Koronaya karşı aşıyı bulan BioNTech firmasının kurucuları Dr. Özlem Türeci ve Prof. Uğur Şahin bu hafta Yunanistan’a geldiler. Kendilerine törenle Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu tarafından ‘İmparatoriçe Theophano’ ödülü verildi.
Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmada iki bilim insanını “Koronavirüse karşı bilimin çılgın yarışına tüm güçleriyle katıldılar ve birinci geldiler” sözleriyle övdü.
Türeci ve Şahin, Selanik’te Atatürk Evi’ni de ziyaret ettiler ve onur defterine şunu yazdılar:
“Atatürk’ün doğduğu yeri ziyaret etmek, Türk kökenli bilim insanları olarak bizler için bir onurdur. Atatürk, modern Avrupa’nın öncü liderlerinden biri olarak özgür düşünce ve bilimin insanlık için taşıdığı temel değeri anladı; O’nun ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ şeklindeki bilge sözüne tamamen katılıyoruz.”
Sayın Türeci ve Şahin Türkiye’de ne zaman ağırlanacaklar?
Sağlık Bakanımız geleceklerini söylemişti. Hâlâ gelmediler.
ANGORA
Ankara’nın başkent oluşunun 98. yıl dönümü kutlanırken...
O yıllarda Ankara’yı gezen İsviçreli gazeteci Paul Gentizon ilginç bir farka işaret ediyor:
“Bu şehir Türklerin kendi kurdukları ilk başkent olacaktır. Çünkü Selçuk ve Osmanlı devletlerinin başkentleri hep yabancıların kurduğu şehirlerdi. Konya ‘iconium’ idi, Edirne ‘Adria’nın şehri, İstanbul ise ‘Konstantin’in kurduğu’ başkent idi. Şimdi Ankara Türklerin kurdukları ilk başkent oluyor.”
(Bir Başkentin Doğuşu, Bilal Şimşir, Bilgi Yayınevi)
TANIMA
Gençler neden yurt dışına gidiyor?
Kimine göre Türkiye’den kaçmak için...
Kimine göre ise gençlerimiz dünyayı tanımak istiyor! Yurt dışına gitme hevesi dünyayı tanıma hevesinden kaynaklanıyor.
Okurumuz Metin Bey diyor ki:
- Dünyayı tanımak isteseler, S. Arabistan, İran, Irak, Suriye, Afganistan, Mısır, Nijerya, Sudan, Somali gibi ülkelere de gitmek isterlerdi. Oysaki gençler demokrasisi, hukuku, teknolojisi gelişmiş Avrupa ülkeleri ile Amerika, Kanada ve Avustralya’ya gitmek istiyorlar. Demek ki dünyayı değil de, sadece bu ileri ülkeleri tanımak istiyorlar. Sade bizim gençler değil, Suriye’den, Afganistan’dan kaçanlar da nedense İslam ülkelerine değil de bu gelişmiş ülkelere kapağı atmak hevesindeler. Demek ki onlar da oraları tanımak ve oralarda yaşamak istiyorlar.
SKUTER
Bağdat Caddesi’nde boş taksi bekliyoruz. Trafik büyük bir hızla akıyor. Arada scooter’lar aynı hızla üstelik slalom yaparak ilerliyor. Üzerindeki gençlerin kafasında kask yok. Adeta intihar yarışındalar.
Trafik yetkililerinin önlem almak için ölümlü kaza beklediklerini yazmıştık. Okurumuz Bener Dağlıer “Ölümlü kaza da oldu, yine önlem almadılar” diye hatırlatma yapmış.
Doğru... Yaklaşık 1 yıl önce 15 yaşında bir genç martı scooter’iyle Beşiktaş - Yıldız’da bir BMW’nin altında kaldı ve öldü. Kaldırımlarda her gün insanlar pizza motorları ve scooter’lar tarafından yaralanıyor. Kimsenin umurunda değil. Vatandaş mı?
Vatandaşımız ne kaldırımda yürüme hakkını savunur ne kaldırım işgallerini protesto eder, ne kaldırımlara çekilen araçları umursar. Kaldırımdan yola iner, yürümeye devam eder!
FİLOZOF
Ünlü filozof Bertrand Russell şu sözü İngiliz toplumu için söylüyor ama ucundan kıyısından bizi de ilgilendirir:
“Bir toplum at yarışı ve futboldan başka bir şey düşünmüyorsa, o topluma başkan olacağıma av köpeği olmayı tercih ederim.”
***
Söz ünlü filozoftan açıldı madem onunla devam edelim.
“Bilgi”nin önemini çok güzel vurgulamıştır:
“Kayısı hakkında bilgi sahibi iseniz onun lezzetini daha çok alırsınız.”
***
“Bir konuyu ne kadar az bilirseniz, o kadar şiddetle müdafaa edersiniz.”
***
“Akılsızca bir şeyi milyonlarca kişi söylese de o şey yine akılsızcadır.”
***
“İnsanlar aptal değil bilgisiz doğar, eğitilerek aptal olurlar.”