Kansas’ta ortaya çıktıktan sonra ABD askerleriyle dünyaya yayılan H1N1 virüsü Osmanlı İmparatorluğu’nda da etkili olmuştu
Ocak 1918’de başlayıp Aralık 1920’de sona eren İspanyol gribi salgınında dünya çapında 17-50 milyon kişi (bazı kaynaklara göre 100 milyon) ölmüştü. 500 milyon kişiye, yani o zamanki dünya nüfusunun yüzde 27’sine bulaşan H1N1 virüsü aynı zamanda 2009’daki domuz gribi salgınının da kaynağıydı.
Sayılar arasında uçurum olsa da bu salgın, insanlık tarihindeki en ölümcül salgınlardan biri olarak kayıtlara geçti.
Salgının kaynağına yönelik tezlerden biri virüsün ilk kez Kansas’taki bir domuz çiftliğindeki hayvanlarda görüldüğü. Domuzlardan çiftçilere sıçrayan virüs, Amerikan askerleriyle Avrupa’ya taşındı.
Salgın o kadar yıpratıcıydı ki Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinde de etkili oldu. Ama artık geçti; ordular virüsü en ücra köşelere kadar taşımıştı. Belgelere göre yalnızca Osmanlı başkenti İstanbul’da 6-7 bin kişi gripten ölmüştü. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a doğru yola çıkmadan önce İspanyol gribine yakalandığı ve hastalığı Akaretler’deki evinde atlattığı biliniyor.
3 ZAPTEDEBİLİYORUZ: Çin’deki acımasız karantina yöntemleri işe yarıyor. İtalya gibi ülkelerde “enfeksiyon kümeleri” daha katı
bir şekilde kontrol altına alınmalıydı.
4 DİKKATLİ OLURSAK VİRÜSÜN BULAŞMASI O KADAR DA KOLAY DEĞİL: Düzenli ve dikkatli el yıkamak virüsü durdurmak için en etkili
yöntem. Etanol, hidrojen peroksid, çamaşır suyu solüsyonları yüzeyleri dezenfekte ediyor. Virüs bulaştığından şüphelenilen kişilerle yüzleşmek zorunda kalınırsa 2 metre mesafede durmak ve öksürük, aksırığından sakınmak da önemli bir savunma yöntemi. Geriye sokaklarda ve toplu taşımada dikkatli olmak kalıyor.
5 BİRÇOK VAKADA SEMPTOMLAR HAFİF VE GENÇLER ÇOK DÜŞÜK RİSK ALTINDA: Çin’deki 45 bin enfeksiyonun yüzde 81’i çok hafif vakalardı. Hastaların yüzde 14’ü ağır, yüzde 5’iyse kritik diye sınıflandırıldı. Kritik vakaların yarısı ölümle sonuçlandı. Vakaların yüzde 3’ü 20 yaş altındaydı. 40 yaş altı ölüm oranı binde 2 olarak kayıtlara geçti. 65 yaş üzerindeyse ölüm oranı -çoğu 80 yaşın üzerinde ve kalp, akciğerleri sorunlu kişiler- olmak üzere yüzde 15’e ulaştı. Kesin ölüm oranının yüzde 1.4 olduğu hesaplanıyor. Bu da 1918’deki İspanyol gribi salgınıyla 2009’daki domuz gribi salgını arasında bir ölüm oranı.
6 İNSANLAR İYİLEŞİYOR: Tutulan kayıtlar, dünya çapında her gün çok sayıda insanın iyileştiğini gösteriyor.
7 YÜZLERCE BİLİMSEL MAKALE YAZILDI: ABD’nin ulusal tıp kütüphanesi PubMed’in internet sitesindeki arama motoruna Kovid-19 (Covid-19) yazdığınızda hastalıkla ilgili aşılar, teşhis ve tedavi yöntemlerine ilişkin 500’ün üzerinde makale var. Konuyla ilgili Sars salgını dönemindekinden
bile fazla bir hızla makale yazılıyor.
8 AŞI PROTOTİPLERİ HAZIR: Ticari ilaç ve biyoteknoloji şirketleri çok sayıda aşı prototipi geliştiriyor. Yakında insanda teste başlanacak.
9 ONLARCA TEDAVİ YÖNTEMİ DENENİYOR: Şubat ortasına kadar yapılan klinik deney sayısı 80’i aşmıştı. Bu yöntemlerin çoğu diğer hastalıkların tedavisinde başarıyla kullanıldı.