Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ankara - Keçi"ren Telekom Müdürlüğü'ne kesilen telefonunu açtırmak için giden bir arkadaşımız anlatıyor:
... Önümdeki vatandaş, Telekom memuruna, "Genel Merkez'de görevli olduğunu, bir yakınının telefonunun kesildiğini, yardımcı olmasını" rica etti. Telekom memuru "Genel Merkez'deki görevini" sordu. Vatandaş şoför olduğunu söyledi.
Memur, elini ceket iç cebine atıp "üç hilalli" parti kimliğini çıkarıp gösterdi:
- Eee, ben de Genel Merkez'deyim ama seni hiç tanımıyorum!..
Bu defa vatandaş (biraz mahçup) elini ceket iç cebine attı, TBMM kimliğini gösterdi:
- Aslında Genel Merkez'de değil de, Meclis'teyim... Şair milletvekilimizin şoförüyüm...
- Hah şöyle, dedi görevli, o zaman Genel Merkez deme.. Söyle bakalım, neydi senin sorunun?
Vatandaş memurun kulağına eğilerek bir şeyler anlattı.
Memur "Tamam" dedi, "Hiç merak etme, telefon bu akşamüstü açılır..."
(Olayı aktaran arkadaşımız telefonun kendisinden önceki sahibinin borcu yüzünden her ay kesildiğini, 7 aydır Telekom'a gidip geldiğini, oradaki memurların sorunu 7 aydır çözemediğini ekledi...)

Afganistan’dan önce Küçük Armutlu’ya bir barış gücü göndersek daha iyi olmayacak mı?

Cevat Çapan'ın hazırladığı 6 ciltlik "Şiir Atlası"nda güzel seçimler yapılmış. İşte oradan Zbigniew Herbert'in bir düz şiiri:
"Filler aslında çok duyarlı ve sinirli hayvanlardır. Zengin düş güçleri sayesinde zaman zaman görünüşlerini unuttukları olur. Suya indiklerinde gözlerini kaparlar. Kendi bacakları acıya ve gözyaşına boğar onları. Bir sinek kuşuna tutulan bir fil tanımıştım. Aşkından bir deri bir kemik kaldı, uyku girmedi gözüne, sonunda kalp krizinden öldü. Fillerden anlamayanlar, ne aptalmış, dediler onun için."


Usame bin Ladin, nihayet yakalanmış. Yakalanır yakalanmaz da doğru Amerika'ya götürülerek, Bush'un huzuruna çıkarılmış.
Bush, kasılarak sormuş:
- Bunu bana neden yaptın?
Ladin:
- Kuran çarpsın kötü bi niyetim yoktu, demiş, sadece infilak eden uçakların sefer numaralarıyla loto oynayıp köşeyi dönecektim!
Can Ozan

ABD, Afganistan'a girip Usame bin Ladin'i alacağım numarasıyla Afganistan'ı alıyor. Hayırlı olsun.


Amerika'nın Afganistan'dan sonra Irak'a saldırması durumunda Türkiye'nin çok zor durumda kalacağı kesin... Ne var ki Washington'daki Irak rüzgarları da şiddetleniyor. Bu arada Newyork Times'ın ünlü yazarı William Safire ABD ve Türkiye'yi Irak'a karşı kışkırtmak için komplo senaryolarını sürdürüyor. Bir ara Taliban savaşçılarını getirip Kuzey Irak'ta savaşa sokmuş hatta sınırımıza kadar dayandırmıştı. Haber fos çıkınca yılmadı bu defa Irak'ın Ankara Büyükelçisini Bin Ladin'le buluşturdu! Yetmedi geçenlerde rüyasında Nixon'la konuşup Türkiye'nin Musul ve Kerkük'e girmesini gündeme getirdi. İştahımızı kabarttı...
İlginçtir... William Safire'in Irak komplosu kokan her yazısı başta Hürriyet olmak üzere bizim basında pek rağbet görüyor. Haberleri balon çıksa da basınımızdaki itibarı garip biçimde sürüyor.
Kimdir bu William Safire?
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz ile Savunma Politika Dairesi (Defense Policy Board) Başkanı Richard Perle'nin Newyork'taki sözcüsü...
Wolfowitz - Perle ikilisi (kanıt bulunsun bulunmasın) Irak'a saldırılması ve Saddam'ın hesabının görülmesi için yanıp tutuşan bir ekip... Amerikalı gazeteci Jude Wanninski'ye göre "Irak manyağı" bir ikili...
Amerika'da birçok yazar Wolfowitz - Perle ikilisine diş biliyor. Jude Wanniski son yazılarından birinde Savunma Bakanı Rumsfeld'e:
- Don, sen bu maymunlara müptela oldun şimdi sırtından atamıyorsun, diye sitem ediyor, peşinden de "Kov şu Wolfowitz'i yoksa Amerika'nın başını belaya sokacak", diye akıl veriyor...
Bizim medya ise (maalesef üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, aydınlar bu konularda tamamen susmuş durumda) başımızı belaya sokacak diye William Safire'ı neredeyse omuzunda taşıyacak...
Ne kadar meraklıyız kendi kuyumuzu kazmaya!