Harley Davidson‘un 105’inci doğum günü kutlamaları için iki hafta önce Çeşme, Ilıca’daydım. “105’inci yılda 105 Harley ile Çeşme’de-Çeşme Rallisi” isimli organizasyon kapsamında, İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya ve İzmir’den Harleyciler gruplar halinde Çeşme’ye akın etti.
Resmi Harleyciler oluşumu Harley Owner’s Group‘un (HOG) Türkiye Başkanı Ferruh Tanay’ın ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyon kapsamında motosikletçiler, yüzde 100 Amerikan çeliğinden mamul atlarıyla Çeşme’nin havasını değiştirdi.
Çeşme Kaliforniya’ya döndü Etkinliğin karargahı Ilıca Otel’in bahçesi, birbirinden kişisel Harleylerle bir fetiş fuarından farksızdı. Çeşme yollarının hakimiyeti de iki günlüğüne çelik atlarıyla kasabayı boydan boya arşınlayan Harleycilerin eline geçmişti. Motosikletletlerini imajlarıyla bütünleyen Harleycilerle Çeşme yolları Kaliforniya yollarını andırıyordu; sanki Harleyciler grup sürüşü yaparak rakı/balığa değil, The Doors konserine gidiyordu.
Ilıca’daki gecelerimizden birinde “en çılgın Harleyci”, “arka seleyi en iyi kullanan Harleyci” gibi ödüller dağıtıldı. İstanbul Harley camiasının ikonlarından, eski HOG Başkanı Emrah Soyuer, “her dalda aday olup da hiçbir dalda ödül kazanamayan Harleyci” ödülünü de kazanamadı.
Jimi Hendrix ve Elvis’in de bindiği model olan Softail Springer’ın 98’ini kullanan Soyuer, Harley Davidson’un ne anlama geldiğini bana şöyle anlattı: “Motosiklet önemli bir özgürlük tercihi ve simgesi, Harley Davidson ise bu özgürlük simgesinin efsanesi. Benim için ifade ettiği anlam, üzerinde özgür ve mutlu olduğum motosiklete ait bir efsane oluşu, ikinci ve önemli noktaysa bir Harley Davidson üzerindeyken sesi, kromları, dizaynı, ışıltısı ve hissettirdiği güçle kendimi gerçekten bir motosiklet üzerinde hissedebiliyor olmam.”
Sözün özü; Türkiye’de son yıllarda Harley Davidson’a büyük ilgi var, bu ilginin önemli bölümü kadınlardan. İmaj? Sadece motosiklete sahip olmak bir Harleyci olmaya yetmiyor.
Motorunu kişiselleştirmeye başlarsan, gerisi geliyor. Ancak bunun için de ciddi bir yatırım gerekiyor. Hali vakti yerinde orta-yaş grubunun erişebildiği Harley Davidson’a ve dolayısıyla motosiklete 50 yaşından sonra bile başlayan var.
Üç özel motosiklet rotasıKawasaki Er-6n motosikletimle 1 Haziran’da çıktığım sekiz günlük yarım Ege turunda şu güzergahı izledim: Yenikapı, Bandırma, Susurluk, Balıkesir, Burhaniye, Ören , Zeytinli, Mehmetalan Köyü, Endes Kamp, Akçay, Ayvalık, Dikili, Eski Foça, İzmir, Çeşme Ilıca, Manisa, Soma, Balıkesir, Yalova, Yenikapı.
Toplam 1400 km yaptığım yolda hiçbir sorun yaşamadım. İki kişi taşıyan yüzde 100 asfalt motosikletim, kros parkuru yapılabilecek yolların bile üstesinden geldi.
