Geçen hafta sonu İTÜ’nün Maslak Kampüsü’ndeydim. İki arkadaşım Vasfi ve Hakan Bozkurt kardeşler, bir süredir öğrencilere ve dışarıdan isteyen herkese kendilerine ayrılan alanda motosiklet eğitimi veriyor. Geçen hafta sonu da ileri sürüş teknikleri eğitimi vardı; beni de davet ettiler.
Eğitime katılan 25-45 yaş grubundaki motorcuların büyük bölümü bir yıldan az bir süredir motosiklet kullanıyordu. Eğitim sonundaysa, motosikletleriyle tango yapabilecek konuma gelmişlerdi. Nitekim az ihtiraslı bir şekilde, göz temasından kaçınarak, sakınarak yaptılar da...
Asıl bahsetmek istediğim, İstanbul çilesinin orta yerindeki İTÜ kampüsü; Tanrım, bu ne huzur... Kampüs düzenli sokakları, bitki örtüsü, sportif imkanları, kafeleriyle şık bir Amerikan banliyösünü andırıyor.
Kampüsün, benim ilgi alanıma giren bölümünde İTÜ Spor Birliği Başkanı Dr. Hikmet İskender’in büyük emeği geçmiş. Bir yerde “Motosiklet Parkı” levhası önünde motosikletleri görünce rüya gördüğümü zannettim. İTÜ Öğrenci Motosiklet Kulübü’nün kurulmasına da önayak olan Dr. İskender, motosikletin öğrenciler arasında yaygınlaşması için çaba harcıyor; bu konudaki yardımcılarıysa Vasfi ve Hakan.
Bu arada İstanbul motosiklet camiasının önemli figürlerinden biri olan Vasfi, daha tanışmadan önce bana motosikletimi teslim eden kişiydi. Eğitim sırasında bir de ne göreyim, Milliyet internet servisinden Erinç, yeni motosikletiyle bizi uzaktan izliyor. Ona da motosikletini Vasfi vermiş.
“Bebelere motor”
Suzuki İngiltere’nin 2008 aksesuar kataloğundaki yeni GSX-R’ın farkı tamamen “tahtadan” olması. “Kiddimoto GSX-R”, İngiltere’de 99 sterline satılıyor. Huş ağacından yapılan bu oyuncak,
2-6 yaş arasını hedefliyor ve denge duygusunun erkenden gelişmesini sağlıyor.
İngiltere pazarına Yamaha damgası
Yamaha’nın giriş seviyesi spor motosikleti YZFR125, İngiltere’de mayısta piyasaya çıkmasının ardından üç ay üst üste ülkenin en çok satan motosikleti oldu. 3 bin sterline (6500 YTL) satılan YZFR125’e sahip olabilmek için bayilere önceden yazılmak gerekiyor. Satıcılar, bu canavar yavrusuna yeni başlayanlar kadar olgun motosikletçilerin de ilgi gösterdiğini söylüyor. İngiltere’de satışlarda YZFR125’in hemen arkasından, Yamaha’nın kıvrak ve en ekonomik motosikleti YBR125 geliyor. YBR125’i gösterişten çok, trafik sıkışıklığını yenerken ulaşım maliyetini düşürmek isteyenler tercih ediyor.
Burdur’dan Serhat’ın selamı var
Beş yıldır motosiklet kullanan ve şu an 17 yaşında olan Serhat Ekinci, Burdur’dan selam veriyor. Kymco CK125 Pulsar motosikletiyle girmediği delik kalmayan Serhat, motosiklete kurallarına uygun (ehliyetsiz geçen beş yılı görmedim, duymadım, saymıyorum) binmeye özen gösteriyor.
Bakalım Serhat neler anlatıyor: “Burdur’da motosiklet kültürü maalesef yok. Kentte çok fazla motosiklet olmasına rağmen bilinçsiz kullanıcı sayısı fazla. Kask takma alışkanlığı bile yeni başladı.
Fotoğrafı Burdur Gölü kıyısında çektik. Bir gün sıkıntıdan patlamak üzereyken, nereye gideceğimi düşünmeden motosikletime atladım ve kendimi gölde buldum. Yolda giderken genç bir motorcu beni durdurdu ve ‘Bu sıcakta niye mont giyiyorsun, ben tişörtle gezmeme rağmen yanıyorum’ dedi.
Ona yanıtım muzip bir tebessüm oldu.”
Yönetim hesap ver!
Dünyanın en çok vergi veren, benzinine en çok para ödeyen ülkelerinden birinde yaşıyor olmamıza rağmen, cebimizden çıkanların karşılığını neden alamıyoruz?
Neden akıl hastalarına, psikopatlara, körlere ehliyet veriliyor, kurallara uyan insanlarla aynı yola salınıyorlar?
Asfalt kalitesi neden berbat, yollar neden mayın tarlası?
Trafik neden denetlenmiyor?
Aracına en çok vergiyi (ÖÖÖTEVEEE) vermemize rağmen, neden trafikte üvey evlat muamelesi görüyoruz?
Bindiğim aracın ve benim diğer Avrupa ülkelerindeki gibi teşvik edilip korunmamız gerekirken, neden bu ülkede motosikletlere özel hiçbir düzenleme yapılmıyor?
Neden motosiklet parkları yok?
Köprü ve otoyollarda asfalta otomobilin dörtte biri kadar bile zarar vermeyen motosikletlerden neden otomobillerle aynı ücret alınıyor?