdiğimiz eğitimin ilköğretim öğrencileri tarafından yoğun ilgiyle karşılanması ve eğitim alamayan diğer öğrencilerin de projeye dahil olma talepleri bizi çok mutlu etti.

Proje başka illere de yayılacak mı? 

Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, projenin her aşamasında bizimle birlikteydi. Aslında amacımız Antalya’yı bir nevi pilot uygulama olarak konumlandırıp projeyi tüm illere yaymak. Proje dosyalarımızı başka illerle paylaşıyoruz. Diğer illerde de hayata geçmesi bizi çok mutlu eder. Projemizi uluslararası bir seviyeye de taşıyabiliriz.

‘Kutsal hazine’ koruyucuları

Çocuklara kültürel bir değer taşıyan objeler tek tek öğretiliyor.

OYNA

God of War Ragnarok

2005’te PlayStation’da God of War’la (Savaş Tanrısı) tanıştığımız Spartalı Kratos, oğlu Atreus’la birlikte ikinci kez İskandinav Mitolojisi’nde yaşam savaşı veriyor. Tabii bu savaşı kazanıp kazanamayacağı bizim yeteneklerimize, parmaklarımızın gücüne bağlı. Yine kuzeyde geçen 2018 yapımı bir önceki oyuna oranla da ha fazla keşif ve açık dünya unsuru içeren God of War Ragnarok bize bol bol kar ve buz vadediyor. Zira oyun önceki oyunun sonunda başlayan “fimbulvetr” (üç yıl süren uzun kış) zamanlarında geçiyor. Va tabii Kratos yine bol bol Thor, Freyja, Mimir, Tyr, Odin gibi İskandinav tanrı, tanrıça ve kahramanlarıyla haşır neşir oluyor. Mitoloji severleri zaten baştan çıkaracak öğelerle bezeli olan God of War serisi, 2005’ten bu yana çok sayıda insanı da Yunan ve İskandinav mitolojisinin içine çekmeyi başardı; not düşelim.

‘Kutsal hazine’ koruyucuları

OKU

Anadolu’da Roma Hakimiyeti Direniş ve Düzen

Bir ütopyanın peşinden gidenler, bir gecede 80 bin Romalıyı katleden şehirler, korsanlar, haydutlar, araba yarışı takımlarının taraftarları, din adına öldürenler, bir sahte imparatorun ardına takılanlar... Roma, Anadolu’ya resmen ayak bastığı MÖ 129’dan itibaren farklı kesimlerin katıldığı çok çeşitli isyan ve huzursuzluklarla baş etmek zorunda kaldı. Gürkan Ergin eseriyle, yaklaşık 700 senelik Roma hâkimiyetinde meydana gelen olayları sebep ve sonuçlarıyla inceliyor; Roma’nın Anadolu’da düzen ve sadakati sağlamaya yönelik uygulamalarını ortaya koyuyor. Eserde Roma İmparatorluğu‘nun acımasızlığı, idari başarıları, Anadolu’nun fatihiyle mücadelesi ve kader ortaklığı işleniyor.

‘Kutsal hazine’ koruyucuları

Gürkan Ergin - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

GEZ

Pedasa

Lelegler, Troya Savaşı’nda kaybeden tarafta olmanın bedelini Kuzey Ege’deki yurdundan kopup Halikarnassos’a göçmekle ödemiş. Troya’nın güneyindeki kentleri Pedasos’un adını, Halikarnassos’ta kurdukları 8 kentten birine Pedasa diyerek vermişler. Bodrum ilçe merkezine kuş uçuşu 3-5 km mesafede, Gökçeler mevkiindeki kentin denize açılan kapısı bugünkü Bitezmiş. Savunma güdüleriyle yüksekte, çevresine hakim bir mevkideki kent en iyi durumdaki Leleg kentlerinden biri olsa da bu halkın binaları, harç içermeyen inşa teknikleri yüzünden büyük ölçüde zamana karşı koyamamış. Yine de etkileyici bir akropol, Athena Tapınağı kalıntıları ve nekropolüyle gezmeye değer.

‘Kutsal hazine’ koruyucuları