Gezide öne çıkan üç motosiklet rotası: Balıkesir-Burhaniye (80 km, temiz asfalt, güzel virajlar, mis kokular), Yeni Foça-Eski Foça (35 km, temiz asfalt, güzel virajlar, sağda uçurum ve Ege, solda tepeler), Soma-Balıkesir (70 km, bozuk asfalt, çukurlar, kamyonlar, ağaçlar, çiçekler, böcekler, kuşlar, dövmeli atlar, tosbağalar, trenler).
Her şey o kadar güzel ki..
.Filipinler’in başkenti Manila’da yakıt fiyatlarına zammı protesto için pankartlar taşıyan motosikletçiler.
Dünyada petrol fiyatları aldı başını gitti. Birkaç yıl önce 60 dolar olursa kaos çıkar deniyordu; şimdi petrolün varili 140 doların üzerinde. Korkum, görebileceğim kadar yakında “Mad Max Çağı”nın başlaması...
Dünyanın dört bir yanında petrol zamları protesto ediliyor, ulaşım sektöründe grevler yapılıyor; ancak Türkiye’de tık yok. Gündemimiz o kadar yerel ve farklı ki, benzin zammına tepkimiz “a, yine mi zam geldi”den fazla olmuyor.
Ruhani bir deneyim: Sportster XL883LBir Harley Davidson denedim; Sportster XL 883L. Bu Harley’i, diğerlerinden daha ucuz ve daha erişilebilir olduğu için seçtim.
İTÜ Maslak’taki Harley Davidson Eğitim Merkezi‘nden teslim aldığım 251 kiloluk Sportster XL 883 ile Maslak trafiğinin en yoğun olduğu saatte, akşam 7’deki dönüş yolculuğum, beklentimin ötesinde bir rahatlıkta gerçekleşti.
Sportster’ın dar alandaki kıvraklığı, gazı hissettiği andaki çevikliği, normalde çıldırtan trafiği kolayca tuş ediyor. Harley’in ilahi görüntüsü, alameti farikası sesi, motosikletle ilgisi olmayanların bile hayranlıkla ona bakmasını sağlıyor.
XL 883’ün dikkat çeken olumsuzluklarıysa, kilitsiz depo kapağı ve yoldaki çukur ve tümsekleri “yaşatan” tek kişilik rahatsız sele... Ancak konforuyla bir at eyerini andıran bu sele de Harley ruhunu taşıyor. Ve bir de alçak sele, kısa boyluların da iki ayaklarını yere güvenle basmasına izin veriyor.
Motoru hemen benimsedim, ruhum da gaza asılmıştı; yüksek gidonlu klasik retro modelin üzerindeyken, açık yolda asfalta düşen gölgem, mekanik bir peygamber devesine benziyordu.
Ciddi uzun yol performansı beklemeyin; “havadar” bu motosiklet, kent içi/dışı kısa menzilli gezilere uygun. İki gün denediğim Sportster’dan inip kendi Japon motosikletime bindiğim anda biraz afalladım, “Arka fren nereye gitti?” diye bocaladım. Bu şaşkınlığın da Harley Tanrısı’nın, ruhumu ele geçirme girişiminde son çabasının eseri olduğunu anladım.
Pratikliği, hızı ve ekonomisiyle modern motosikletlerden hoşlanıyorsanız, Sportster XL 883L size göre değil. Ancak ideal bir hobi motosikleti diyebileceğimiz Sportster, bir Harley Davidson ve bu çok uzaklardan bile anlaşılabiliyor.
Birkaç teknik detay... Sele yüksekliği: 641 mm. Yakıt tankı: 12,5 l. Ağırlık: 251 kilo. Motor hacmi: 883 cc. Tork: 70 Nm/52 ft lbs@3750 rpm.
Fiyat 11 bin 900 avro (Bunun 4 bin 539 avrosu ÖTV ve KDV. Devlet bir motosikletten bu kadar vergi alıyor ama bu berbat yollarda motosikletçilerin özel tüketim şartlarını sağlamıyor, motosiklete özel hiçbir düzenleme yapmıyor. Ne güzel memleket; al, verme).