Ülkemizde eşi benzeri görülmemiş yoğunluktaki bu yangınlar iki sebebe bağlanıyor... Küresel ısınma veya sabotajlar...
Sebep ne olursa olsun ülke olarak yangına hazırlıklı olmalıyız...
Ülkemiz her yıl büyük yangınlara sahne olur… Bunu biliyoruz...
Amerika ve Avustralya’da geçen yıl küresel ısınmaya bağlı çok büyük yangınlar çıktığını biliyoruz…
Büyük yangınlar yaşayacağımızı önceden görmeli, felakete üç kiralık uçakla yakalanmamalıydık...
Yangınları acıyla izlerken merak ediyoruz... Askeri birlikler (özellikle istihkam taburlar) söndürme çalışmalarına neden katılmıyor? Bölgede askeri birlik yok deniyor. Uçak ve helikopterle yurdun öteki bölgelerinden sevkiyat mümkün değil miydi?
Türk Hava Kuvvetlerinden destek alınamaz mıydı?
Ve noktayı koyarken Emekli General Nejat Eslen’in önerisini hatırlatalım...
- Havadan yangın söndürme görevi Türk Hava Kuvvetleri’ne verilmelidir... Hem de hiç vakit geçirmeden...
EFSANE GAZOZ
Olimpiyatta ilk altın madalyayı kazandıran 22 yaşındaki milli okçumuz Mete Gazoz’u bütün ulus yürekten kutluyor.
Bu büyük başarıda Mete ile birlikte mutlaka annesi ve babasını da alkışlamak gerekiyor. Babası Metin Gazoz milli okçu ve spor hocası olup yıllar önce İstanbul Okçuluk ve Gençlik Kulübü’nü kurmuş. Oğlunu da özel bir program ve projeyle yetiştirmiş. Mete’yi spor yeteneği ve kişilik gelişimi için küçük yaşta piyano, resim, satranç kurslarına göndermişler. Takım ruhunu geliştirmesi için basketbol ve futbol okullarına yazdırmışlar.
Geçmişte okullarda bu dersler vardı. Son yıllarda bu dersler kaldırıldı veya çok azaltıldı. Çocukların yetişmesi ailelerinin çabalarına kaldı. Mete de böyle bir çaba sonucu önce örnek bir sporcu sonra madalyalı şampiyon oldu.
Mete’nin Gazoz olan soyadı da ilgi çekiyor. Mete soyadının hikayesini şöyle anlatıyor:
- Bir gün okuldan ağlayarak geldim. “Neden benim soyadım gazoz, istemiyorum bu soyadı” diye evde tepiniyorum. Babam da “Sınıftaki arkadaşın Mehmet’in soyadını söyler misin?” dedi, bir an durup düşündüm “Bilmiyorum” dedim. Bu sefer de “Peki, Ayşe’nin soyadını hatırlıyor musun?” deyince bende yine ses yok. “Bak seni herkes tanıyor. Mete Gazoz diye çağırıyor” dedi. Sonra sonra ben de kabullendim hatta şimdi hoşuma bile gidiyor. Aile büyüklerimiz Bosna - Hersek göçmeni. Önceleri Askeroğlu anlamına gelen Gazazoviç soyadı kullanılıyormuş, sonra Gazaz daha sonra da Gazoz olarak zaman içinde değişime uğramış.
Efsane Gazoz diye bir gazoz reklamı vardı.
Bundan böyle Efsane Gazoz deyince artık Mete aklımıza gelecek. O şimdiden bir efsane...
ÇOCUK
Çocuk mu yetiştiriyorsunuz…
Önce merhametli olacak. İnsanları, hayvanları, ağaçları, çiçekleri, havayı, suyu özetle çevreyi sevecek... Onların kendisinin hayat kaynağı olduğunu bilecek. İnsanın, bu gezegeni biraz daha güzelleştirmek, biraz daha yaşanır hale getirmek için yaratıldığının bilincine varacak. Rahat yaşamak için değil çevresiyle birlikte mutlu yaşamak için dünyaya geldiğini bilecek kadar akıl sahibi olacak. Yalan söylemeyecek, hırsızlık yapmayacak, başkasının hakkını yemeyecek, başkaları acı çekerken o keyfine bakmayacak.
Aksi takdirde hayat zehir olur.
TFF
Futbol Federasyonu internet sitesinde gururla ilan edilen bir karar:
“Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu 29.07.2021 tarihli toplantısında, 2021-2022 sezonundan başlamak üzere, liglerde görülen her sarı kart için 1, her kırmızı kart için de 5 adet fidan dikilmesine ilişkin TFF Ormanı Projesi çalışmalarının başlatılmasına karar vermiştir.”
Federasyon şaka mı yapıyor diye kararı birkaç kez okuduk. Gayet ciddiler...
Futbolcu sarı kartlık faul yapınca ormana 1 fidan kazandıracak.
Rakibine sakatlayıcı tekme atıp kırmızı kart gören oyuncu ülkeye 5 fidan dikilmesine sebep olduğu için teselli bulacak.
TFF’nin bütçesi halkın vergileriyle oluşuyor.
Futbolcu kart görünce neden fatura halka kesiliyor?
Daha da büyük komediye geliyoruz...
İstatistiklere baktık... Geçen sezon ligde 1702 sarı ve 121 kırmızı kart gösterilmiş.
Bu yıl da benzer sayıda kart gösterilecek. Sarı 1, kırmızı 5 hesabıyla yaklaşık 2300 fidan dikilecek. Fidanın tanesi 10 lira... TFF böylece 23 bin liralık fidan masrafı yapacak. Milyonlarca ağacın yandığı ülkemizde TFF 2300 fidanla “TFF ormanı” kuracak!
İSMİNİZ
Tuhaf isimler deyince... Geçenlerde Moda Parkından geçerken bir kadının avaz avaz bağırdığını duydum:
- İstanbul... İstanbuuul...
Meğer küçük kızının adı İstanbul imiş onu çağırıyormuş.
Yaklaştım... Çocuğun kendi ismini nasıl bulduğunu sordum...
Alışmış... Mesele kalmadı...