Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beklerken ABnin uygarlık kriterlerine uyum için çaba göstermemize engel hal var mı? Yok.. O halde...Okurumuz Erhan Bakırcı yazıyor:- ABye uyuma şu gürültü kirliliğinden başlasak... Oralarda kaset ve CD satan mağazalardan caddelere doğru müzik fışkırması yaşanmıyor. Hele de hem kitap hem CD satan mağazalarda müzik sesi hiç yoktur. Çünkü kitap seçen insana yapılacak en büyük saygısızlık kulağının dibinde müzik çalmaktır...Şimdi de gelelim Avrupayı dolaşan Mine Kılıçın izlenimlerine... Dünden devam:- Trafik manyakları için hazırlanan reklam panolarında bir adam, bir elinde içecek, bir elinde cep telefonu ve ağzında sigarayla görüntülenmişti. Panoda şu yazıyordu: "Peki arabayı kim kullanacak?" Başka bir panoda ise süratle giden bir aracın üzerinde dolaşan akbabalar resmedilmişti. Bizdeki reklam panosu geldi aklıma. Saçları diken diken, çirkin mi çirkin, korkunç mu korkunç bir tip ve altında şöyle bir yazı: içinizdeki trafik canavarını durdurun. Psikolog bir arkadaşım bu tür bir panonun aslında suça teşvik ettiğini söylemişti. Çünkü bu panolar insanların aslında canavar olduğunu var sayıyordu." Avrupa TBMMde çıkan uyum yasalarını yeterli görüp müzakere sürecini başlatacak mı? Gelen haberler, bizim politikacıların sergilediği tavırlar kadar umutlu değil... Ne olursa olsun... Eğitim bizi lider yapmaz. Ama hangi lideri izlememiz gerektiğini öğretir. Falda ne görünüyor? -Ecevitle de, Çillerle de, YTP ile de ittifak yapmaya hazırız. Ancak ne Çiller, ne Ecevit bu modele sıcak bakıyor...Peki bundan sonraki çıkış yolu ne olabilir? En olabilir formülü dün Cumhuriyetteki sütununda Cüneyt Arcayürek çıtlattı:- ANAPın ittifak kuracağı parti hazır... HADEPin yüzde 5 - 6 oyuna öteden beri ANAP talip...Olur mu olur... Kader... ANAPın baraj sıkıntısını ortadan kaldıran "Fransız modeli" ne, beklendiği gibi en sıkı alkış Mesut Yılmazdan geldi: Vatan gidiyor mu? "Bu vakıfların Türk vatandaşları tarafından kurulduğunu, bu insanların isterse yeni vakıflar kurup istedikleri kadar arsa alabilecegini, zaten yabancıların bile ülkemizde yasal olarak toprak satın alabileceklerini, bizim vatandaşlarımızın da yabancı ülkelerde vakıf kurabildiğini ve mal edinebildiğini söyleyin, yazın, hiç önemi yok." Türker Alkan Hoca, ABye uyum yasalarıyla azınlık vakıflarının mal edinmesine izin çıkması karşısında "vatan elden gidiyor" edebiyatı yapanlara şu sitemde bulunuyor: Hicabi beyamca Kendisiyle dün telefonda biraz hasbihal ettik...Bir defa Kemal Dervişin sosyal demokratlığının nereden geldiğini pek çıkartamıyormuş...- Bu sempatik zat buraya IMF tarafından uluslararası bankaların paralarını tahsil etmek üzere gönderilmedi mi... Geldiğinden beri işçi ücretlerini, emekli aylıklarını, devlet harcamalarını budamaya çalışmıyor mu? Sosyal demokratlığı nereden çıktı?- Gençliğinde sosyal demokratmış, hem belki bugüne kadarki icraatından pişman olmuştur, diye savunduk Derviş Beyi...- Peki evladım, dedi, İMF ve TÜSİAD desteğinde sosyal demokrat ittifak kurulur mu? Bu işe boğaz yalılarından mı başlanır?- Neyse o iş zaten yattı Hicabi Amca, dedik, Baykal ,Ecevit hatta İnönü bile yan çizdi...- Şimdi ben bi şeyi daha anlamadım, diye dertlendi Hicabi Amca, bu sempatik ve zarif zat, yani Derviş Beyefendi solcu olduğunu söylüyor. Ama katılacağı "Yeni Türkiye" oluşumu biz sol parti değiliz diyor. Şimdi ne olacak?Biz ne olacağını düşünürken o söylenmeye devam ediyor:- Neye niyet neye kısmet...- Hayrola?- Kemal Bey solu birleştirecekti.. Tuttu sonunda Bülent Ecezacıbaşı ve Hüsamettin Kavi gibi iki zarif işadamıyla Celal Doğan ve Sefa Sirmen gibi iki CHPli belediye başkanını birleştirdi...- Bey amca mesele yaklaşan islamcı iktidara alternatif bir oluşum... Kemal Derviş bunu sağlamaya çalışıyor...- O zaman gümbür gümbür "hırsızlardan hesap soracağım" , "Çalışanların hakkını yedirmeyeceğim", "Türk halkı için çözümler oluşturacağım", gibi sloganlarla çıkacaksın ortaya... Halkı da inandıracaksın bunları yapacağına... Sol siyaset dediğin de böyle yapılmaz mı? Kırk (hatta elli) yıllık sosyal demokrat Hicabi Beyin son günlerde kafası hayli karışık. Olup bitenlere özellikle yeni oluşumlara bir türlü anlam veremiyormuş. ABye uyum çalışmalarına devam edelim. Müslüm Babaya Father Müslüm diyelim. m.asik@milliyet.com.tr