D100 (E5), emniyet şeridinin kaldırılmasıyla Türkiye’nin en tehlikeli yolu haline geldi
Adı üstünde emniyet şeridi; bir sığınak. Bazı ülkelerin bazı yollarında, sağda ve solda çift emniyet şeridi var.
Ve İstanbul trafiğini yöneten beyinler, kent trafiği tarihinde en çok kazanın gerçekleştiği ve en çok insanın öldüğü D100’ün (eski E5) büyük bölümünde emniyet şeridini kaldırdı.
Hafta içinde Mehmet Y. Yılmaz, Hürriyet’teki köşesinde bir kazayı örnekleyerek durumun vahametini vurguladı.
D100’de bir kamyon arızalanmış ve en sağ şeritte durmuştu. Suçun kimde olduğu hiç önemli değil; bir motosikletçi de arkadan kamyona çarparak ölmüştü. Kamyonun bir saat önce çevirmede yük haddini aştığı için ruhsatına el konulmasına rağmen trafiğe tekrar salınması ve bunun sorumlularının ceza alıp almayacakları da ayrı bir yazı konusu.
Metrobüsü eleştirmiyorum ancak bu sistemi saçma bulanları, neden metro ya da raylı sistemler denenmediğini sorgulayanları da hatırlatmadan geçemeyeceğim.
Şu an derdimiz ortadan yok olan emniyet şeridi!
Geçen pazar periyodik 29 Ekim provası yüzünden yollar kapatılmış ve yine fazladan 15 km yapmıştım; büyük bölümünü genellikle uzak durduğum D100’den kat ederek... Çukurlarla bezeli yol boyunca emniyet şeridi görememek bile en azından benim kanımı donduruyor.
Mehmet Y. Yılmaz diyor ki, “Otoyolda emniyet şeridini yok ettiğini bilen bir otorite, bu yoldaki olası tehlikeli durumları önlemek için arızalara anında müdahale edecek çekici araçları da hazır bulundurmalıydı.”
Öyle metrobüs yollarında artistik pozlar vererek hava atmaya benzemez bu iş. Söz konusu olan benim canım.
Eski MOTED, şu an “Harley Sahipleri Cemiyeti” (HOG) Başkanı Ferruh Tanay’ın bu ay Motorbike’ta yayımlanan yazısı da aynı konuya dikkat çekiyor. Tanay bana yazdığı mektupta da daha birkaç ay önce emniyet şeridine yerleştirilen EDS kameralarının bu kez kaldırılmasını hatırlatıyor ve metrobüs yolunu işaret ederek “Hızla, plansız bir şekilde köprüye doğru ilerliyor” diyor.
Trafik böyle yönetilince, motosiklet şeridi gibi fikirler hayal anlamına mı geliyor?
Bu arada Tanay, birkaç hafta önce yazımda yer verdiğim Emrah Soyuer’in Fransa’daki motosiklet şeridi örneğinin kökenine inerek, motosikletçilerin bu hattı zorla elde ettiğini, ikinci ve üçüncü şerit arasını motosiklet şeridi ilan ettiklerini söylüyor.
İyi ki doğdun Motoaktüel
Gürkan Anbarlı ve arkadaşlarının çıkardığı online motosiklet dergisi Motoaktüel bu ay ikinci yaşını kutluyor. Takipçilerine internette gerçek bir dergi deneyimi sağlamaya çalışan arkadaşlarım, özgün konularıyla motosikletçilere yol göstermeye çalışıyor -ki bazen ben de kendilerini kaynak olarak kullanıyorum.
Motoaktuel.com adresinden takip edebileceğiniz derginin bu ayki konuları arasında Ferrari motosiklet, Arai RX-7GP kask, 2009 Superbike savaşları, Kenan Sofuoğlu, Nicky Hayden röportajları yer alıyor. Bir gün elimde sayfalarını çevirirken görmeyi arzuladığım Motoaktüel’e nice seneler diliyorum. Bu arada dergi herkesin katkısına açık; gezi-mezi, anlatmak istedikleriniz varsa mutlaka gönderin...
YouTube anarşistin sonu oldu
Son zamanlarda beni en çok güldüren haber şuydu: İngiltere’de saatte 200 km’nin üzerinde hızlara çıkarak, tehlikeli hareketler sergileyen ve bu görüntülerden oluşan videoları YouTube’da yayımlayan Sandor Ferenci (28) isimli motosikletçi 12 hafta hapis cezasına çarptırıldı.
Ferenci’nin Banbury yakınlarında aşırı hızla ters yönde giderken tek teker ve slalom yaparken çekilmiş videosu en çok hit alanıymış. Suçunu kabul eden arkadaş kodesten çıktıktan sonra da iki yıl yollardan men edilmiş. Ferenci’nin tekrar trafiğe çıkabilmesi için yeni ve genişletilmiş bir trafik kursuna da gitmesi gerekecek. Bu gibi suç ve ceza haberlerini bir gün Türkiye’de de duyabilecek miyiz? Ama daha bir YouTube’umuz bile yok ki!
V-Rod Muscle aşkına
Merkezi ABD’nin Milwaukee kentinde olan Harley Davidson, yeni V-Rod Muscle modelinin 10 Ekim’de başlayan kampanyasında top model Marisa Miller‘ı kullanıyor. V-Rod Muscle ile daha genç, daha kentli ve zengin bir kitleyi hedefleyen Harley Davidson, bu afişle geniş kitleleri kendine ve tabii ki Miller’a hayran bırakacak gibi görünüyor. İşte makineyle insanın mükemmel birlikteliği...