Aylık - yıllık enflasyon rakamlarını yakından takip eden ortalama vatandaş genelde Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) bakar. Üretici Fiyat Endeksi’nin (ÜFE) kendisini ilgilendirmediğini düşünür. Oysa ÜFE’ye de dikkatle bakmak gerekir.
ÜFE’deki artışlar üreticinin üretim maliyetini doğrudan etkileyen... Örneğin enerji, hammadde, vb. girdilerdeki artışlardır.
Son açıklamalara göre... TÜFE’deki artış yüzde 24.52, ÜFE’deki artış yüzde 46.15’tir.
Aradaki fark ne anlama geliyor? İktisatçı dostumuz anlatıyor:
“Bu fark, üreticinin üretim yaparken yaşadığı maliyet artışını çeşitli sebeplerden dolayı... Örneğin zam yaparsa malını hiç satamayacağını düşündüğünden ürettiği mal ve ürünlere hemen yansıtmadığı anlamına geliyor. Ancak bu durum uzun süremez. Üreticinin bu durumda iki seçeneği vardır; ya ürettiği mal ve ürünlere zam yapıp bunu tüketiciye yansıtacak ya da zararı daha fazla sineye çekmeyip üretimden çekilecektir.”
Sonuç... Ufukta daha kallavi enflasyon rakamları görünüyor...
ZABITA
Gazetelerde fotoğraflar görüyoruz.. Cumhurbaşkanı’nın çağrısı üzerine vatandaş pahalı ürünleri zabıtaya şikâyet ediyor, zabıta da çarşı pazara çıkıp kontrol yapıyor.
Zabıtanın marketlerde fiyat kontrolü yapması stokçuluğu ve fiyatları nasıl düşürecek?
Bir soru bu... İkincisi... Zabıta denetimlerinin fotoğrafı var ama sonucu yok... Hangi nedenle kaç esnafa ne kadar ceza yazılmış... Belli değil... Galiba ceza da yok...
Yerel seçim öncesi esnafı üzmek belediyeciliğin kitabında yoktur...
Her şey göz boyama...
KAN
Amerika’da St Lawrence Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışan sevgili Emre Balıkçı kardeşimiz bir Facebook mesajı geçmiş. Diyor ki:
“Biraz önce okulumuzdaki kampanyaya katıldım, kan bağışı yapmak istedim, ancak ilgili Amerikan kuruluşu ‘1980 ila 1996 yılları arasında Türkiye’de bulunduğum için’ kan bağışımı kabul etmedi.
Nedeni, bu dönemde Türkiye’deki birçok gıdanın Çernobil nedeniyle radyasyon riski altında olmasıymış. Bu yıllar arasında Türkiye’de bir gün bile bulunmuş olmak ABD’de kan bağışı yapmanıza engel...”
Meğer içimizde cevher (uranyum) varmış da haberimiz yokmuş!
TEMİZ
Sağlık Bakanlığı’nın temizlik görevlisi alım listeleri açıklandı. Yaklaşık bin 500 kişinin alınacağı iş için 107 bin başvuru yapılmış. Başvurusu kabul edilenlerin yaklaşık 6 bini üniversite, 8 bini de yüksekokul mezunuymuş. Bir kısım üniversite mezunu ise dışarıda kalmış.
Eskiden okumayan çocuklar şöyle korkutulurdu:
- Oğlum okumazsan çöpçü olursun...
Şimdi okuyunca bile çöpçü olmak garanti değil. Üniversite diploması bazen ancak çöpçü olmaya yetiyor.
Hey gidi Türkiye... Ne haldesin...
KAÇIŞ
Bilgisayar Mühendisleri Odası, 24 Haziran seçim sonuçlarıyla ilgili bir rapor yayımladı. En az 2000 sandıkta hata ve hile olasılığı belirlendiğini açıkladı.
CHP bu tespitler sonucu ayağa kalkacak mı? Hayır... Örneğin CHP, ODTÜ’ye bağlı Polimetre şirketine araştırma yaptırmış, o şirket de büyük sahtecilik tespit etmişti. Ancak CHP Polimetre’nin sonuçlarının üzerine gitmedi, hatta üzerini kapattı. Neden mi? Çünkü seçimlerde sandıklara sahip çıkmadığı veya çıkamadığı gerçeğinin anlaşılmasını istemiyor.