© Copyright 2024 Milliyet.com.tr | Giriş Yaptığınız taktirde kullanım koşullarını ve gizlilik politikasını kabul etmiş olursunuz.
Haberin Devamı
      TÜBİTAK, birbirinden güzel bilim kitapları yayımlıyor... Bilimi, sadece uzmanların anlayabileceği bir formüller yığını, bir laboratuar malzemesi olmaktan çıkaran... Herkesin ilgi ve sevgisine sunan kitaplar...
     Â"Popüler Bilim Kitapları" baÅŸlıklı bu seriden çıkan John Lenihan'ın "Bilim Ä°ÅŸ Başında" adlı kitabı elimizde... Sürükleyici üslubu sayesinde bir solukta okunuyor... Ve kitap bittiÄŸinde bir bakıyorsunuz... Aklınıza gelmeyen konularda pek çok ÅŸaşırtıcı bilgi edinmiÅŸsiniz... Mesela?..
      * 1,5 km'lik bir yolun kenarına park etmiş 10 taşıtın oluşturacağı yoğunluk, 8 metre genişliğindeki yolun kullanılabilir genişliğini 1.2 metre azaltır... Asur Kralı Sihanheriba (bu netlikte olmasa da!) biliyordu bu gerçeği.. Taşıt trafiğini "kesin" denetim altında tutabilen son insan olan Sihanheriba, başkentteki tören yoluna yerleştirdiği renkli tabletlere şöyle yazdırmıştı: "Kraliyet Yolu. Kimse kapatmasın!" Bu emri takmayıp at arabasını uygunsuz yere park edenleri derhal idam ettirirdi.
      * Bir bölümünde hala "açlığın" hüküm sürdüğü yerkürenin 3 / 4'ü denizlerle kaplıdır... Ve ne garip... Yeryüzü nüfusu, besininin ancak yüzde 2'sini denizlerden çıkarır!
      * Bilim adamları, fay sistemleri arasında sürtünmeyi azaltmak ve onların büyük depremler yerine küçük sarsıntılar halinde hareketini sağlamak amacıyla su pompalayarak "yağlama" yöntemi üzerinde duruyorlar. Bir başka fikir de, gerilmelerin fayın yerleşim bölgesi olmayan yerlerinde nükleer patlamalarla giderilmesi...
      * 20. yüzyılın en büyük filozoflarından Wittgenstein, 2. Dünya Savaşı'nın patlak verdiği 1939 yılında Cambridge Üniversitesi'nde felsefe profesörlüğüne getirilmişti. Savaş sırasında değil felsefe öğretmek, düşünmenin bile güç olduğunu anlayınca üniversiteyi bıraktı. Londra'daki bir hastanede "hademeliğe" başladı.
DSP'li olmaz!
     Â- Yeni CumhurbaÅŸkanı bence DSP'li olmaz. Olamaz.. Çünkü Sayın Ecevit kendinden aÅŸağıda olan birini kendi üstüne yerleÅŸtirip onun önünde saygı duruÅŸuna geçmeyi içine sindiremez.
      Bu sav doğru olabilir mi? Önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Cep keyfi
      Haberi "Özgür Kocaeli" gazetesinde okuduk...
      Belediye başkanlığı belediye meclis üyelerini kendi yanına çekmek ve kararları kolay geçirmek için yaptığı ikramı neden vatandaşa ödetiyor? Merak ettik.
Yeni gole hayır
     Â- Leeds United taraftarları maçtan bir gün önce bizim barı doldurdular. Saatlerce içtiler. Tabii her zamanki gibi bol bol "fack","facking" sözcüklerini kulanıyorlardı. Bizim garsonlar bile tedirgin oldu. Malum bu sözcükler onların dilinde olaÄŸandır. Bizde ise tahrik edici sözcüklerdir. Belki olaylara bu tür sözcükler yol açtı.
      Belki öyle, belki değil. Holiganların yarı psikopat tipler olduğu da doğru. Ama hiçbir şey adam öldürmenin mazereti olamaz.
      Dün Avrupa'da yine medyanın ilk haberleri arasındaydık.
     ÂFatih Terim'in "Ä°ki kiÅŸiyi kaybetmektense maçı kaybetmeyi tercih ederdim" sözleri Avrupa'da uygar yankılar yapacaktır.
      Emniyet'in olayla ilgili sanıkları yakalamaya devam etmesi olumlu gelişme...
      Ölen gençlerin ailelerine yardım kampanyası da düzenlenebilir.
      Her hal ve karda toplumun "bu olayı benimsemediğini" dünyaya anlatmalıyız. Yoksa haketmediğimiz yeni bir kampanyanın hedefi olacağız.
      ***
      2 kere 2 her zaman dört eder ama 5 + 5 bazen "0" edebilir!..
      Cihan Demirci
      ***
Ekrandaki casus
      Bilgisayar ekranlarına yerleşmiş "gizli göz", hararetli etik tartışmaları da beraberinde getirmiş... Kanadalı çalışanlar ve meslek örgütleri, her ne sebeple olursa olsun, patronların, özel hayatlara müdahale hakkına sahip olmadığını söylüyormuş.. Haklılar... Yapılan casusluk özel mektupları açıp okumakla aynı anlamı taşıyor...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr